ويكيبيديا

    "الفنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sanat
        
    • sanatı
        
    • sanatın
        
    • sanata
        
    • eseri
        
    • eserleri
        
    Organize olarak sanat, sadece sanatçıların amaçlarıyla ilgilenmez, sanatçının gerçek etkisiyle de ilgilenir. TED لذلك لا يهتمّ الفنّ بصفته منظّماً بنوايا الفنّان فحسب، بل بأثرهم الواقعيّ أيضاً.
    Belki cildinde melanin biraz fazla var ama sanat eserini yücelten kusurlardır. Open Subtitles لعلّ جلدها أغمق من اللّازم، لكن العيوب هي ما تصنع روعة الفنّ.
    Bir müze açacak kadar elimizde çalıntı sanat eseri var. Open Subtitles لدينا ما يكفي من مسروقات الفنّ تكفي لبدء متحف كامل.
    Fakat, geometrik işaretler dediğimiz soyut şekiller beni sanatı araştırmaya çeken şey oldu. TED ولكن بالنسبة لي، كانت هذه الأشكال التجريدية، ما نسميها أشكال هندسية، السبب في دراستي الفنّ.
    Gece geç saatlere kadar sanatın siyasetteki, siyasetin de sanattaki rolü hakkında konuşurduk. TED حتى في وقتٍ متأخرٍ من الليل أدرنا نقاشاتٍ حولَ دور الفنّ في السياسة ودورِ السّياسةِ في الفن.
    Öğretmenim bütün sanat tarihi sınıfını buraya tablolarımızı görmeye getirmişti. Open Subtitles معلمتي جعلتني أجلب كلّ زملائي بفصل الفنّ جميعًا لأريهم لوحاتنا.
    Hikâyem şu: "Modern bir sanat merkezinde yöneticiyim, fakat ben kanamayan, terlemeyen veya ağlamayan sanata inanmıyorum. TED قصتي هي التّالي: أعمل أميناً لمتحف الفنّ المعاصر، لكنّي لا أؤمن بفنٍّ لا ينزف ولا يتعرّق ولا يبكي.
    En azından kendimiz ve çocuklarımız için günlük sanat ve kültür dozumuzu alabiliriz. TED وأقل ما يمكن أن نقوم به، أن تحصل علي جرعة يومية من الفنّ والثقافة لأجلنا ولأجل أبنائنا.
    Gece tartışmalarımızdan birinde sanat ve organizasyondan ötesini gördük ve sanatın bir organizasyon olduğunu fark ettik. TED خلال أحدِ نقاشاتنا الّليلية المتأخرة، تأمّلنا في ما وراءِ الفنّ والتنظيم وبدأنا نرى أنّ الفنّ كانَ بالفعلِ هو التنظيم.
    Karikatür sıradan insanların sevdiği eleştirisel bir sanat şeklidir. Open Subtitles الكاريكاتور هو شكلٌ من أشكال الفنّ السّاخر و الّذي يلقى إعجاب عامّة النّاس
    sanat hocam benim çok orjinal olduğumu ve böyle bir şeyin de benim için paha biçilemez bir deneyim olacağını söyledi. Open Subtitles مُدرّسي في الفنّ قد قال لي بأنّني أصيلة و أنّ هاته ستكون تجربة ثمينة بالنّسبة إليّ
    Öyleyse sanat eleştirmeni olarak kariyerine veda edebilirsin. Open Subtitles حسنـاً، أعتقد أنّه يمكنك أن تقبّل مهنتك وتُلقي كلمة الوداع إلى الفنّ
    sanat muhammini olarak kariyerine hoşçakal diyebilirsin. Open Subtitles حسنـاً، أعتقد أنّه يمكنك أن تقبّل مهنتك وتُلقي كلمة الوداع إلى الفنّ
    Onu ilk sanat camiasının cenazecisi gibi giyinmiş gördüğümde anlamalıydım. Open Subtitles كان يجب أن اعلم، عندما ظهر بهذا اللباس مثل حانوتي لعالم الفنّ
    sanat demek mutlu ve güzel şeylerin seni etkilemesi demektir. Open Subtitles الفنّ يعني السعادة والأشياء الجميلة التي تلمس المشاعر.
    sanat insaları gençleştirir, onları ihtiyar yapmaz. Open Subtitles الفنّ يجب أن يجدد الناس لا أن يجعلهم شيوخاً عجزة.
    Resmi sanat, Sovyetler Birliğini; zeki, kendini düşünmeyen liderlerce idare edilen, ...vaat edilmiş ve bir sürü fırsatın olduğu bir diyar olarak göstermekteydi. Open Subtitles أظهر الفنّ الرسمي الإتحاد السوفيتي كأرض ميعاد تملأها الخيرات والفرص، بقيادة رشيدة غير أنانية
    Sanatçının da neredeyse sanatı kadar güzel olduğunu söylemişti. Open Subtitles حسناً، قال بأنّ الفنّ تقريباً يشبه بجماله جمال الفنان
    O iğrenç sanatı ve rezalet şiirleri harika bir yemeğe çevirmeni istiyorum. Open Subtitles أودّ منكِ تحويل ذلك الفنّ الفضيع والشعر المريع إلى وجبة عظيمة
    Çağdaş sanatı her zaman merak etmişimdir. Open Subtitles لطالما كنتُ مَعْنيَّة بشأن الفنّ المعاصر
    Karl babasının koleksiyonundaki bütün çalıntı eserleri yasal sahiplerine iade etmek istiyordu. Open Subtitles كارل يريد ان يعيد كلّ الفنّ المسروق في مجموعة أبوه إلى أصحابها الشرعيين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد