| Gören gözler bilgi ağı üzerinden bir Duraksız Özgürlük video bülteni izlediniz. | Open Subtitles | هذا بث لنشرة الحرية عن طريق الفيديو شبكة المخبر عبر العيون فقط |
| Arkadaşları sıyrıldı ama Gören gözler bu işin peşini bırakmayacak. | Open Subtitles | ولكن سبب هذا هم رفقائه يجب أن أفضحهم بلقطة العيون. |
| Yani aşağı yukarı 10 bin yıl önce Karadeniz'de bir genimizdeki bir mutasyon sonucu mavi göz ortaya çıktı. | TED | فمنذ حوالي 10.000 سنة بجوار البحر الأسود، حدث لنا تحول واحد في جين واحد والذي أدى إلى العيون الزرقاء. |
| ...atların bu kadar büyük gözleri olduğunu hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك قط أن الخيول لديها مثل تلك العيون الكبيرة |
| Hey, hey, hey, hey. Hey, hey, kara gözlü Suzi, hey! | TED | هيه هيه هيه هيه هيه هيه ديزي ذات العيون السوداء هيه |
| Aynı anda mı yapacaksınız? Çünkü Vegas'daki bütün gözler benim üstümde olacak. | Open Subtitles | لا بد أن تكونوا معا لأن كل العيون ستكون موجهة نحو فيجاس |
| Hep o gözler yüzündendi, büyüleyici gözlerinde bir şey vardı. | Open Subtitles | لقد كانت تلك العيون، شئ ما في تلك العيون الرائعة. |
| Hangi detaya bakarsınız? Çoğunuz, göz cevabını verecektir. gözler ruhun aynasıdır. | TED | معظمكم سيقول أن التلميح الذي ستنظرون إليه هو العيون. العيون هي النافذة إلى الروح. |
| gözler, birinin yalan söyleyip söylemediğini anlatmaz. | TED | العيون لا تخبرنا إذا ما كان أحدهم يكذب أو لا. |
| Kaleci olduğunuzda tüm gözler üzerinizdedir, bu da baskıyı getirir. | TED | عندما تكون حارس مرمى، تكون كل العيون عليك، ومع هذا يأتي الضغط. |
| Ama konuşmaya devam edin. göz oymakla ilgili konuştuklarınız içimi gıcıkladı. | Open Subtitles | لكن استمري في حديثك عن اقتلاع العيون لقد جعلني اشعر بالمرح |
| Arkama döndüm ve dolaptan bana bakan bir çift göz gördüm. | Open Subtitles | إلتففت حولى و رأيت تلك العيون تحدق إلى من خزانة الملابس |
| göz bağı takarsak ejderha da bizi o korkunç yüzüyle korkutamaz. | Open Subtitles | إن أرتدينا عصابة العيون فالتنين لن يكون بمقدوره إخافتنا وبوجهه الفظيع |
| Hem cesedi bırakmış, hem de gözleri oymakla hiç uğraşmamış. | Open Subtitles | ليس فقط ترك الجسم، لكنّه لم يهتمّ لأن يزيل العيون. |
| Bu gözleri parıldayan, korkusuz yerel muhabir ise merdivenden aşağı düşmüş. | Open Subtitles | صاحب العيون اللامعة هو مراسل محلي جريء انزلق من على السلّم |
| - onu "mavi gözlü" diye çağıracaklar. Fuar'dan önce zamanında yetişir. | Open Subtitles | إنهم سَيَدْعونَه أو آي ' ذو العيون الزرقاء في معرضِ المقاطعةَ |
| İkinize de iyi uykular çocuklar, sana da garip gözlü şey. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق ناما جيداً وأنت أيضاً يا صاحب العيون الغريبة |
| O gözlere baktım ve içinde kendimin bana baktığını gördüm. | Open Subtitles | أنا أنظر إلى تلك العيون وأرى نفسي أُحدِق بالجهة الأخرى |
| gözlerin, kurbanın katil tarafından öldürülmesinden önceki son görüntüyü kaydettiğini söylerler. | Open Subtitles | يقولون العيون تأسر ضحيّة قتل الصورة الأخيرة يرى قبل هم مقتولون. |
| O güzel gözlerini yerinden çıkarmadan bana bakmayı kes çocuk! | Open Subtitles | ابعد تلك العيون الجميله عني قبل ان اقتلعهم ايها الولد |
| O batılı gözlerle baktığın zaman gördüğün ilk şey kahverengi deri. | Open Subtitles | عندما تنظرين بتلك العيون الغربية البشرة البنية هي أول شيئ ترينه |
| Bu dişi iki çift gözü ile, derin suyu kolaçan ediyor. | TED | بزوجين من العيون .. هذه الأنثى تجول في أعماق المحيط |
| Evet, kavuşturduk. gözlerim gerçekten açıldı. | Open Subtitles | لدينا الكثير لتسويته إنها أشياء تفتح فعلاً العيون |
| Hiddetle bakan gözlerden bahseder boncuk boncuk terleyen yüzlerindeki onların korkunç insan dışı sırıtışları vardır. | Open Subtitles | يكتب عن العيون العابسة والعرق الذي يثقل الجبين عن تكشيرة إنسانية فظيعة |
| Eğer onu hareket ettirmediyseniz gözlerinin oyulduğunu nasıl biliyordunuz ? | Open Subtitles | إذا أنت لم تحرّكه، هكذا عرفت العيون كانت قد أزيلت؟ |
| Ve aşağı bakan gözlerine göre, Üç Numarayı seçeceğim. | Open Subtitles | وبحكمي من نظرة هذه العيون المكتئبة أنكِ كنتِ ستتحدثين عن رقم ثلاثة |
| Her gece, bana o büyük kahverengi gözleriyle bakar ve derki | Open Subtitles | في كل ليلة، تنظر في وجهي مع تلك العيون البنية الكبيرة |
| Bu gözlerde, bir 10 yıl kadar beklemem gerektiğini görüyorum. | Open Subtitles | أنا بصدد الإنتظار 10 سنوات أخرى من أجل تلك العيون |