"بالنظر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• göre
• göz
• bakarak
• bakmaya
• bakınca
• düşünürsek
• bakılırsa
• düşününce
• bakarsak
• bakıp
• bakmak
• bakmayı
• içine
• pek
• baktığımda

-Görmedim ama görünüşe göre "Cool Hand Luke" 'un yeni versiyonuyla karşı karşıyayız.
لا و لكن بالنظر إليه اننا ننظر لإعادة فيلم لوك ذو اليد الباردة

'gerçek bakış' yükseklerden değil, ancak göz hizasından bakarsan bakıştır.
إن العبرة بالنظر ليست بالنظر من الأعلى، بل بمستوى العين

Ve buna bakarak anlayacağım ki, en çok sabah 11'de arama yapıyoruım.
وأنا عرفت ذلك بالنظر اليها بأنني أبحث أكثر عند الساعة 11 صباحاً.

İçeri ve dışarı gitti ve teker teker her vuruşta sınıf arkadaşlarımın okurken dikkatleri dağıldı ve bana bakmaya başladılar.
كان ذلك يجري داخليًا وخارجيًا، ومع كل ضربة، واحدة تلو الأخرى، توقف زملائي عن التركيز في القراءة وبدأوا​ بالنظر إليّ.

Uzaydan gezegenimize bakınca kendimiz hakkında pek çok şey öğrendik.
وتعلّمنا الكثير عن أنفسنا بالنظر إلى كوكبنا من الفضاء.

Eğer son 20 yılda farklı isimle bir suç işlediyse ki nasıl biri olduğunu düşünürsek işlemiştir... bir yerden çıkar.
ان كان قد قام بأي جريمة خلال اخر 20 عاما تحت اسم مختلف و الذي بالنظر لطبيعته فغالبا قد فعل

Polise yapılan ihbarlara bakılırsa, sanırım hâlâ yakınlarda bir yerde.
حسناً، أظن أنها مازالت على الأرض بالنظر إلى مكالمات الطوارئ

Alandaki ilerlemelerini düşününce, çok da olanaksız bir atılım değil.
لعله لم يحرز تقدما هائلاً بالنظر إلى فشلهم في المجال

Şu anki duruma göre operasyona devam etmek istemezseniz, anlarım.
بالنظر إلى الموقف، سأتفهم لو انكم لا تريدون الخضوع للجراحة

Yeni bir posta kodum olduğuna göre, ikinci olasıIığı seçtim.
لذا بالنظر للرمز البريدي الجديد ، اخترت الباب رقم 2

Binanın yapısı göz önüne alındığında, casus kamera konuşlandırmaktan başka çaremiz yok.
بالنظر إلى تركيبة المبنى لا توجد طريقة لنشر آلة تصوير تجسّسية بداخله

Dikkatinizi çekmek istediğim şey, delilleri göz önünde bulundurursak 8 yıl makul.
الشيء الذى أود الإشارة إليه أنه بالنظر إلى الأدلة ثماني سنوات معقولة

Duayla veya bazen bir çocuğun gözlerinin içine bakarak. İkna olmanız gerektiğini görüyorum.
بالصلاه , و بعض الأحيان بالنظر خلال أعين الأطفال، أرى أنكِ بحاجة لإقناع.

Birinin dolabına bakarak o kişi hakkında çok şey öğrenebilirsin.
أتعلمين، يمكن تعلم الكثير حول شخص ما بالنظر داخل خزانتهم.

Bana bakmaya devam edin. Ruhumun bedenimde kalmasına yardım ediyor.
إستمر بالنظر لى , ذلك يساعد لمنع روحى من الطيران

Tabi ki, sıradan insanların , İmparatora bakmaya izinleri yoktur.
بالطبع .. الناس العاديون لا يسمح لهم بالنظر إلى الإمبراطور

daha fazlasını yapabildiğini gösteriyor. Kafalarının içine bakınca bunun nedenini görebiliyoruz.
يمكننا أن نعرف السبب بالنظر داخل رؤوسها.

Fena değil, özellikle de adamın güvenlik konusunda cimrilik etmediğini düşünürsek.
دقيقة وثلاثة وخمسون ثانية ليس سيئاً , بالنظر إلى أن الرجل

Vampirler ve dinler hakkındaki bilinen hikayelere bakılırsa kilisenin bir vampir için sığınak olabilecek son yer olması beklenir.
بالنظر إلى التاريخ المعقد للدين ومصاصي الدماء, ليست الكنيسة هي المكان الذي تتوقع أنّ مصاص الدماء يجد ملاذه فيها

Beş sene önce başarısız olduğumuzu söylediklerini düşününce kötü değil.
ليس سيئاً بالنظر بأنهم قالوا قبل خمس أعوام بأننا سنفشل.

Tepkilerinize bakarsak nehirdeki son birkaç saniyeniz pek de rahat değilmiş.
بالنظر إلى تفاعلاتك , لابد أن لحظاتت في النهر كانت صعبة

Şu iki seçeneğe bakıp bana söyleyin, hangisi en iyisi?
الآن, أخبرني بالنظر إلى هذان الخياران أي واحد هو الأفضل؟

Millet nereye baktığına bakmak yerine, ona bakmakla meşgul olur dedin.
تعتقد أن الجميع سوف ينشغلون بالنظر لها بينما هي تأخذ ماتريد

Ve birilerinin onu izlemesinden korkuyor gibi etrafa bakmayı sürdürdü.
واستمرّت بالنظر حولها وكأنها قلقة من أن هناك شخص يراقبها

Bu resimlere baktığımda 40'ların sonu 50'lerin başında çekildiğini söyleyebilirim.
‫بالنظر لهذه الصور، ارى أنها في نهاية ‫الاربعينات وبداية الخمسينات