ويكيبيديا

    "النادر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nadir
        
    • ender
        
    • nadirdir
        
    • pek
        
    • eşsiz
        
    • nadide
        
    • sık
        
    • seyrek
        
    • enderdir
        
    • az
        
    • rastlanır
        
    İnsanların çömezliği bu kadar iyi taşıyabildiğini çok nadir görürüm. Open Subtitles من النادر أن أرى أشخاصًا يقضون سنتهم الأولى بشكل جيد
    Liv, yemek yiyorum ve o ödüyor. Bunun çok nadir olduğunu biliyor musun? Open Subtitles لف، أنا آكل، وهو من سيدفع أتعرفين كم من النادر أن يحدث هذا؟
    Birinin denemesi çok nadir Our Lady'yi kendi başlarına topla. Open Subtitles من النادر جدا لشخص محاولة استدعاء سيدتنا من تلقاء نفسه
    Aptal stajyerim ender görülen bir retroperitoneal tümör bulduğunu düşünüyor. Open Subtitles مدربتي الحمقاء تظن أنها عثرت على ورم خلف الصفاق النادر.
    Obur Yiyici avı için otuzuncu seviyenin altında savaşçıları seçmeleri çok nadirdir. Open Subtitles من النادر أن يتم أختيار محارب في مستوى الثلاثينيات لصيد الآكلة الشرهين
    Ancak orada kaldım, çünkü çok nadir olarak görülecek bir şeye tanıklık ettiğimi anladım, başarı ve ustalık arasındaki o farka. TED و لكني بقيت لأنني أدركت بأنني كنت أشهد ما هو من النادر أن يلمح، الاختلاف بين النجاح و التفوق.
    Gördükleri şey kartondan şekillerdir, çok üzücü, çok yalnız, ve çok şükür ki çok nadir görülen bir vakadır. TED كل ما يرونه هو لوح كرتوني، وذلك مثير للشفقة، والوحدة، ولحسن الحظ إنه من النادر جدًا.
    Fakat artık sarı kanat çok nadir çıkıyor. Çünkü gırgır ağlarıyla, denizden tonlarca gruplar halinde çıkarılıyorlar. TED والآن أصبح من النادر اصطيادها لأنها اصطيدت بالمئات من الأطنان بواسطة الشباك الجرافة.
    Bu etikten çok görüntü içindir, fakat bir piknik masasında değilseniz, tabağın altında hiçbir şey olmaması nadir görülen bir şeydir. TED إن هذا يتعلق بالمظهر أكثر من الآداب، لكنه من النادر ألا نرى شيئا تحت الطبق إلا إذا كنت تأكل على طاولة نزهة.
    Ameliyat edilmemiş bir intersekse nadir rastlanıyor. TED من النادر أن تقابل شخصًا ثنائي الجنس لم يخضع للعمليات.
    Anlatan: Galvaso ile ilgili tek kelime, çok nadir bulunan bir kuştur Brazilya' ya özgüdür. TED المعلق: نبذة عن الغالفاو، الطائر النادر جدا والذي موطنه الأصلي هو البرازيل.
    Dışarıdan yardım almak nadir olan birşey, özellikle de kız çocuklarının eğitimi konusunda. TED من النادر أن نجد استثمارات خارجية في مجال تعليم الفتيات.
    Ve size bayan, hatıra olarak masanın üstündeki... nadir parçayı bırakıyorum. Open Subtitles وبالنسبة لك يا انسة, اترك لك الشئ النادر على الطاولة هناك, كتذكار صغير
    Senin kadar güzel, esprili ve alaycı şiir dolu ve bu saç renginde bir kadın nadir bulunur. Open Subtitles إنه من النادر جدا مقابلة امرأة فى مثل هذا الجمال مع ما تتحلين به من روح مرحة وعفوية وشاعرية
    Herhangi bir kayıp veya ödün olmaması gerçekten çok ender rastlanan bir durum, sağlık ve ekonomi arasında veya çevre ve ekonomi arasında. TED انه فعلاً من النادر عدم وجود تناقض بين الصحة والاقتصاد, او بين البيئة والاقتصاد.
    Kocası onu yalnız bıraktığı için, ender olarak mutlu ya da keyifliydi. Open Subtitles وتركت وحيدة بواسطة زوجها والذي كان من النادر أن يكون سعيد أو لدية حس فكاهي
    Bir erkeğin çiçeklere ilgisinin olması çok ender bir durum. Open Subtitles من النادر جداً أن تجد رجلاً يهتم بالأزهار
    Bunu tavsiye ederim, pembe renkte olanlar nadirdir. Open Subtitles أنصحكِ بهذه إذا كنتِ تحبي هذا اللون الزهري النادر.
    "Sırtını gerçeklere dayamayan bir şeyin devamlılığı nadirdir." Open Subtitles ومن النادر أن تكسب كُل شيئ بشكلٍ دائم بإخفائك للحقيقة هل تُريد بعض الحقائق؟
    Bir İngiliz meyhanesinde, kahvaltı için meyve görmek, pek sık rastlanmayan bir şeydir. Open Subtitles من النادر أن أرى فواكه على وجبة الإفطار في مطعم
    Böylesine eşsiz bir güzelliğin huzurunda bir krallık kaybetmeyi kim umursar ki? Open Subtitles من يهتم بخسارة مملكة عند وجود مثل هذا الجمال النادر
    Hindistan Prensi de, nadide hazine arayışıyla Kandahar yakınlarında unutulmuş bir anıta geldi. Open Subtitles وفى البحث عن الكنز النادر أمير الهند جاء إلى صنم مهجور قرب قندهار
    Dümdüz, bu kadar düz bir çizgiye sık rastlanmaz. TED أعني انه من النادر جداً رؤية خطوط مستوية جداً.
    Dost Bir Ruhla Ne Kadar seyrek Karşılaşılır Open Subtitles كم من النادر أن يقابل الشخص روحاً مماثلة
    Bilmem, sadece eşcinsel bir çiftin... kalıbı kırması çok enderdir de. Open Subtitles إذاً لا أعلم لأنه من النادر أن يقوم الثنائي بكسر القواعد
    az bulunur demişken dana pirzolamı unutma sakın. Sağ ol. Open Subtitles وعلى ذكر النادر ، لحم أضلاع لا تنسي ، شكراً
    Benim gibi tecrübeli bir insanın, daha önce görmediği bir şeye ender rastlanır. Open Subtitles عندما يكون شخصاً خبيراً مثلي, من النادر ان ترى شيئاً لم تره من قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد