Bu işaret İndus yazısında, en çok tekrar eden işaret. Ne var ki sadece bu metinde peş peşe kullanılmış. | TED | هذه العلامة هي العلامة الأكثر شيوعا التي تحدث في النص الاندوسي، وانها الوحيدة في هذا النص انه تظهر كزوج مضاعف. |
Örneğin ilk metinde, kavanoz şeklindeki işaret ardı ardına kullanılmış. | TED | هكذا على سبيل المثال ، النص الأول : هناك مضاعفة هذه العلامة على شكل جرة. |
İşareti buldum ama değil mi? Tek başıma. Hiç biriniz ortada yoktunuz. | Open Subtitles | حصلت على العلامة أليس كذلك لوحدي لم أرى أيّ واحد منكم يساعد |
Ama bu Mühür büyük bir yük ile beraber geliyor. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعلم بأن مع العلامة يأتي العبء الكبير |
İz burada, görebilirsin ziynet eşyası gibi bir şey şeklinde. | Open Subtitles | هذه العلامة هنا بأمكانك رؤيتها التي تبدو كنوع من الزخرفة |
Kardeşimi kurtarmak için bildiğim tek yol mührü yok etmek. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة التي أعرفها لإنقاذ أخي هي شفاء العلامة |
Hatta hangi marka kondom kullanıldığına işaret eden bir takım protokol de geliştirdik. | TED | في الواقع ، قمنا بتطوير بروتوكولات تمكننا حتى من اقتراح ماهي العلامة التجارية للواقي الذي تم استخدامه. |
ilginç dalgaların veya her ne ise, yerini gösteren bir işaret. | TED | انها العلامة لتلك الموجات المشوقة وأيما حدث. |
Bulutlar yarışa girişecek yeryüzü köpürüyor, işte işaret. | Open Subtitles | السحب ستبدأ بالسباق. وعندما تبدأ الأرض بالاهتياج هذه هي العلامة. |
Tamam, bu işareti daha önce avcılık kulübünde de gördüm. | Open Subtitles | حسناً، لقد رأيت تلك العلامة من قبل في نادي الصيد |
Mektupla eğitimde resim dersi almıştım tekrar üstünden geçmem gereken yerlere çarpı işareti koydum. | Open Subtitles | تلقيت دورة في الرسومات عن طريق المراسلة ووضعت تلك العلامة بالأسفل . حيث كنت أفعل ذلك مراراً وتكراراً |
Garantinin dışında, tebeşir işareti aynı zamanda yolcunun kompartmanını da belirtir. | Open Subtitles | بجانب الضمان ، العلامة .. تؤشر ، لصاحب الحجرة .. خذ هذه الأحذية على سبيل المثال |
Benim için yaptığın onca şeyden sonra Mühür hala bende. | Open Subtitles | أعني, كل ما فعلته من أجلي. ما زالت لدي العلامة |
Bir keresinde disiplinler arası bir ders için Ingmar Bergman'ın "Yedinci Mühür" isimli filminin açılış bölümünü izlettiriyordum. | TED | ومرة في صف التخصصات كنت اعرض مشاهد افتتاح فيلم العلامة السابعة لانجمار بيرجمان |
Ama bilmelisin, Mühür yanında büyük bir yük getirir. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعرف ، أن مع العلامة يأتى حملاً ثقيلاً. |
İlk iz 94 derece açıyla yapılmış ve ikincisi... 135 derece. | Open Subtitles | حسنا، العلامة الأولى صنعت بزاوية 94 درجة والثاني هي 135 درجة |
Gölgeler kitabımda, annenin şeytanı bastırmak için kullandığı mührü buldum. | Open Subtitles | وجدتُ العلامة التي إستخدمتها والدتكِ لإخماد الوحش في كتابِ الظلِ خاصتي |
etiketi kopardım. Mikroskopun altına koydum. | TED | ما فعلته هو أنني انتزعت العلامة ووضعته تحت المجهر. |
Bekle bir saniye. O lanet şeyi mührün istemediğine emin misin? | Open Subtitles | مهلًا للحظة, هل أنت متأكد أن العلامة لن تجعلك تريد الشفرة؟ |
İki hafta geçmesine rağmen Damga hâlâ orospu amı gibi yanıyor. | Open Subtitles | أسبوعين من التدريب ولم أحصل على العلامة بعد |
Ama izi okuyabilirim böylece bu bizi ruhu alan meleğe götürebilir. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني قراءة العلامة ومعرفة اسم الكائن السامي الذي اشترى الروح |
İkinci resmi icraatım olarak bizi 13. Kabile yapan damgayı reddediyorum. | Open Subtitles | ثاني عمل رسمي لي، فإنّي أرفض العلامة التي جعلتنا العشيرة الـ13. |
Bugün buradayım, çünkü insanların üzerlerinde şu işaretin olduğu ufolar gördüğüyle ilgili haberler vardı. | Open Subtitles | أتيتُ هنا اليوم، لأنه كانت هناك ثمّة تقارير عن أُناس شاهدت أجسام طائرة مجهولة بهذه العلامة |
Mark'ı bekliyorum. Prova yapacağız. | Open Subtitles | أنا في إنتظار العلامة لنجرب بعض الشاشات |
Üzgünüm ama burası özel mülk tabelayı görmediniz mi? | Open Subtitles | المعذرة، هذه ملكية خاصة ألم تشاهدوا العلامة هناك؟ |
Bu adamın bol saçı var ama kırmızı leke ben bakarken bile büyüyordu. | Open Subtitles | هذا الشخص لدية الكثير من الشعر. ولكن هذة العلامة الحمراء كبرت عما شاهدتها |
Bu arada, ne not vermiş? | Open Subtitles | ما هي العلامة التي كان سيعطيكي إياها بكل الأحوال؟ |