ويكيبيديا

    "امتياز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • A
        
    • ayrıcalık
        
    • ayrıcalığı
        
    • ayrıcalıktır
        
    • pekiyi
        
    • ayrıcalıklı
        
    • ayrıcalıktı
        
    • hakkı
        
    • gizlilik
        
    • ayrıcalıkları
        
    • müvekkil
        
    Dedim ki... kimyanın canı cehenneme, ben marangozluğa geçiyorum... çünkü bir kuş evi yapıp kırmızıya boyarsan, "A" alıyordun. Open Subtitles لذا قلت لنفسي تباَ للكيمياء سوف آخذ سنة في الفنون الجميلة كما تعلم تصنع عش طيور وتدهنه بالأحمر تحصل على امتياز
    Dönemin geri kalanında A alsam da yine B gelecek. Open Subtitles حنى لو أخذت امتياز في هذا الفصل لا أزال جيد جدا فقط
    Tasarım, çok büyük bir ayrıcalık ama daha da önemlisi büyük bir sorumluluk. TED التصميم هو امتياز ضخم، لكنه مسؤولية أكبر من ذلك.
    Fakat bu, beyaz ayrıcalık teorisinin ifade ettiği şey değil. TED لكن ليس هذا ما تقوله نظرية امتياز اللون الأبيض،
    - İkinci Kaptan'ın eşi olmanın hiçbir ayrıcalığı yoksa ne anlamı var ki? Open Subtitles هيا , اذا لم يوجد اي امتياز لكوني زوجة مساعد السفينة اذا ما اللذي يستحق؟
    - Özgürlük bir ayrıcalıktır, Bay Shore, hak değil. - ayrıcalık mı? Open Subtitles الحرية امتياز , سيد شور , وليست حق امتياز
    Eskiden İngilizce'de hep pekiyi alırdım. Open Subtitles اعتدت علي الحصول علي امتياز في درس اللغة الأنجليزية
    Ve, sanırım, bu son derece ayrıcalıklı bir coşku. TED و إنها، باعتقادي، لنشوة ذات امتياز كبير.
    Bana Bilgisayar Bilimleri Finali'nden "A" aldı dememiş miydin? Open Subtitles ألم تخبرني أنّه قد حصل على درجة امتياز في اختباره ؟
    Her biriniz bu sınıfa gelmek için özel olarak seçildiniz ve bu deney tamamlandığında otomatikman "A" alacaksınız. Open Subtitles لقد اختير كل واحد منكم بعناية ليكون معنا هنا فى هذا الكورس و الذى ستنالون عنة جميعا تقدير امتياز
    Peki "Ölüm Haberi" dersinden "A" almak için ne yapmak gerekiyor? Open Subtitles ماذا يجب أن تفعلوا لتحصلوا على امتياز بتوصيل خبر الموت؟
    Okuldayken her zaman A'lar alırdın. Open Subtitles فلطالما حصلت على تقديرات امتياز بالمدرسة
    Belki de bunun kur yapan çiftler için bir ayrıcalık olduğunu bilmiyorsundur. Open Subtitles -ما هذا ؟ ربما لا تعرف بأن هذا امتياز لخطب ود الأزواج
    Öğrendim ki, ışınlanma ayrıcalık değil, bir hakmış. Open Subtitles حسناً , اتضح بأن الانتقال الذهني ليس حقاً ولكنه امتياز
    - Özgürlük bir ayrıcalıktır, Bay Shore, hak değil. - Bir ayrıcalık? Open Subtitles الحرية امتياز يا سيد ,شور وليست حق امتياز
    Alacaklıların, oyunun kurallarını belirleme gibi bir ayrıcalığı var. Open Subtitles الدائنين لديها امتياز من البت في قواعد اللعبة.
    Hepsi pekiyi. Matematik iyi ama hepsi pekiyi. Open Subtitles امتياز، بالرياضيات حصلت على جيد جدًا، لكن البقية امتياز
    Bu geleceğin bir parçası olmak çok ayrıcalıklı bir durum. Open Subtitles إنّه امتياز ان تكون جزءًا من هذا المستقبل
    10 yıl önce buna sahip olmak bir ayrıcalıktı. Open Subtitles عشر اعوام مضت كان امتياز ان يكون لديك
    Dükkanlarından birinde çalışmadan satış tekeli hakkı vermiyorlar. Open Subtitles لن يقوموا بمنحك شهادة امتياز تقوم بإدارة أحد محلاتهم رائع
    Bize katılmaya karar verirsen sana da sağlayacağımız bir gizlilik. Open Subtitles امتياز يمكنك أن تتوقعيه لنفسك إذا ما قررت الانضمام لنا
    Kadın olmanın bana sağladığı ayrıcalıkları nasıl yanlış kullanıyorum görün. Open Subtitles انظروا كيف اسئ استخدام ما يمنحه لي هذا من امتياز
    Bunları imzalarsanız avukat müvekkil ilişkimiz sayesinde aramızdaki her şey gizli kalacak. Open Subtitles وقّعِ هذه وستحصلي على امتياز المحامي ووكيله.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد