ويكيبيديا

    "العدل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Adalet
        
    • adil
        
    • haksızlık
        
    • adaleti
        
    • doğru
        
    • Adaletin
        
    • mahkeme
        
    • Justice
        
    • kanun
        
    • adaletten
        
    • adaletsizlik
        
    Birisi karşılık vermek, bu, Adalet ve eşitlik anlayışıyla ilişkilendirilir. TED أحدها هو المعاملة بالمثل ويرتبط به حس العدل وحس الإنصاف.
    Başkalarına acı çektirdin. Şimdi senin acı çekmen bir Adalet. Open Subtitles لقد جعلت الجميع يعاني فمن العدل أن تعاني أنت أيضاً
    Başkalarına acı çektirdin. Şimdi senin acı çekmen bir Adalet. Open Subtitles لقد جعلت الجميع يعاني فمن العدل أن تعاني أنت أيضاً
    Size zorla eşlik ettiğime göre, benim ödemem daha adil olur. Open Subtitles لقد فرضت عليكِ صحبتي و من العدل أن أدفع ثمن ذلك
    Vergi mükelleflerinin sizin kumar alışkanlığınızı sağlamalarının adil olduğunu düşünüyor musunuz? Open Subtitles هل تعتقد بأنّه من العدل أن يمول دافعو الضرائب إدمانك للقمار؟
    Tennessee Eyaleti'nin Adalet divanında, sizin dürüstçe bir cevap vermediğinizi söylüyorum! Open Subtitles في بيت العدل بولاية تينيسي أقول أنك لم تجب إجابة صحيحة
    Cennette olduğumuzu düşünelim. Yaptığımız hatalar için tanrıdan merhamet, Adalet dileyelim. Open Subtitles فسنتضرّع إلى السماء ونحرك الآلهة لتنزل إلينا العدل فتقتص من آثامنا
    Beni kurtarmak için Adalet Loncası'nın yakınlarda olması iyi bişey. Open Subtitles بل هو شيء جيد نقابة العدل كان حول لإنقاذ لي.
    Rütbemi hatırlatmak istemem ama Adalet Bakanlığı benim yetkime giriyor. Open Subtitles أكره أن أسحب شارتك لكن وزارة العدل هي سلطتي القضائية
    iletisim sisteminize girdim. Adalet Takimi'ndaki herkese sesim ulasiyor mu? Open Subtitles أعتقد أنّه عبر سمّاعتكِ فأنا أتحدّث إلى رابطة العدل كاملة؟
    Maalesef yeni Adalet Bakanı ve İşçi Partisi bağnazları ondan yana. Open Subtitles وللأسف وزير العدل الجديد وباقي صقور حزب العمل يعجبهم طرح سفند
    Adalet Bakanlığından David LaGuardia adında bir ajan bugün bana yaklaştı. Open Subtitles لقد تواصل معي اليوم موظف من وزارة العدل اسمه ديفيد لوغورديا
    Büyüdüğünüzde doğruluk ve Adalet için mücadelede kendi mutluluğundan nasıl fedakârlık ettiğini anlayacaksınız. Open Subtitles عندما تكبرن, ستفهمن كيف أنها ضحت سعادتها في الحرب من أجل العدل والحقيقة
    İşin özeti, senden çok daha fazla eşyam var. Adalet işte. Open Subtitles الخلاصة هي أن لدي أغراض أكثر منك بكثير، العدل هو العدل.
    Sana yaptığı şeyler için biraz Adalet bulmamıza yardım et. Open Subtitles ساعدنا على تحقيق العدل لأي شخص قام بفعل مشين معه
    Bu kadar ay yüzbaşı olduktan sonra adil olan da bu, değil mi? Open Subtitles , كوني قائد كل هذه الشهورِ الطويلة إنه فقط العدل , أليس كذلك؟
    adil olmak için seni uyarmalıyım, ben aslında bir kütüphaneciyim. Open Subtitles أعتقد إنه من العدل أن أحذرك لأني في الحقيقة مكتبي
    Anne, her şeyi bırakıp buraya geldiğin için çok minnettarım ama her şeyi senin yapman da pek adil değil. Open Subtitles أمي ، أنا أقدر ذلك حقا انك تركتى كل اشغالك لتاتى لى ولكن ليس من العدل ان تاخذى اجازة ايضا
    Hepimiz suçluyuz. Sadece onun olması adil değil. Teşekkür ederim. Open Subtitles إنه محق ، جميعنا مُلام ليس من العدل لومه فقط
    Fakat aceleyle evlenmemizin ikimiz için de haksızlık olacağını düşünüyorum. Open Subtitles لكن اشعر بأنه ليس من .العدل لكلانا الزواج على عُجالة
    Daima adaleti bulmak için kanunun dışına çıkmamamız gerektiğini düşünmüştüm. Open Subtitles ظننا دومًا أنّنا لا نحتاج للخروج عن القانون لتحقيق العدل.
    Sanırım, yaşının dilinde konuşursak hayallerimi yaşadığımı söylemem doğru olur. Open Subtitles أظن بأنه من العدل القول بلغة تفهمها بأنني عشتُ حلمي
    İnsan genomunda Adaletin ne kadar güçlüce kodlandığını bilmek ister misiniz? TED هل تريدون معرفة مدى قوة العدل في جينات البشر؟
    Ve seni ortaya çıkarmak için bir mahkeme kararı çıkarmaya hazırlanacaklarını duydum. Open Subtitles ووزارة العدل ستتدخل، حيث سيقحمون مدعي عام مكلف بالتحقيق عمن كشف أمرك
    Wonder if club-footed midgets get Justice in heaven. Open Subtitles أتساءل لو كان الأقزام يحصلون على العدل في الجنة
    Terri'nin ne yaptığını ilk duyduğumda 'tanrım, buna karşı bir kanun olmalı' dedim ama sonra üzerinde biraz daha düşününce senin uzaklaştığını düşünüyorsam benim ne yapacağımı düşündüm... Open Subtitles عندما سمعت أول مرة بما فعلته تيري يا الهي , لا , أنا اعتقدت أنه يجب أن يكون هنالك نوع من العدل
    Asla zayıflık gösterme, adaletten vazgeçebilirsin. Open Subtitles لئلا يبدر منه أي ضعف، وإلا أضاع فرصة إحقاق العدل
    Kendimiz çıkıp da onlar içeride kalınca adaletsizlik olur dedim. Open Subtitles لقد بدا من غير العدل ان نرحل نحن ويبقي هم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد