ويكيبيديا

    "العاطفي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duygusal
        
    • tutkulu
        
    • duygu
        
    • Manevi
        
    • duyguları
        
    • duygusallık
        
    • empati
        
    • sempatik
        
    Genel tanımı: diğerlerinin hislerini anlama ve paylaşma yeteneği. İkinci niteliği duygusal. TED هذا فقط تعريف قياسي: القدرة على فهم ومشاركة مشاعر الآخر. والجزء العاطفي.
    Ama asıl zor olan şey, nesiller arasındaki duygusal manzarada gezinmektir. Ve "İnsan yaşlandıkça kemale erer" atasözü de doğru değil. TED و لكن ماهو اكثر صعوبه هو أن المشهد العاطفي بين الأجيال و المثل القديم القائل مع الزمن تأتي الحكمة غير حقيقي
    Şunu öğrendim ki duygusal stres çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark. TED وقد تعلمت أن الإجهاد العاطفي هو مسألة تتعلق أكثر بالحياة منه بالموت.
    Gözlerinizde oluşan çok yoğun bir duygusal iletişim söz konusu. TED لذا فإن هناك الكثير من التواصل العاطفي الذي يحدث هناك.
    Şimdi bu duygusal zekâyı kendiniz geliştirebilir ve günlük hayatınızda kullanabilirsiniz. TED والآن بإمكانك صقل هذا الذكاء العاطفي بنفسك واستعماله في حياتك اليوميّة.
    Ama kendinizi gerçekten tetik çekmenin getireceği duygusal yüke hazırlamanız gerekiyor. Open Subtitles لكن عليكم أن تهيأوا أنفسكم لتحمل العبء العاطفي المصاحب لضغط الزناد.
    Yıllar sonra sinir sistemim, bilişsel yeteneklerim hatta duygusal durumum bile çökmeye başlayacak. Open Subtitles وبعد اثنتي عشرة سنةً تقريباً سيكون جهازي العصبي، وقدراتي المعرفية وحتى توازني العاطفي
    Vücut dilindeki sakinliği ve duygusal olarak tatmin hissini farkettiniz mi? Open Subtitles لاحظوا لغة جسدها المسترخي الإحساس العام الذي يدل على الإرتياح العاطفي
    Askeriye, tehlikelerle mücadelede duygusal ve fiziksel olarak daha donanımlı. Open Subtitles العسكريين مجهزون أفضل للتعامل العاطفي والجسماني مع مخاطر هذا العمل
    Seksten keyif almanda duygusal bağlılık önemli bir rol oynuyor mu? Open Subtitles هل الارتباط العاطفي له دور هام في قدرتك على الاستمتاع بالجنس؟
    Senin gibi anlık düşünen duygusal bir elemana ihtiyacım yok. Open Subtitles مثل هذا الشخص العاطفي العنيد الغير مفكر مثلكِ، لا أحتاج.
    İlk olarak, Minnie hiç duygusal biri gibi görünmedi bana. Open Subtitles أولاً , مايني لم تبدو لي أبداً من النوع العاطفي
    Lütfen telefonunu takibe alirken biraz duygusal gerçeklerden kaçis alabilir miyim? Open Subtitles هل يُمكنني الحصول على القليل من التهرّب العاطفي بينما نتعقب هاتفه؟
    Aslında işin çoğunu ben hallettim. Profesör de duygusal destek için yanımdaydı. Open Subtitles بالواقع لقد أنجزت معظم العمل الجسدي، بينما أشرف البروفيسور على الجانب العاطفي
    O duygusal açıdan bastırılmış dehaya bakıcılığı yapacak vaktim yok. Open Subtitles لا أملك وقتاً لرعاية ذلك العبقري غير مُكتمل النمو العاطفي.
    Ve her ne kadar da Excel'in kral olduğu finans sektöründe çalışıyor olsak da, biz duygusal kapitale inanıyoruz. TED ورغم اننا نعمل في القطاع المالي حيث أن برنامج ميكروسوفت إكسل هو الملك فنحن نؤمن برأس المال العاطفي
    Bu nedenle, duygusal zeka eğitimi yapan herhangi bir eğitim dikkat eğitimiyle başlamalı. TED لذلك، أي منهج لتعليم الذكاء العاطفي يجب أن يبدأ بتدريب الإنتباه.
    Oyun oynadıkça, daha fazla duygusal olgunluğa erişiyoruz. TED إننا نطور نضجنا العاطفي بشكل أكبر إذا لعبنا أكثر.
    İsteme, dev bir dopaminerjik şebekeyle ayarlanır ve duygusal beynin sınırları dışındadır. TED تتحقق الرغبة بتوسطها من خلال شبكة مادة الدوبامين الشاسعة في وخلف الدماغ العاطفي.
    Bu yüzden, güvenlik ihtiyacımızı ve bir ilişkideki macera ihtiyacımızı veya bugünlerde tutkulu evlilik olarak adlandırdığımız öğeyi dengelemek. Bunlar eskiden birbirleriyle çelişen ifadelerdi. TED لذلك توفيق إحتياجاتنا للأمان و إحتياجاتنا للمغامرة في علاقه واحدة ، أو ما نحبه اليوم لنسميه الزواج العاطفي ، يستخدم ليكون تناقضًا في المصطلحات.
    Onu orada öylece dururken görünce her yanımı isyankar bir duygu sarıp sarmalayıverdi. Open Subtitles اراها تقف هناك, فجأة لقد جذبتني موجة من المفهوم العاطفي الثائر.
    Hastaneye Manevi tazminat davası açmak üzereyiz. Open Subtitles نحن في وسط قضية ضد المستشفى بسبب الألم العاطفي
    Ne yarar biliyor musun? duygusal destek. Önceden duyguları karıştırmadan seks vardı. Open Subtitles الدعم العاطفي لقد إتفقنا على ممارسة الجنس بون مشاعر
    Bu suçlarda normalde cinayetlerde gördüğümüz duygusallık yok. Open Subtitles تعرفون هذه الجرائم يبدو انها تفتقد العنصر العاطفي الذي نراه عادة في جرائم القتل الشخصية
    Ama dilin duygusal etkisini anlayabilen bir teknoloji geliştirirsek empati de geliştirebiliriz. TED ولكن لو استطعنا إنشاء تقنية تفهم الأثر العاطفي للغة، فإننا نستطيع تعزيز التعاطف.
    Burada tıkladığım bağlantı "sempatik sihir"di; daha çok iki kelimeyi ayrı ayrı anladığım TED الرابط الذي ضغطته هنا "السحر العاطفي" ، غالباً لأنني أفهم ماتعنيه هاتان الكلمتان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد