ويكيبيديا

    "انهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Onlar
        
    • Bunlar
        
    • onların
        
    • çok
        
    • Bizi
        
    • olduklarını
        
    • ediyorlar
        
    • olduğunu
        
    • Hepsi
        
    • Onları
        
    • ki
        
    • ve
        
    • için
        
    • Beni
        
    • da
        
    Onlar tahminen 30 milyon saatin üzerinde elektrik ve 10 milyon saat cep telefonu şarjı için güç kullanıyor. TED وقدروا انهم قد زودوا أكثر من 30 مليون ساعة من استخدام الكهرباء وأكثر من 10 ملايين ساعة لشحن الهواتف.
    Bu vizyona sahip çıkan bazı geniş şirketler var, büyük ölçüde dijitalleştirme yapıyorlar, fakat Onlar halkın taleplerini bloke ediyorlar. TED هناك بعض الشركات الضخمة التي رأت هذه الرؤية انهم يذهبون باتجاه الرقمنة على نطاق واسع و لكن يقفلون النطاق العام
    Öğrenciler TDP'yi seviyor. Onlar onun yeni bir bilgisayar oyunu olduğunu düşünüyorlar. TED ان الطلاب يحبون هذا الاسم .. انهم يظنون انه اسم لعبة فيديو
    Sadece birkaç sefil haydut Bunlar. Polis şimdi Onları temizler. Open Subtitles لا بأس, انهم بعض اللصوص التافهين و الشرطة ستقبض عليهم
    onların tedavi sürecindeki duygularını ve düşüncelerini içeren gerçek sanat eserleri... TED انهم فعلاً قطع فنية تحتوي على أفكارهم ومشاعرهم طوال فترة العلاج.
    Ümit ettiğinden daha çok zafer kazanıp çok daha güçlenecekmişsin Atilla. Open Subtitles انهم يقولون ستنال مزيد من المجد والسلطة مما كنت تأمل، أتيلا.
    Onlar en mükemmel sınıftır ve bu ülkenin bel kemiğidir. Open Subtitles انهم من تراب هذه الأرض و أحد أعمدة هذا الوطن
    Ama Onlar farklı. Onlar çok sessiz, burada olduklarını anlamazsın bile. Open Subtitles انهم مختلفون، هادئون جدا انك حتى لن تلاحظ انهم في الجوار
    Onlar en mükemmel sınıftır ve bu ülkenin bel kemiğidir. Open Subtitles انهم من تراب هذة الأرض و أحد أعمدة هذا الوطن
    Yo! Bizimle işbirliği yapmayan, iğrenç, kötü, ihtiyar rakunlar Onlar. Open Subtitles انهم القذرون , الراكون السابقون الذين لم يستطع التعايش معنا
    Dediği gibi, Onlar gerçek değil. Onlar sadece sanal deneyim, bir hayal. Open Subtitles كما قال لك هم ليسو حقيقيون انهم تجربه زائفه , انهم خيال
    Onlar çaresiz. Diğer sadık melekleri hiçbir zaman ele geçiremediler. Open Subtitles انهم يائسين لم يكونوا قادرين سابقا على هزيمة الملائكه الوفيين
    Onlar haklı. Ben ilginç birisi değilim.Benim özel yeteneğin yok. Open Subtitles انهم على حق أنا لست مثيرة للاهتمام, ليس لدىّ التميز
    Onlar bunu gizli bir yasa... olarak plaklarımıza koydular, dostum. Open Subtitles انهم يمروون قاونين سريه في تسجيلاتنا إذا اشغلتها معكوسه يارجل
    Bunlar asiler! Başımıza bela açmayalım, ne yaptıkları Bizi ilgilendirmiyor. Open Subtitles هل لاحظت انهم ثوار انه ليس من شأننا التزم الصمت
    onların fikri... size verilen işlerden kaçmak için deli rolü yaptığınız. Open Subtitles انهم يظنون انك تدّعي الجنون كي لا تقوم بالأشغال المفروضة عليك
    Eski hayallerin peşindeler ve Bizi eskisi gibi bölmeye çalışıyorlar. Open Subtitles انهم فقط يثبتوننا بأحلامنا القديمة و يحاولون تفرقتنا بالأسلوب القديم
    Bu karakterlerin gerçek olmadığını biliyoruz. Bununla birlikte gerçek olduklarını da biliyoruz. TED نعلم ان هذه الشخصيات غير حقيقة. وبعد ذلك ايضاََ نعلم انهم كذلك.
    Hepsi birbirine karışmalı, iyi bir kılıcı oluşturan alaşım gibi. Open Subtitles حسنا, انهم يندمجون مثل المعادن التي نخلطها لصنع سيف جيد
    Yılanlar çocukları büyülüyor. Çünkü onlarda, yılanlardan korkma, onlardan nefret etme, tiksinme veya Onları küçümseme gibi katı duygular yok. TED وقد كانوا مندهشين بالأفاعي حيث انهم لم يحصلوا علي هذا الشي الصلب الذي توصلوا اليه سواء كانوا خائفين او مشمئزين
    Belediye başkanları dünyayı yönetseydi dediğimde, bu söz ilk defa aklıma geldiğinde, fark ettim ki, aslında bunu yapıyorlar. TED عندما اقول لو ان المحافظين حكموا العالم اول مرة اختلقت هذة الجملة يخطر علي بالي انهم بالفعل يحكمون العالم
    Hükûmetin kontrol alanlarından, eylemlerini izole ederek, gizleyerek saklanmaya çalışıyorlar ve biz onlarla aynı nehirde balık tutmak zorundayız. TED انهم يحاولون الاختباء من مقدره الحكومه على عزلهم و منع نشاطهم , لذا علينا السباحه كلنا في نفس المحيط.
    Beni ince ince dilimliyor ya da bana sıcak kömür yutturuyorlardı. TED و قطعوني إلى شرائح رفيعة او انهم أرغموني أن ابتلع الجمر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد