Bir kez sapladığımda doğmamış çocuğum, Wessex'in gelecekteki hükümdarı olur. | Open Subtitles | طعنة واحدة وأبني الغير مولود بعد سيكون الحاكم المستقبلي لويـسيـكس |
gelecekteki kocama zaten başkasının çocuğunu taşıdığımı itiraf etmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأكون مجبره على الاعتراف لزوجي المستقبلي بأنني حامل بطفل رجل اخر |
Amerikalıların yarısının gelecekteki eşleriyle 30'lu yaşlarında evlendiklerini, beraber yaşadıklarını ya da sevgili olduklarını biliyoruz. | TED | نحن نعلم أن أكثر من نصف الأمريكيين. قد تزوجوا أو يعيشون مع أو يواعدون شريكهم العاطفي المستقبلي بحلول سن ال30. |
müstakbel kayınbabası ile oturup omurilik ameliyatı konusunda konuşmak istediğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظن انها ستريد ان يعرف حماها المستقبلي انها جراحة عمود فقري ؟ |
Gerçekte, müstakbel kocasına kulübede katılıp katılmamaya kadın karar veriyor. | Open Subtitles | المرأة تقرر ما إذا كانت ستتبع زوجها المستقبلي في الكوخ |
Ve aslında, gelecek evrim daha hızlı gerçekleşecek, teknolojik zaman periyodunda, doğal seçilim periyodunda değil. | TED | وبالحقيقة أن التطور المستقبلي سيحدث بشكل أسرع، على الجدول الزمني التكنولوجي، ليس على المقياس الزمني الطبيعي. |
geleceğin suç senaryosu bugünden elimizde, dolayısıyla dikkatli olmalıyız. | TED | السيناريو المستقبلي للجريمة، يوجد هنا الآن، وعلينا أن نكون حذرين. |
Performans alanı, anlık performansımızı yükseltirken, öğrenme alanı da büyümemizi ve gelecekteki performansımızı yükseltir. | TED | منطقة الأداء تعني تحسين في أدائنا الحالي، بينما تسمح منطقة التعلم لنا بالتطور، وتحسين ادائنا المستقبلي. |
27 yaşına geldiğinde gelecekteki kocasıyla tanışacak bir sonraki yıl nişanlanacak ve bir sonraki yıl da evlenecekti. | TED | ستقابلُ زوجها المستقبلي بحلول بلوغها 27 عامًا، وستخطب في العام التالي وستتزوج عامًا بعد ذلك. |
Benim konumumdaki biri trajik bir kayba uğramışsa, madam, gelecekteki işini düşünmek zorundadır. | Open Subtitles | شخص مثلي يعاني خسارة كبيرة يجب أن يفكر المرء بالتوظيف المستقبلي |
Oğlu için ne büyük umutlar beslediğini... gelecekteki başarılarını ve hayattaki yerini düşünerek... nasıl bin bir tatlı hayale daldığını anlatmak imkansız. | Open Subtitles | كان من المستحيل تحديد الأمال العريضة التي كانت لدية للفتى وكم إنغمس في ألف توقع بالنسبة إلى نجاحة المستقبلي وشكلة في العالم |
gelecekteki işbirliğimiz, bu amaçlara dayalı hareket etmemize bağlı. | Open Subtitles | ..تعاوننا المستقبلي يمكننا أن نبنيه على أسس كهذه |
Ve sanırım geçmişteki ben ve gelecekteki ben dinlememe yardım etmek için geldiler. | Open Subtitles | وأنا أَحْسبُ نفسَي الماضيَ ونفسي المستقبلي ظَهرَ لمُسَاعَدَتي أَستمعُ. |
gelecekteki hali bir şeyler söylemekten korkacak çünkü bu hem o hem de kardeşleri için işleri kötüleştirebilir. | Open Subtitles | نفسها المستقبلي سَيَكُونُ خائف جداً لأنْ أيّ شئ رأي الذي قَدْ يَجْعلُ أشياءَ أسوأَ لها وأخواتِها. |
Bavyera'nın müstakbel kralı Maximilian yardım edebileceği bir şeyler olup olmadığını görmek için felaket mahalline aceleyle gider. | Open Subtitles | ماكسميليان, ملك بافاريا المستقبلي هرع إلى مسرح الفاجعة ليرى إن كان يستطيع المساعدة |
Ve evet, bunu yapan Keystone Pictures'ın müstakbel başkanı. | Open Subtitles | هذا يأتي من الرئيس المستقبلي لاستديوهات كيستون |
müstakbel kocana çay getirdiğin ilk günü hatırla. | Open Subtitles | . . أتذكرين أول يوم وانتِ تقدمين الشاي لزوجك المستقبلي |
Ve müstakbel kayınpederinin Şükran Günü'ndeki numarası var ya? | Open Subtitles | وفقط لذا تَعْرفُ، ذلك الكلام الفارغِ أبوكَ المستقبلي في القانونِ منزوع على شكر، |
Hepimiz sağ üst köşede olmak istiyoruz, güvenli ve sadece gelecek için bir dünya. | TED | الجميع يود أن يكون الجانب العلوي الأيمن، الجانب الآمن والعالم المستقبلي. |
Şu anki ve geleceğin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı! | Open Subtitles | الرئيس الحالي و المستقبلي للولايات المتحدة الامريكية |
Senin "Project Future lV" hayalini çok yakında gerçeğe çevirebilirim. | Open Subtitles | استطيع تحويل مشروع حلمك المستقبلي الى واقع |
gelecekte Dışişleri Bakanı olacak Zimmermann, Almanya'nın Yıkıcı Operasyonlarından sorumluydu. | Open Subtitles | وزير الخارجية الألماني المستقبلي والرجل المسئول عن عمليات التخريب الألمانية |
Dahası bu vaziyet Sovyetlerin ilerideki davranışlarını nasıl etkilerdi? | Open Subtitles | وكيف كان يمكن أن يؤثر هذا على السلوك المستقبلي للاتحاد السوفياتي؟ |
Amerika Birleşik Devletleri'nin geleceğinin başkanının psikopat bir Daisy Mae tarafından bir sunak taşı üstüne bırakılmasına izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | أنا لن أسمح. بأن يصبح رئيس الولايات المتحدة المستقبلي... عرضة للإذلال بسبب فتاة معقدة حقيرة. |
Şüphesiz ki veliler, onlar bizim geleceğimizin Thomas Edison'ları... | Open Subtitles | انتبهوا جيدا أيها الآباء، هذا هو توماس أديسون المستقبلي |