ويكيبيديا

    "الطاولة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • masa
        
    • masayı
        
    • masadan
        
    • Masada
        
    • masadaki
        
    • tezgahın
        
    • masanın
        
    • masasında
        
    • masasına
        
    • sofrayı
        
    • el
        
    • masasının
        
    • masası
        
    • var
        
    • masaya
        
    Hayatım, adam şömünenin yanındaki Masada oturuyor ki... en iyi masa orası... ve sırf bana gıcıklığına orada oturuyor. Open Subtitles عزيزتي , إنه يجلس في الطاولة التي بقرب المدفأة أفضل طاولة في المكان وهو يعرف ذلك, لكي يستفزني فقط
    Bugün yanımda birileri olacak, yedi yerine sekiz kişilik masa ayırtır mısın? Open Subtitles سَأُرْبَطُ قليلاً اليوم لذا يُمْكِنُ أَنْ تَحْجزَ الطاولة' لثمانية بدلاً مِنْ سبعة؟
    masa 6'da tam bir kaçık var. Onunla ilgilenmen gerekiyor. Open Subtitles لدينا مشكلة معضلة ، الطاولة رقم 6 عليك التعامل معها
    Evet, Spike'la masayı cilalaman bana ne zarar verebilir ki? Open Subtitles وطلاء الطاولة مع سابك كيف يمكن لذلك أن يضر ؟
    O masayı senin için temizledim ve üzerine not kâğıtları dizdim. Open Subtitles لقد قمتُ بتنظيف هذه الطاولة لكِ و وضعت فيها رفوفاً للتخزين
    Her neyse masadan kalktik ve yatak odasina geçtik, seks yaptik. Open Subtitles عموماً, نهضنا من الطاولة و ذهبنا لغرفة نومها و مارسنا الجنس
    Ancak tartışmanın püf noktası; bunu doğrudan, yüz yüze, Masada taraf tarafa yapmanız. TED لكن براعة المناظرة هي أنك تقوم بها بشكل مباشرة، وجهاً لوجه، على الطاولة.
    Harikuladeydi. Duvarda ve masadaki şemalarda her birinizin nerede duracağı gösteriliyor. Open Subtitles يوجد على الطاولة هناك مخطط لتعرفوا المكان الذي عليكم الوقف فيه
    masa tenisi için uzun boylu, güçlü veya yakışıklı olmana gerek yok. Open Subtitles كرة الطاولة لستَ من الضروري أن تكون وسيم أو قوي أو طويل
    Dünya sapıklarla dolup taşıyor. masa 10'daki adam da en kötüsü. Open Subtitles العالم مليء بالمنحرفين ذلك الرجل عند الطاولة رقم 10 هو الأسوأ
    - Evet. Özel hayatında eski moda masa oyunlarına düşkün. Open Subtitles الذي يبدو أنه يفضل ألعاب الطاولة القديمة في حياته الشخصية.
    Öğrenmem gerek. Onlar Yuvarlak masa Şövalyeleri. Aramızda bir bağ var. Open Subtitles لا بد أن أعرف إنّهم فرسان الطاولة المُستديرة، إنّها رابطةٌ نتشاركها
    Çünkü kadınlar, lastik çizme ve masa örtüsü giymiş Tucker'a da bayılır. Open Subtitles لان الفتيات يروق لهم تاكر أيضاً فى أحذية المطر و غطاء الطاولة
    Şehir manzarası, jazz grubu, herkese ortak masa bunların hepsi aslında senin istediklerindi. Open Subtitles إطلالات على المدينة , فرقة الجاز الطاولة الجماعية كانت في الحقيقة أشياء تريدينها
    Cidden, senin yüzünden masayı her hazırladığımda gözlerimden yaşlar akıyordu. Open Subtitles بسببكِ كلما أجهز الطاولة و أجلس للعشاء الدموع تستمر بالسقوط
    Acaba masayı.. ...şu tarafa doğru bir metre taşımama yardım eder misiniz? Open Subtitles أتسائل ما إن بوسعكم مساعدتي بتحريك الطاولة 3 أقدامٍ في هذا الاتّجاه؟
    Bir şey hakkında seninle konuşmam gerek. Darrin hakkında. masayı hazırlayacağım. Open Subtitles 46,462 بخصوص دارين أنا سوف أرتب الطاولة و أنتي أحضري الأطباق.
    Diğer bir şey de kızarmış ekmeği masadan atmak çünkü yapabilirsiniz ve ondan bir şey öğreneceksiniz. TED والشيء الآخر هو عندما تدفع الخبز المحمص من على الطاولة لأنك تستطيع، ولأنك ستتعلم أشياء من ذلك.
    Ve sahneye yeni karakterler getirebiliyor, tek yapması gereken, üzerine o karakterin gösterildiği Siftable'ları masadan kaldırmak. TED وبإستطاعته أحضار أحرف جديدة إلى المشهد. فقط عبر رفع السفتبلس من على الطاولة التي يوجد عليها الأحرف المعروضة.
    Küçük kalibreli, otomatik bir silahla Masada vurulmuş. Öne doğru düşmüş. Open Subtitles لقد تم قتلها على الطاولة بواسطة مسدس بيستول ذو قطر صغير
    Fakat kankalar, bu masadaki tüm kankalara kankalık yapmadım mı ben ancak? Open Subtitles ولكن يا إخوتي, ألم أكن أخ لكل أخ على هذه الطاولة ؟
    Ve tavsiyesi üzerine, Bayan Nelson'un 29 Eylül akşamı John Waldron'u gördüğünü söylediği noktada, tam tezgahın arkasında durdum. Open Subtitles وبناء على نصيحتها، وقفت خلف الطاولة في نفس الموضع حيث اعلنت الانسة نلسن انها رأت جون والدرون في مساء 29 سبتمبر
    Bu akım masası, tüm masanın üstünde renkli güneş hücreleri bulunuyor. TED هذه الطاولة، حيث سطح الطاولة بأكمله يتضمن هذه الخلايا الشمسية الملونة.
    masasında oturmuş, yüzünde koca bir gülümseme, her tarafı dosyalarla çevrili. Open Subtitles بالقرب من الطاولة مع ابتسامة عريضة على وجهه محاط بجميع ملفاته
    Passover masasına Bir ereksiyon ile dönmek istemedim. Open Subtitles لم أرد العودة إلى الطاولة وأنا منتصب في عيد الفصح
    İyi... şimdi yararlı bir şey yap da sofrayı kur. Open Subtitles . جيد الأن ، اجعلي نفسك مفيدة . وجهزي الطاولة
    Parayı masanın üstüne koy. Bir sonraki el kazanacağımı biliyorsun. Open Subtitles ضع هذه الاموال على الطاولة انت تعلم بأنها لي, جولة اخرى
    Beni ilk kez ameliyat masasının kenarına çağırdığında yirmi tane ameliyata girmiştim. Open Subtitles لقد قمنا ب20 جراحة قبل أن يقوم بدعوتي إلى جهته من الطاولة.
    Bayım, size açıkladım, müşterilerimiz masalarından ayrılmıyor ve önünüzde beş grup daha var. Open Subtitles كما شرحت لك سيدي الناس لا تغادر الطاولة و يوجد 5 حفلات قبلك
    masaya bir ingiliz anahtarı, bir kemer ve bir de sopa koyardı. Open Subtitles أعتاد على أن يضع مُفتاح ربط و عصا و حزام على الطاولة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد