| Bu yüzden Çin, temiz enerjiye yüz milyarlarca dolar yatırım yapıyor. | TED | لذلك فإن الصين تستثمر مئات المليارات من الدولارات في الطاقة النظيفة. |
| Steven, gezide giymen için birkaç temiz kıyafet ayırdım sana. | Open Subtitles | ستيفن، وضعت لك بعض الثياب النظيفة لتأخذها معك في الرحلة |
| temiz su, temiz havaya ne diyeceğiz güvenli bir çevreye? | Open Subtitles | بماذا يمكنك أن تسمي المياه النظيفة والهواء النقي بيئة آمنة؟ |
| Kocam arkadaşlarıyla futbol maçı izlerken ben Temizlik yaparım ve 8 dilim fındıklı kek yedikleri için çocuklarımın peşinden koşarım. | Open Subtitles | النظيفة وفقا للزوجي وأصدقائه مشاهدة كرة القدم. بعد مطاردة الأطفال لانهم يأكلون الكثير من الكعكة. |
| Bu tertemiz ülkeye gelip de yağlı saçlarınızla ve, ipek takımlar giyerek, saygın Amerikalı geçinmeniz hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب أن أراكم تأتون لهذه البلاد النظيفة بشعركم الدهني و بذلاتكم الحريرية لتحاولوا أن تجعلوا من أنفسكم أمريكيين شرفاء |
| Bizi bir gecede dünya çapında temiz enerjinin lideri yapacak. | Open Subtitles | ستجعل مِنا الشركة الرائدة عالميا للطاقة النظيفة فى ليلةِ وضحاها |
| temiz Su Hareketi, yerine getirilemeyen bir söz ve bunun bedelini ödeyen çocuklarımız. | Open Subtitles | قانون المياه النظيفة هو وعد لم يتحقق و أولادك هم من يدفعون الثمن |
| temiz güzel takım elbisene bakılırsa beni yine yüz üstü bırakmışsın. | Open Subtitles | أستطيع العلم من خلال بدلتك الجميلة النظيفة أنك قد خذلتنى مجدداً |
| temiz toprak kritik bir problem - Meksika Körfezi'ndeki nitrifikasyon, ölü bölgeler. | TED | التربة النظيفة أمر هام -- النترجة ، المناطق الميتة في خليج المكسيك. |
| Namibiya çöl böceği çölde temiz su üretmek için evrim geçirmiştirç | TED | هذه خنفسة من ناميمبيا .. تعمل على اعتراض الضباب وقد طورت طريقة خاصة بها لكي تحصل على المياه النظيفة من الصحراء |
| Yeni bir silikon devre levhası ile temiz bir odaya girdim ve yaklaşık 100 saat boyunca bütün büyük makinelerde olduğu gibi krank'a bağladım. | TED | فاستخدمت الغرف النظيفة .. ورقاقة سيلكون جديدة ومن ثم ادخلتها في هذه الاجهزة الكبيرة لمدة 100 ساعة |
| Geleceğin şebekesi hiç olmayan şebekedir, ve bu enerji, temiz ve verimli enerji, birgün bedava olacak. | TED | محطات توليد الكهرباء في الغد هي انعدام محطات التوليد، والطاقة، الطاقة النظيفة والفعالة، ستكون يوما ما مجانية. |
| Hepimiz biliyoruz ki temiz enerji ürünleri, teknolojileri, yüksek ön ödeme fiyatları ama düşük işletme maaliyetliyle ilişkilendiriliyor. | TED | نعلم جميعا أن منتجات الطاقة النظيفة والتكنولوجيا ذات تكاليف أولية عالية، لكن تكاليف تشغيلها قليلة. |
| Yine solunuzda temiz mercan kayalığı, sağınızda balık çiftliği mercan kayalığı. | TED | وهكذا مرة أخرى، الشعاب النظيفة على اليسار، مزرعة الأسماك في الشعاب على اليمين. |
| Günümüz dünyasındaki insanlar için en yaygın problemlerden biri temiz suya olan yetersiz erişimdir. | TED | واحدة من أكثر المشاكل تفشياً في العالم اليوم بالنسبة للناس هي الوصول الغير كافي لمياه الشرب النظيفة. |
| Şöyle düşündüm, iyi, neden böyle bir şey yapmıyoruz; neden temiz enerji işlerinde zirve için yarışmıyoruz? | TED | هذا دفعني للتفكير، حسنا، لماذا لا نقوم بعمل شيء مماثل ونوجد سباقا لوظائف الطاقة النظيفة ؟ |
| Ama seninle gündeme gelen Temizlik işleri komisyonu hakkında konuşmak istedim. | Open Subtitles | لَكنِّي اود محادثتك حول ارتفاع النسبة بخصوص الوظائف النظيفة |
| Tamam ama petrol de bize Temizlik işini verecek. | Open Subtitles | حسنا، لكن النفطَ يَعطينا الوظائف النظيفة. |
| Temizlik işleri kurulunda petrolcü kimse bulunmayacaktı. | Open Subtitles | انه لا احد من رجال النفط على لجنة الوظائف النظيفة |
| Patlatmazsam, bu bey tertemiz minibüsümde patlar. | Open Subtitles | إذا لم أفعل فالسيد سوف ينفجر في شاحنتي النظيفة |
| Sadece temizleri kurumasi için dışarıya götürüyorum. | Open Subtitles | فقط لأْخذ تلك النظيفة إلى الخارج للتَجفيف |
| Kuru temizleme hakkında olan bir kavgayı düşünüyordum da bu çok acı verici olmalı. | Open Subtitles | الآن، أعتقد، في شجار يتعلق بالملابس النظيفة فهذا قاسي جداً |
| Kuru temizlemeden kıyafetleri aldığıma sevineceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنه سيحب أني جلبت الملابس النظيفة من المغسلة |