ويكيبيديا

    "الوظيفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • işi
        
    •   
    • işe
        
    • işin
        
    • işte
        
    • işten
        
    • işim
        
    • işini
        
    • görevi
        
    • kariyer
        
    • işle
        
    • isi
        
    • pozisyon
        
    • is
        
    • meslek
        
    Benim için öyle. Bu eve gelmemin ve işi, hayalet yazarlığı almamın sebebi. Open Subtitles هي كذلك بالنسبة لي لهذا جئت إلى هذا المنزل لهذا أخذت هذه الوظيفة.
    Bunca zamandır buradayız ve ben hala aynı işi yapıyorum. Open Subtitles إننا نعيش هنا منذ زمن ومازلت أعمل في الوظيفة نفسها
    Evet ve haklıydım. İşi alamadın ve tüm paranı kumarda kaybettin. Open Subtitles نعم وكنت محقة فقد خسرتي الوظيفة وفقدتي كل نقودك فى المقامرة
    Senin başvurunu dolduran ve "Barney" diye imzalayan kişi. Open Subtitles قامت بملأ نموذج طلب الوظيفة فقط قامت بالإمضاء باسم بارني
    Bir bulmaya çalıştığından söz eden bir herif var. Open Subtitles ايه، فيه واحد هنا يقول إنه يبي يكلمك عشان الوظيفة.
    Eğer bana kalsa sizi derhal işe alırdım. Ama patron ben değilim. Open Subtitles إذا كان الأمر يرجع لى لكنت أعطيتك الوظيفة و لكنى لست المدير
    Yapacak bir işin yada insanlara faydan olmadığı için silahı şakağına dayamışsın. Open Subtitles ما يحضر السلاح إلى المعبد مثل إفتقار الوظيفة المكسبة وكونك مفيد للآخرين
    Kabul ediyorum, kitabını işi kabul etmeden önce okumam gerekirdi. Open Subtitles كان يجب عليَّ قراءة كتابكِ قبل أن أقبل بهذه الوظيفة
    Ben akademisyen değilim, ama sanırım bu işi hak ettiniz. Open Subtitles أنا لست بطالب علم لكن أعتقد أنك حصلت على الوظيفة
    Eğer Otisville'deki işi alamazsam kendi cenazemde bu kravatı takmak istiyorum. Open Subtitles تلك الربطة سألبسها فى جنازتي إذا لم أحصل على هذه الوظيفة
    Ne komik şey. İlk seferinde de işi böyle alımştım. Open Subtitles هذا مضحك ، لأنني هكذا حصلت على الوظيفة منذ البدء
    Kabul etmediği işi, karına tekrar teklif etmemi mi istiyorsun? Open Subtitles تريد مني أن أعرض على زوجتك نفس الوظيفة التي رفضتها
    Bu işi yapabileceğimi düşünmediğimi sana söylemiştim. İşte "bu işi". Open Subtitles حاولت أن أخبرك أنه لن يمكننى فعل ذلك هذه الوظيفة
    Daha iyi bir bulamayacak, sonunda bu işi kaybettiği için Onüç'ü suçlayacağı anlamına gelir sonunda da Onüç kendini suçlayacak. Open Subtitles فهو لن يحظى بوظيفةٍ أفضل مما سيفضي به في النّهايةِ إلى استيائه منها لفقدانه هذه الوظيفة التي ستستاءُ منها في النهاية
    Evlilik saygın bir mi, yoksa bir yatırım mı? Open Subtitles هل الوظيفة محترمة ؟ هل يوجد حساب بنك جيد ؟
    Nihayet iyi bir bulmuşken, hamile kaldığımı fark ettim. Open Subtitles عندما حصلت على الوظيفة و أمضيت العقد، أدركت أني حامل
    Ben için uygun bir elemanım siz de beni düşünmeyerek hata yapıyorsunuz. Open Subtitles أعني , أنني مناسب للوظيفة وانت مُخطئ في عدم التفكير بي لشغل الوظيفة
    Bunlar bir için denemede olan birine göre cesur laflar. Open Subtitles هذا تصريح جريء من شخص يقوم بترجمة أداء من أجل الوظيفة
    Phoebe, bu işe girmenin cevap olacağını sanıyorsun, ama lütfen, Open Subtitles فيبي، أعلم بأنكِ تعتقدين بأن الوظيفة هي الحل، ولكن أرجوكِ،
    Seni işe alırdım babacığım! Özellikle de dünyanın en iyi babası pozisyonu için! Open Subtitles سأعينك ابي , خاصة اذا كانت . الوظيفة , احسن والد في العالم
    İşin ne olduğunu tam bilmesem de hayatını değiştireceğinden eminim. Open Subtitles لست متأكدة من ماهية الوظيفة, لكنني متأكدة انها ستغير حياتك
    Sen böyle berbat bir işte nasıl çalışıyorsun? Mahkum veya bağımlı falan mısın? Open Subtitles كيف حصلت على مثل تلك الوظيفة الحقيرة هل أنت مجرم أو مدمن مخدرات؟
    Ama ben şu salak işten dolayı annemin o kadar baskısı altındayım ki sonunda çok çalıştığım bir şeyi elde ettim ve şimdi de yakalanacağım. Open Subtitles أنا فقط ، أنا فقط تحت ضغط كبير من أمي للحصول على تلك الوظيفة الغبية أخيرا أنا أعمل بجد للحصول على شيء و لكني سأخسره
    İşim çıktığı zaman emanet kiracıya bırakıyorum işim bittiğinde ise geri dönüyorum. Open Subtitles عندما أتلقى وظيفة ، أقوم بتأجيرها وعندما أنتهي من الوظيفة أعود إليها.
    Fakat o yine de endişelerini yenemedi. Ve bu konu hakkında o kadar çok tasalandı ki, vardığı noktada tek yapabileceğinin çok sevdiği işini bırakmak olduğuna inandı. TED لكنه بقي قلقًا بشأنه، وكان قلقًا بخصوصه إلى الحد الذي ظن أن الشيء الذي يستطيع فعله هو ترك الوظيفة التي أحب.
    Aslında görevi gerçekleştireceklerine eminim çünkü işe yaramış yüzlerce binlerce program satırından geliyorlar. TED وبالفعل، أثق تماماً، أنها تؤدي الوظيفة لأنها أتت من سطر من مئات الآلاف من البرامج التي قامت بالوظيفة.
    Evet, yaşlı insanların ölümünü izlemek. İşte ben kariyer diye buna derim. Open Subtitles نعم, مشاهدةأناسكباريحتضرون, يا لروعة هذه الوظيفة
    Bu da bu işle beraber gelen imtiyazlardan biri. Open Subtitles إنها إحدى الإمتيازات التي تأتي مع هذه الوظيفة
    Binlerce kadin ayni isi yapabilirdi. Open Subtitles هنالك ألف امرأة بامكانها ملء تلك الوظيفة
    Dinle, mülakatına girdiğin pozisyon az önce yeniden boşaldı. Open Subtitles اسمعي ، الوظيفة التي اجريت المقابلة لها اصبحت متوفرة مجدداً
    Ama bu is meselesini netlestirmek icin internete girmem lazim. Open Subtitles لكنني أحتاج للعودة إلى الإنترنت و أنجز تلك الوظيفة
    - İsim, yaş, meslek ve... - ...medeni hal Henry, lütfen. Open Subtitles الأسم و السن و الوظيفة و الحالة الأجتماعية من فضلك 0

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد