Büyük İskender ya da kâşif Ponce De Leon gibi yaşamlarının çoğunu Gençlik Çeşmesi'nin peşinde harcamış insanlar var. | TED | وهناك أناس مثل الإسكندر الأكبر أو المستكشف بونثي دي ليون، قضوا جزءا كبيرا من حياتهم في البحث عن ينبوع الشباب. |
kâşif ile bağlantın bir kesilsin, fırtına süresince kendi başına kalırsın. | Open Subtitles | عندما تنقطع الاتصال بينكم وبين المستكشف ستكونوا على سداكم الى حين انتهاء هذة العاصفة |
Tarihte bana İskoç Kaşif Mungo Park'ın Nijer Nehrini keşfettiği öğretildi. | TED | في مادة التاريخ، تعلمتُ بأن المستكشف الأسكتلندي مونغو بارك اكتشف مناطق نهر النيجر. |
Pathfinder başkanı araştırdığından beri onunla çalıştılar. | Open Subtitles | أنهم يخططون للأمر منذُ أن علموا بأن المستكشف يبحث عن مُديرً جديدً |
Çok tuhaftır ki kâşifi bulabilirim ama burada kendimi evde hissetmeye başladım. | Open Subtitles | إنه غريب للغاية ربما أكون على وشك العثور ...على المستكشف ولكن في الواقع بدأت أشعر بأنني بالديار هنا |
Ama kâşifin aynı zamanda doğal dünya ile en azından hâlâ bağlantılı olan birini temsil ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن المستكشف يمثل أيضاً شخصاً لا يزال متصلاً بالعالم الطبيعي |
- Bir ihtimal kâşifini bulmamıza yardım edebilir. | Open Subtitles | من المحتمل أن يساعدنا على إيجاد المستكشف هذا سيكون رائعاً. |
İspanyol sarayından iki delege kâşif Bonnaire'in takibiyle Le Havre'ye vardı. | Open Subtitles | مبعوثين من المحكمة الإسبانية لقد وصل الى لوهافر المستكشف بونيار |
Kanadalı Şükran Günü kâşif Martin Frobisher'ın Kuzeybatı geçitini bulmak için olan cesur fakat başarısız olmuş teşebbüsünü kutlar. | Open Subtitles | عيدالشكر الكندي يحتفل بشجاعة المستكشف "مارتن فروبشر" والتي لم تنجح محاولاته أخيراً |
kâşif 6'dan merkeze: gemimiz kayıp sektör'ün kuzeydoğusunda bir yere düştü. | Open Subtitles | من المستكشف رقم 6 إلى القاعدة، لقد تحطمت مركبتنا بمكان قريب من القطاع المفقود... |
kâşif 6'dan merkeze: gemimiz kayıp sektör'ün kuzeydoğusunda bir yere düştü. | Open Subtitles | من المستكشف رقم 6 إلى القاعدة، لقد تحطمت مركبتنا بمكان قريب من القطاع المفقود... |
Bir Kaşif herkesin dostudur bitki, balık ve küçük bir köstebeğin bile. | Open Subtitles | المستكشف صديق الجميع سواء كان نبات أو سمكة أو شامة صغيرة |
İspanyol Kaşif Sebastian Vizcaino tarafından keşfedildi. | Open Subtitles | لقد إكتشف على يد الأسباني المستكشف سيباستيان فيزكاينو |
Eski ingiliz Kaşif William Dampier'ın heykeli. | Open Subtitles | هي تلك اللغةِ الإنجليزيةِ القديمةِ المستكشف وليام |
Şu anda biz konuşurken Mars'ta devamlılığı süren MER Rover görevleri, 97 yılında yürütülen muhteşem Pathfinder görevi ve Avrupa Uzay Ajansı'nın Mars Ekspres'i bize pek çok muhteşem şey öğretti. | TED | فمهمة المستكشف المدهش "باثفايندر" في عام 1997 ومهمة "مير روفر" والتي هي في المريخ في الوقت الذي نتحدث فيه الان و مهمة وكالة الفضاء الأوروبية علمتنا الكثير من الأشياء المدهشة. |
Pathfinder yeni bir patron arıyor. | Open Subtitles | المستكشف يبحث عن رئيس جديد |
NASA'daki akıllı insanlar, Pathfinder ile konuşabilsin diye, Yüzey Aracı'nı nasıl hackleyeceğime dair yönergeleri gönderdiler. | Open Subtitles | "فأذكياء (ناسا) أرسلوا لي إرشادات حول كيفية إختراقي للعربة" "حتى يتسنى لنا التحدث عبر "المستكشف" |
- Keşke kâşifi bulabilsek. | Open Subtitles | ـ أتمنى لو وجدنا المستكشف ـ أدري، يا(بادينغتون) |
kâşifin kızıyla karşılaştım ama beni doldurmaya kalkışınca Bayan Bird onu çatıdan aşağı attı. | Open Subtitles | حتى أنني التقيت بإبنة المستكشف لكنها ارادت أن تحشوني، لذا رمتها السيدة (بيرد) من السطح |
Bütün "M Clyde" adlı kişilere bakarsak kâşifini bulabiliriz. | Open Subtitles | مؤكد لو بحثت عن أيّ إسم لـ (إم. كلايد) ستجد المستكشف |
Atalarından biri de Antarktika kaşifi Sir Ernest Ventura Shackleton'dır. | Open Subtitles | أحد أجدادنا كان المستكشف السيد إرسنت فنتورا |
Ne zamandan beri, kılavuzlar alış veriş için yola koyulur oldu? | Open Subtitles | "منذ متى و "المستكشف يأتي في رحلة تجارة؟ |