ويكيبيديا

    "باستمرار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sürekli
        
    • devam
        
    • hep
        
    • devamlı
        
    • durmadan
        
    • sık
        
    • duruyor
        
    • daima
        
    • durmaksızın
        
    • tekrar
        
    • duruyorsun
        
    • duruyorum
        
    • sıkça
        
    • düzenli
        
    Annem, büyükannem, teyzelerim sürekli kocamın etrafta olduğunu hatırlatır dururdu. TED أمي، وجدتي، واعمامي، يذكّرونَني باستمرار أن زَوجَكِ مرّ من هنا.
    sürekli iyileştirme, geliştirme ve düzeltmeler yaptıkları bir proje gibi. TED إنه مثل المشروع الذي يضيفون إليه باستمرار التحديثات والتحسينات والتعديلات.
    devamlı aktivasyon teorisine göre rüyalar, beynin düzgün çalışabilmesi için sürekli hafızayı pekiştirip uzun süreli hafızalar oluşturma ihtiyacından doğar. TED نظرية التفعيل المستمر تعتقد أن أحلامك نتائج من احتياج عقلك لتعزيز وخلق الذكريات لمدة طويلة باستمرار لكي يعمل بشكل صحيح
    Artık kendi etrafında dönemez, büyüdükçe ve büyüdükçe şekli de değişmeye devam eder; gezegen yeni bir şey olmuştur. TED إذ لم يعد بإمكان هذا الجسم أن يدور، فشكله يتغير باستمرار كلما ازداد حجمه، وبذلك يصبح الكوكب شيئًا آخر.
    hep tonla para kazandıracak müthiş bir fikri vardır ve hep çuvallar. Open Subtitles دائماً ما يوشك على جني مال كثير من فكرة مذهلة تفشل باستمرار.
    Bu toplantılar boyunca özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu. TED أثناء هذه المقابلات كانت هناك موضوعات محددة تطفو على السطح باستمرار.
    Beyinlerle ilgili sürekli yeni şeyler öğreniyoruz ve bu da yapay zekânın neden gerçek beyinlerle aynı düzeyde olmayacağını açıklıyor. TED وحيث أننا نتعلم باستمرار أشياء جديدة عن العقول التي توضح كم أن الذكاء الاصطناعي لا يرقى إلى مستوى العقول الحقيقية.
    Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum. Open Subtitles لأن كان هنالك لاعب ينظر إلي باستمرار و أنا اعتقدت أنني أراه يضحك
    sürekli onu izleyemeyiz ki. Her an yanında olmak mümkün değil. Open Subtitles لا نستطيع مراقبتها باستمرار ومن المستحيل أن تبقى معها طوال الوقت
    Isıtıcı en fazla 90 derece çıkabiliyor ama değişkenler sürekli değişiyor. Open Subtitles السخانات تصل لحدها الأقصى عند 90 درجة لكن المتغيرات تتبدل باستمرار
    sürekli serumu kolundan çıkarmaya çalışıyor. Nedenini anlayamadım bir türlü. Open Subtitles إنه يحاول انتزاع المغذي عن ذراعه باستمرار لم أعرف لماذا
    İşte bu yüzden senden sürekli olarak oğlumdan uzak durmanı istiyorum. Open Subtitles تعلم، أنّه لهذا السبب أطلب منك باستمرار البقاء بعيداً عن ابني
    Onda bir gariplik var ve sürekli Kaptanı görmemi engelliyor. Open Subtitles تتصرّف بشكل غريب كما تمنعني باستمرار من التحدّث إلى الكابتن
    Bu adamın, adanın sürekli hareket ettiğine dair tahminleri doğru çıktı. Open Subtitles افترض هذا الزميل بشكل صائب كما تبيّن بأنّ الجزيرة تنتقل باستمرار
    Çünkü Escher Kasası sürekli hareket hâlinde bir merdivenler ve yollar labirentidir. Open Subtitles لأن مدفن إرشير عبارة عن متاهة من السلالم والممرات التي تتحرك باستمرار
    Yani, yardımcılarımızın içinde sadece birinin kabiliyetsiz olması o morona sürekli ne kadar dikkatsiz bir aptal olduğunu hatırlatma sebebi değildir, değil mi? Open Subtitles أعني، ليس لأن أحد زملائك لا يتمتع بالكفاءة لا يعني أنه عليك أن تذكر باستمرار هذا المغفل كم هو أحمق مهمل، أليس كذلك؟
    İbadetimize kendi istediğimiz şekilde devam etmemize izin verilene kadar. Open Subtitles وكلّ يوم بعد ذلك حتى يسمح باستمرار الصلوات حسب شروطنا
    Zaten kadın şapkalarının daha çok cinayete teşvik etmemesine hep şaşmışımdır. Open Subtitles أنا مندهش باستمرار أن قبعات المرأة لا تثير المزيد من القتل استمر من فضلك
    Babası bir çorba fabrikasında çalışırdı ve sen durmadan tıkınıyorsun. Open Subtitles لقد كان والده يعمل في مصنع صابون وأنتي تأكلين باستمرار
    Bu bizim en sık aldığımız cevaptı. TED كان ذلك أكثر الردود التي تلقيناها باستمرار.
    Tamam, bir zaman döngüsünün içinde sıkıştık. Zaman tekrar edip duruyor. Open Subtitles نحن عالقون في نوع من الحلقات الزمنية تتم إعادة الأحداث باستمرار
    Dünya’da üzerimize yığılmış, vücudumuza daima yedi kiloluk basınç uygulayan geniş bir atmosfer var ve onu sürekli aksi yönde itiyoruz. TED على الأرض توجد أميال من الجو مكوّمة فوقنا، مما يشكل 15 رطلا من الضغط على جسمنا بشكل دائم، وندفع الضغط بعيدا باستمرار.
    Ama Arayıcı Midlands'a geri döndü ve durmaksızın bu düşü yok etmeye çalışıyor. Open Subtitles لكن الان عاد الباحث الي الاراضي الوسطي .ويحاول باستمرار ان يدمر هذا الحلم
    Sana ihtiyacım var, ve sen, bunu benden uzaklaştırıp duruyorsun. Open Subtitles أناأحتاجكِ, .و أنتِ. أنتِ تضيعين ذلك باستمرار
    Artık dayanamıyorum, dayanamıyorum. Onu görüp duruyorum, Herb. Onu görüp duruyorum. Open Subtitles إنني لا أستطيع تحمّل الأمر , إنها لا تبارح مخيلتي إن الماضي لا يفارق مخيلتي إنه يصرخ و يهزم مقاومتي باستمرار
    Sen hâlâ ün ve sıkça yalan söylemekle ilgili takıntılarınla kendini iyi göstermeye çalışıyorsun,... Open Subtitles كنت لا تزال ملكة الدراما هاجس الشهرة والكذب باستمرار أن تضع نفسك في أفضل صورة ممكنة،
    Biz gençken, düzenli olarak hücreleri, yani ölü olan veya ölmekte olanları yenilemek için canlandırıyoruz. TED في شبابنا، نقوم بتجديد الخلايا باستمرار من أجل استبدال تلك الميتة والمحتضرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد