Ve bu bir kez olduğunda sentetik kromozomlarla da aynı şeyi yapabilmek için gerçekten bir şansımız olduğunu düşündük. | TED | وعرفنا بأنها ما تم معرفة ذلك فإنه لدينا فرصة حقيقية أذا تمكنا من صنع كروموسومات صناعية لصناعة مورثات صناعية. |
Elbette Majesteleri, bunun tanrıların öfkesi ve intikamı, ...olduğunu söyleyen İsrail'lilere kesinlikle inanmamalısınız,? | Open Subtitles | بالتأكيد أن جلالتك لن تصدقى الإسرائيليين بأنها كانت علامة لغضب و انتقام ربهم |
Mutlu bir üç yıl olduğunu söyleyemem. Ama artık herşey geride kaldı. | Open Subtitles | لا أستطيع وصفها بأنها كانت 3 سنوات جميلة لكنها اصبحت في الماضي |
Dün gece onun size duygusal olarak bağlandığını açıkça gördü. | Open Subtitles | كان واضحاً جداً إليه ليلة أمس بأنها أصبحت متورطة عاطفياً |
o bir makine ancak içindeyken gerçek yaşam gibi hissettirir, gerçek gibi hissettirir. | TED | وكأنها آلة، لكنك ما إن تدخلها، حتى تشعر بانها حياة واقعية، بأنها الحقيقة. |
Üzerinde çalıştığımız alanlardan bir kaçının çok önemli olduğuna inanıyorum. | TED | هناك بعض المجالات التي اعتقد بأنها مهمة جداً لنركز عليها. |
Deli olduğunu biliyordum, ama bu kadar insanın arasında yapacağını sanmıyordm. | Open Subtitles | اعرف انها مجنونة لكن لم اعتقد بأنها ستحاول اي شيء علنا |
Ama düşündüm ki eğer bunun benim cenzaem olduğunu iddia etmeseydim, gelmezdiniz. | Open Subtitles | لكن أعتقد بأني لو لم أزعم بأنها جنازتي لما أتيتم إلى هنا |
Belden aşağısının felç olması haricinde, doktor iyileşme sürecinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وعدى كونها مشلولة من الخصر السفلي يقول الأطباء بأنها تحرز تقدم |
Mesela ona antrenmanlarını izlediği ve müthiş yetenekli olduğunu falan söylersin. | Open Subtitles | أخبرهـا بأنـك كـنـت تشاهـد تـدريـباتـها و أنك تـعتـقد بأنها موهـوبـة للـغـايـه |
Ya da olduğunu bile bilmediğiniz eski bir hastalık bulmak. | Open Subtitles | أو حالة موجودة قبل ذلك أنت لم تعرف بأنها لديك |
Bir arkadaşım bana onun ölümsüz olduğunu ve öldürülemeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | ، صديقي أخبرني بأنها خالدة . ولا يمكن أن تقتل. |
Zaten dolu olduğunu bildiğim silahları tekrar dolduruyorsun gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو بأنك تقوم بتعبئة الأسلحة التي أنا متأكد بأنها محشوة |
onun üzerine çalıştıkça, deneyler yaptıkça çocuğu, onun gerçekten... hipnoz yapılabileceğine, ikna etmekten çok birşey yapmam mümkün değil. | Open Subtitles | اكتشفت انها مستحيلة و اقتنعت اكثر بأنها بالفعل لديها المقدرة على الاقناع بالهستريا الجماعية هل وضعتها تحت المراقبة ؟ |
Yine de onunla evlendim... Çünkü kendisini bok gibi hissettiğini biliyordum. | Open Subtitles | لذا تزوجتها على أية حال, لأنني علمت بأنها كانت تشعر بالأحباط |
-Sadece bir kez, efendim. Ama o olduğuna yemin edebilirim. | Open Subtitles | مرة واحدة سيدي، ولكن يمكنني أن أقسم بأنها كانت هي |
- 10 papele iddiasına varım ki tokatlayacak. - Bence hayır. | Open Subtitles | اراهنك بعشرة دولارات بأنها ستصفعة على وجهة حسنا انت قيد الرهان |
Cinayeti geçmekte olan bir banliyö treninin penceresinden gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها رأت الجريمة من خلال نوافذ القطارِ المار. |
Dün bir akıl hocam vardı ama deli olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | أجل, في الحقيقة, كانت لدي مرشدة بالأمس, لكني إكتشفت بأنها مجنونة |
Rus kökenli bir kadın olarak, neredeyse hayatı boyunca orada yaşamış olmasına rağmen, her zaman biraz yabancı hissetti. | TED | كانت دائمًا تشعر بأنها دخيلة على المجتمع، بالرغم من أنها قد عاشت هناك معظم حياتها، امرأة من أصل روسي. |
o kız 8 yaşındaydı ve 3. sınıfın ilk günü Çirkin dediler ona. | TED | كان عمرها ثمان سنوات، يومنا الأول في الصف الثالث عندما وصفوها بأنها بشعة. |
Mutluyum,öyle mi, hanımefendi, kızım böyle bir mutsuzluğun içine girdi diye? | Open Subtitles | سعيد, سيدتي, بأنها يجب أن تعيش في استعباد لمثل هذا الشنيع؟ |
Teyzemin dediğine göre orası yarasa doluymuş, az daha küften ölecekmiş. | Open Subtitles | عمتى تقول بأنها مليئة بالحشرات وكان على وشك الموت من التعفن |
Yoksa kampuste beni deli edebilecek tek insan olduğundan dolayı mı? | Open Subtitles | أَو واقع بإِنَّهَا الشخص الوحيد على الحرم الجامعي عَلمتَ بأنها ستُجنّنُني؟ |
"Eğer bir kişi bile bana deli olduğumu söylerse, o kişi bir de bütün o delilerin yanında söylesin." dedi. | Open Subtitles | قالت إذا كان هُناك من سيُخبِرها بأنها مجنونة, فمن الأفضَل له أن يأتى بِمن يقوم بهذا بدلاً من أحد المجانين. |
Kuran'ın cennet tarifinde geçtiği söylenen 72 huri bahsini duymuşsunuzdur. bu konuya geri döneceğime dair söz vererek geçiyorum. | TED | ربما كنت قد سمعت عن فكرة القرآن عن الجنة بأنها 72 عذراء. وأعدكم بأنني سوف أعود إلى موضوع العذارى. |