Kütüphane görevlileri için uygun iş sayısı 1957'den sonra oldukça arttı. | TED | أن عدد الوظائف لأمناء المكتبات تزايد لوقت طويل بعد عام 1957 |
Muhtemelen, başka şansı yoktu. Burada iş bulmak, oldukça zor. | Open Subtitles | من المحتمل لم يكْن أمامها خيار أعني، الوظائف هناك قليلة |
İş bulma merkezine gitmiş iş listesini kontrol etmek için. | Open Subtitles | توقعتُ أنّه ذهب إلى مركز المِهن للنظر في قوائم الوظائف. |
Hizmet sektöründe yüksek maaşlı maharet gerektiren işlerin yerine düşük maaşlı işler geldi, ve yaşam standartları düşmeye başladı. | Open Subtitles | حلت الوظائف متدنية الأجور محل الوظائف المهارية مرتفعة الأجور في مجال تقديم الخدمات وترتب على ذلك انخفاض مستوى المعيشة |
Bir otel işletiyoruz, buradaki tüm işleri biz yapıyoruz. | TED | نحن ندير الفندق، ونقوم بجميع الوظائف هنا. |
Neden bu kadar çok iş var? Anal işi de nedir? | Open Subtitles | لماذا الكثير من الوظائف ماذا تعني ريم جوب بأي حال ؟ |
Ayrıca öğretmenlerin iş fuarında 10 dakika önceden başlamasına da katıldık. | Open Subtitles | و إتفقنا بأن المعلمين سيحصلون على بداية مبكرة في معرض الوظائف |
Sanırım devlet için çalışmak eskisi kadar güvenilir bir iş değil, ha? | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذه الوظائف الحكومية لم تعد فعّالة كما كانت من قبل. |
Bazılarınız iş bulma konusunda, bazılarınızsa işini koruma konusunda daha iyidir. | Open Subtitles | بعض منكم قد يكون احسن في الحصول على الوظائف بعكس ابقائهم |
Ama tüm bu işler arasında bu yaptığım iş en tatmin edici olanıydı. | Open Subtitles | ،ولكن من بين كل تلك الوظائف كان هذا هو العمل الأكثر رضا لي |
İş alanı yaratan ekonomik yatırımlarla değil geleceği vermek istiyor. | Open Subtitles | ليس بشأن إنشاء الوظائف والإستثمار الإقتصادي، ليس ذلك بل للمستقبل |
Yönetim kurulunun keyfi yerinde. İş imkânları arttı, piyasa capcanlı. | Open Subtitles | إنها في أعلاها داخل اللوحة أجل، ارتفع معدل الوظائف والسوق |
Çünkü, tabi ki, en iyi işler batı üniversitelerinden mezun olanlara gidiyor, daha öncede belirttiğim gibi. | TED | لأن أفضل الوظائف بالطبع تذهب لخريجي الجامعات الغربية التي عرضتها مسبقا |
Bu bize makinelerin ne yapacaklarını, ne yapamayacaklarını ve hangi işleri otomatikleştirecekleri veya tehdit oluşturabilecekleri üzerine benzersiz bir bakış açısı vermektedir. | TED | وهذا يعطينا منظورا فريدًا لما تستطيع الآلات فعله وما لا تستطيع فعله وما الوظائف التي يمكن للآلات أن تؤديها أو تهددها |
Beni bu elf işine sen soktun ve bu işe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لقد جعلتيني ارتدي زي الأقزام هذا، و نحن بحاجة الى هذه الوظائف |
Çünkü bal üretme işi, birçok arının birçok küçük işi yapmasını gerektirir. | Open Subtitles | لأن صنع العسل يتطلب الكثير من النحل يقوموا بالكثير من الوظائف الصغيرة |
Fakat yapay zekâ, üretim hattındaki robotlarla bireysel işlerin tamamen yerini alıyor. | TED | ولكن استبدل الذكاء الاصطناعي الوظائف الفردية بشكل تام في خط التجميع بالروبوتات. |
Tabii ki, daha önce de bahsettiğim üzere, artık beyin fonksiyonlarının haritasını çıkarmaya başlayabildiğimize göre bu fonksiyonları tek tek hücrelerle ilişkilendirebiliriz. | TED | وبالطبع ، كما ذكرت سابقاً ، حيث بإمكاننا الآن بدء عمل خريطةٍ لوظائف الدماغ ، وبالتالي بإمكاننا ربط تلك الوظائف بخلايا معينة. |
(Kahkahalar) İyi bir kariyer sahibi olmaya çalışanlar başarısız olacak çünkü gerçekten de, iyi işler tükeniyor. | TED | الذين يحاولون الحصول على عمل جيد سيفشلون لأن الوظائف الجيدة تختفي حقيقة الآن |
I.Ö.H. sistemleri hazır, tanısal fonksiyonlar parametre dahilinde rengarenk tekrarlanır. | Open Subtitles | بعد أن تفحص نظامك .. شخِص الوظائف ببارامتراتِ وأعد الضحك |
Bu sadece bir tanesi. Sen bana bir sürü işten bahsettin. | Open Subtitles | حسناً , هذه وظيفة واحدة و قد اخبرتني بالعديد من الوظائف |
Bu işlerde doktor olmaz. Ayak işlerini biz yaparız. O ve ben. | Open Subtitles | لا أطباء على هذه الوظائف ونحن نفعل كل وظائف الدم, أنا وزميلى |
Adrenalinin yükseldiği için sana maaş ödenen nadir işlerden biri. | Open Subtitles | إنّها إحدى الوظائف حيث تحصلين على دفع ثمن لتسريع الأدرينالين |
Onbinlerce olmasa da binlerce istihdam yaratmaktadır. | TED | لقد خلقت آلاف , إن لم يكن عشرات الألوف من الوظائف. |
O da mecburen bu tarz işlere girmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | لذا، كان عليه أن يأخذ الوظائف ذات النهاية المسدوده، كهذه |