Dün sarhoş olan ve bütün gün uyuyanlar için dünkü hava durumu. | Open Subtitles | أحوال الطقس بالأمس .. ستكون مفيدة لمن سكروا و ناموا طول اليوم |
Yüzlerce tonu yüzlerce sene taşıyabiliyor. Soğuk havada, sıcak iklimlerde, UV ışınlarının altında. | TED | تحمل مئات الأطنان لمئات السنين مُتحمّلةً الطقس البارد والمناخات الدافئة والأشعة فوق البنفسجية. |
Birkaç gün sonra aniden havanın değişmesi ilaç gibi gelmişti. | Open Subtitles | لقد جاء ذلك كالإغاثة بعد عدة أيام، وفجأة تغير الطقس. |
Neden siz de diğer kızlar gibi havadan sudan konuşmuyorsunuz? | Open Subtitles | لما لا يمكنك الحديث عن الطقس كما باقي السيدات ؟ |
Mandy'yle bir pansiyona yerleşmeye çalışıyoruz. Çünkü havalar soğumaya başladı. | Open Subtitles | أنا أُحاولُ الحُصُول لى ولماندي على فندق,لإن الطقس هنا بارد |
Aslına bakarsanız bu yöntem size çokça para ve zaman tasarrufu sağlar, sadece havayı görmek için kıyı kıyı gezmek zorunda kalmazsınız. | TED | وسيوفرُ لكم هذا في الواقع ربما الكثير من الأموال والوقت، بدلًا من السفر من ساحلٍ إلى ساحل للتحقق من أحوال الطقس فقط. |
Tekrarlıyorum--Sis güneydoğudan, sahil boyunca, eski Russellville yolundaki Meteoroloji istasyonuna doğru ilerliyor. | Open Subtitles | إعاده إنه بالجنوب الشرقي للساحل بالقرب من محطة الطقس بطريق روسيلفيل القديم |
Elleri ceplerinde, uzun paltolu, kıyafetleri havaya uymayan insanlara bak. | Open Subtitles | وأشخاص أيديهم في جيوبهم معاطف طويلة ملابس لا تناسب الطقس |
Kötü haber, ayıcıklar. hava durumu yağmurdan başka birşey göstermiyor. | Open Subtitles | أخبار سيئة أيتها الدببة، توقعات الطقس ستكون الأمطار بعد الأمطار |
Çalılıklardaki altı uzun haftadan sonra, hava durumu değişmeye başlıyor. | Open Subtitles | بعد ستة أسابيع طويلة في الغابة، هناك تغيير في الطقس |
Hatta bir hava durumu tanrıçası bile var rastlantısal borsa ve hava olaylarını kontrol ediyor. | TED | هنالك أيضا إلهة أحوال الطقس و التي تتحكم بسوق أسهم و بطقس عشوائيين. |
Bu havada sizi getirdiğim için üzgünüm dedektif ama çocuk çok ısrarcı. | Open Subtitles | آسف على احضارك بمثل هذا الطقس أيها المحقق، لكن الصبي.. كان مُلِحًا |
- Ve bu kadar kötü bir havada. - Yanınızda ufaklıklar varken. | Open Subtitles | وخاصة في هذا الطقس السيء وكل هؤلاء الصغار |
Ailem, sıcak havanın insanların ahlâk anlayışını bozduğunu söylerdi hep. | Open Subtitles | لطالما قال أبواي أن الطقس الحار يشجع على رذائل الأخلاق |
Sağ ol anne, körüm ya havanın nasıl olduğunu göremiyorum. | Open Subtitles | شكرا يا أمي لأني أعمى ولم أرى الطقس من قبل |
Çünkü onlar havadan sudan, saçma sapan şeylerden konuşmaya vakit ayırmazlarmış. | Open Subtitles | لأنهم لا يضيّعون وقتاً في الحديث عن الطقس وغيره من الهراء. |
Bir şey söyle! Hiç fark etmez, havadan, spordan, okuduğun bir kitaptan bahset. | Open Subtitles | لا يهم ، عن الطقس ، الرياضة أو كتاب تقرأه |
Aileme göre, sıcak havalar daima insanı ahlaksızlığa teşvik ederdi. | Open Subtitles | لطالما قال أبواي أن الطقس الحار يشجع على رذائل الأخلاق |
havayı kanıtları yok etmek için forensik önlem olarak kullanıyor, ama ayrıca bir tür simforofil olduğunu da düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه يستخدم الطقس بإعتباره إجراءا مضاد للطب الشرعي وذلك لتدمير الأدلة لكن نعتقد أيضا أنه ربما لديه بعض |
Yüksek irtifa Meteoroloji uçağı değildi bir casus uçaktı tüm bunları biliyoruz ve Birleşik Devletler'den bir özür bekliyoruz. | Open Subtitles | وإنها ليست طائرة بحثية ،لإستطلاع الطقس ولكنها كانت طائرة تجسس ونحن نعلم كل ذلك وطالب باعتذار من الولايات المتحدة |
Kötü havaya rağmen operasyon başlıyor. | Open Subtitles | بالرغم من الطقس السئ فإننا سنستمر فى المهمة |
Rüzgarın ne tarafa estiğini test ettim, hava durumunu kimin belirlediğini buldum. | Open Subtitles | مُختبراً أي اتجاه تهبُ فيه الرياح باحثاً عن الشخص الذي يُحرِّك الطقس |
L.A'in havası harikadır. Neden geri geldin? | Open Subtitles | إذاً الطقس رائع في لوس أنجليس فلماذا حدت ؟ |
Küresel iklim bir kaç kısa yılın içinde dramatik biçimde değişebilir. | Open Subtitles | الطقس العالمى من الممكن أن يتغير وبالطبـع .. فى بضع سنين |
Düşünüyordum da, o mekan çok pahalı ve Dışarısı da buz gibi. | Open Subtitles | كنتُ أتساءل هذا المطعم باهظ الثمن، كما أنّ الطقس باردٌ في الخارج. |
Hiç oradaki Weather Up'a içki içmeye gidiyor musun? | Open Subtitles | حسناً في حيكم هل كنتم تشربون في ذلك المكان عندما يكون الطقس جيداً ؟ |
Şehir havasını birkaç hafta geriden takip ediyor. | Open Subtitles | يحتاج الطقس بضع أسابيع للاستقرار كما استقر في المدينة |
Kazaların yüzde 41'inin fırtınalı havalarda meydana geldiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرفين أن 41 بالمئة من الحوادث تحدث بأوقات الطقس العاصف؟ |