ويكيبيديا

    "الغريبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tuhaf
        
    • yabancı
        
    • egzotik
        
    • acayip
        
    • garip
        
    • uzaylı
        
    • ilginç
        
    • gizemli
        
    • çılgın
        
    • ucube
        
    • dışı
        
    • UFO
        
    • ürkütücü
        
    • komik
        
    • saçma
        
    Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. TED عندما تفكر بالفعل في ذلك، فنحن نوعًا ما مثل أكياس السوائل وبعض الأنسجة الغريبة محاطة بطبقة رفيعة من الجلد.
    Dr. Alzheimer'ın yüzyıl önce Auguste'nin beyninde tuhaf plaklar ve yumaklar bulduğunu hatırlayın. TED أتذكرون الترسبات والتجاعيد الغريبة التي وجدها د.الزهايمر في دماغ اوجستا في القرن الماضي؟
    Ormanın ortasında, nehrin çok yakınında bu sahiden çok tuhaf görünen ağacı buldum. Open Subtitles في منتصف الغابة قريباً جداً من النهر عثرت على هذه الشجرة الغريبة للغاية
    Yakın zamanda keşfedilmiş olan yabancı dünyalarla bu soruyu yanıtlayamayız. Open Subtitles الاكتشافات المبكرة للكواكب الغريبة لم تجب بعد على هذا السؤال
    Bu civarda egzotik yemek bulmak makarna bulmaktan daha kolaydır. Open Subtitles في هذا الحي، سهل العثور على الطعام الغريبة عن المعكرونة
    Pachinko salonları ve her türden acayip taklit dükkanlar bulunurdu. Open Subtitles صالات باتشينكو للإشياء المقلدة و كذلك كل أنواع الدكاكين الغريبة
    Öyleyse sen bu tuhaf hikaye hakkında bir şeyler biliyorsun? Open Subtitles حسنا هل تعرف أى شىء عن هذه القصة الغريبة ؟
    Bourbon Caddesi'nde tuhaf ve harika sırlarla dolu bir akşam Open Subtitles بعض الأسرار الغريبة والرائعة عن شارع بوربون في هذا المساء
    Sonra kadın hızlandı, ama tuhaf araba arkasından küt diye çarptı. Open Subtitles فانطلقت السيدة مسرعةً، ولكن استمرت السيارة الغريبة في دفعها من الوراء.
    Ve bu tuhaf yolculuğumuzdaki ilk durağımız çok büyük nesneler diyarıdır. Open Subtitles والمحطة الأولى فى هذه الرحلة الغريبة هو عالم الأشياء الكبيرة جداً.
    tuhaf kadınlara karşı zayıf noktam olduğu için çok şanslısın. Open Subtitles أنتِ محظوظة , لأننى أملك إنطباعاً جيداً نحو المرأة الغريبة
    tuhaf hayatımdaki bir çok olayda olduğu gibi akıntılar süreklemişti beni. Open Subtitles كالكثير من الأمور الغريبة في حياتي كنت أعيش كما يحملني الريح
    Cadılar Bayramı'nı kutlamam çünkü polis olduğumdan beri 31 Ekim'de tuhaf şeyler olur. Open Subtitles منذ أن اصبحت أعمل بمحقق كل الاشـياء الغريبة تحصل في ال31 من اكتوبر
    Bu tuhaf kubbeler üst üste binmiş bakteri katmanlarından oluşuyor. Open Subtitles هذه القِباب الغريبة صُنعت من طبقة تلو أخرى من البكتيريا.
    Onu çevirerek, tüm o yabancı ve uzak yerlerin isimlerini okuyarak saatler harcadım. Open Subtitles أمضيت ساعات وأنا فقط أحركها بهدوء أقرأ الأسماء لكل هذه الأماكن الغريبة البعيدة..
    Şu tanımadığımız yabancı Yanki aksanı da nerden geldi evlâdım ağzına? Open Subtitles ما هذه لهجة اليانكي الغريبة التي تخرج من فيك يا بني؟
    egzotik çay takıntısı mı yoksa kadehlerce tek malt içebilmesi mi? Open Subtitles هوسها بأنواع الشاي الغريبة أو قدرتها على شرب حبات الشعير المنفردة.
    Ben büyüdüm, anne. 12 yaşındayım ve tüm acayip duyguları hissetmeye başladım. Open Subtitles أنا كبير يا امي عمري الأن 12 سنة ولدي هذه الأحاسيس الغريبة
    Burası tüm bu son derece garip anahtar kelimelerin geri teptiği yer. TED هذا هو المكان التي تأتي فيه كل الكلمات الأساسية الغريبة للغاية لتستقر.
    uzaylı uzay istasyonundan geri giderek düşünelim. TED دعونا نبدأ من الوراء من محطة الفضاء الغريبة.
    Seni ofisten çıkardığına göre ilginç bir kaçak Kanada eşyası olmalı. Open Subtitles لابد أنها بعض الممنوعات الكندية الغريبة لأنها إستطاعت إخراجك من المكتب
    Bırak şu gizemli dedektif rollerini. Open Subtitles توقفى عن مهنة المحقق الغريبة أنت تصيبينى بالدوار
    Ve aklınızda bu garip hafıza yarışmasını hatırlatmanızı ve ilk iş ondan bahsetmenizi sağlayacak oldukça çılgın, garip ve unutulmaz bir görüntü canlandırırdınız. TED وتقوم بتخيل صورة جنونية وسخيفة ولا تنسى أبداً لتذكيرك بأن أول شيء تود التحدث عنه هو هذه المسابقة الغريبة جداً
    Senden uzaklaşmak adına her şey olabilir, ucube karı. Open Subtitles أفعل أي شيء لأبتعد عنك أيتها الفتاة الغريبة
    Benimle her gün görüş. Sana sıra dışı işler ayarlarım. Open Subtitles تفقد الأمر معي كل يوم وسيكون لديّ بعض الوظائف الغريبة لك.
    Bu olayın hala UFO'larla ilgili olduğunu düşünüyor musun ? Open Subtitles أما زلت تصدق أن هذا له علاقة بالأجسام الغريبة ؟
    Şimdi şu ürkütücü ters Lincoln resmine bakalım. TED أما الآن عن صورة لينكولن الغريبة المقلوبة رأسًا على عقب.
    Kafandan ne komik şeyler geçiyor senin? Open Subtitles ما هـذه الأشياء الغريبة التي تتحـدثين عنها؟
    İkisi de aynı saçma konsere bilet almaya gidiyordu. Open Subtitles صادف أن أشتريا تذاكر الحفلة الموسيقية لتلك الفرقة الغريبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد