ويكيبيديا

    "بحياتهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatlarını
        
    • hayatını
        
    • canlarını
        
    • hayatlarında
        
    • hayatına
        
    • hayatlarına
        
    • canını
        
    • hayatında
        
    • hayatları
        
    • hayatı
        
    • yaşamlarını
        
    • hayatlarıyla
        
    • hayatlarının
        
    • hayatlarından
        
    • tehlikeye
        
    Kızkardeşlerimiz bu deney için hayatlarını tehlikeye attı. Fayda görmüyor musun? Open Subtitles أخواتنا يخاطرون بحياتهم لإنجاح التجربه ألا ترين أنه أفضل لو نجح
    İnandıkları bir şey için hayatlarını riske atan kardeşlerden söz ediyorum. Open Subtitles انا اتحدث عن أخوة خاطروا بحياتهم من اجل شيء آمنوا به
    Ailelerin yanlarına yerleştirdik, okula gidiyorlar olabilecek en iyi şekilde hayatlarını sürdürüyorlar. Open Subtitles لقد وضعناهم مع عوائل وهم يذهبون للمدرسة يستمرون بحياتهم بأفضل ما يمكنهم
    Ama çok daha azı bir başkası için hayatını feda edebilir. Open Subtitles لكن أقلّ من ذلك من يضحوا بحياتهم من أجل شخص آخر.
    Kontrol edilemeyen bir yangın otlak boyunca ilerlediği için üç aslan ve üç antilop canlarını kurtarmak için kaçarlar. TED مع تصاعد وتيرة حرائق الغابات من خلال المراعي يحاول ثلاثة من الأسود وثلاثة من الحيوانات البرية الفرار للنجاة بحياتهم
    Ama şu anda hayatlarında neler olup bittiğini hiçbir fikrim yok. Open Subtitles لكن ليس لدينا فكرة عن . ما يحدث بحياتهم الآن
    Yeni dünyanın güvenli olup olmadığını öğrenene dek hayatlarını riske atmak istemedim. Open Subtitles لم أرد انا أخاطر بحياتهم حتى أكتشف أن.. ، العالم الجديد آمن
    Kendilerine, gelecek nesillerin daha adil bir dünyada yaşamaları için hayatlarını tehlikeye atıp atamayacaklarını soruyorlar. TED يسألون أنفسهم ما إذا كان هناك أي سبب سوف يخاطرون بحياتهم ليتمكن القادمون من العيش في عالم أكثر عدلاً
    Seslerini duyurup terörle yüzleşmek için hayatlarını riske atıyorlar, ancak üzücü bir şekilde en çok ihtiyaç duyanlara seslerini duyuramıyorlar. TED إنهم يخاطرون بحياتهم للتحدث عاليًا ويواجهون الدعاية الإرهابية، ثم بشكل مأساوي لا يستطيعون الوصول للأشخاص الذين هم بأمس الحاجة لسماعهم.
    Denize çıkmaya elverişsiz ve aşırı kalabalık botlar ile, Avrupa'daki güvenli ortama kavuşabilme adına hayatlarını tehlikeye atıyorlar. TED أو يفرون على قوارب مكتظة وغير صالحة للإبحار، يجازفون بحياتهم بهذا الشكل فقط ليصلوا بسلام إلى أوروبا.
    Gezi'de, Tahrir'de ve diğer yerlerde hayatlarını ve rızıklarını ortaya koyan insanlar gördüm. TED من غيزى للتحرير وأماكن أخرى، لقد رأيت أناس يخاطروا بحياتهم ومصادر رزقهم.
    Bende hayatlarını riske atan kişilere yardım etmeyi seviyorum. TED لذا أحب دعم الناس الذين يخاطرون بحياتهم.
    Yürüyüp geçtiğim kapıları açmak için hayatlarını bile feda etmiş olanların omuzlarında durduğum gerçeğini çok takdir ediyorum. TED أنا ممتن للغاية لحقيقة أنني الآن أحذو حذو أولئك الذي ضحوا بحياتهم لفتح الأبواب التي مررت من خلالها.
    Yani, herkes kendi hayatını bir şey üzerinde öne sürüyor, TED إذاً، الجميع يراهنون بحياتهم على شئ ما،
    ...yıldızları araştırmak, dünyada barış ve özgürlüğü... temin etmek için hayatını ve sağlığını tehlikeye atan cesur adamlar. Open Subtitles الرجال الشجعان الذين يُخاطرونَ بحياتهم ويخطون لإسْتِكْشاف النجومِ و تامين السلام الوطيد و الحرية ان العالم قد إنتهى.
    Khe Sanh'da, Long Duc'da ve 364. tepede bu gençler canlarını verdiler. Open Subtitles في "كهي سان" و "لان دوك" والهضبة 364 هؤلاء الشباب ضحـّوا بحياتهم
    hayatlarında ne yapmak istediklerine saygı göstermek gerek. Open Subtitles يجب ان تحترم ما يريدوا ان يفعلوه بحياتهم
    Küçük adam, biliyorsun, bazen yetişkinlerin kendi hayatlarını... yaşamaya devam etmeleri gerekir, ve bakıcı Carrie de kendi hayatına devam etme zamanının geldiğine karar verdi. Open Subtitles أيها الصغير، تعلم يحتاج الراشدون أحياناً للأبتعاد والمضي بحياتهم ولقد ظنت مربيتك بأن الوقت قد حان للمضي بحياتها
    İnsanların dikkatlerini toplayarak hayatlarına yön veren bu teknikleri öğreten konferans ve çalıştaylar var. TED هناك مؤتمرات وورش عمل توضح للناس كل هذه الطرق الخفية للحصول على انتباه الناس والتحكم بحياتهم.
    Sırf sen yaşa diye kaç kişi fedakârlık yapıp canını verdi biliyor musun? Open Subtitles ليست لديك أدنى فكرة عن عدد اللذين ضحوا بحياتهم من أجل أن تعيش
    Birçok insanın hayatında olup biten yeteri kadar şey var. Open Subtitles معظم الناس لديهم ما يكفيهم بحياتهم فلا يحتاجون
    Her gün; hayatları için kaçan insanların acı hikayelerini dinliyorum, tehlikeli sınırlar ve düşman denizler boyunca. TED كل يوم استمع الى قصص مروعة عن اناس يفرون لأجل النجاة بحياتهم عبر الحدود الخطرة والبحار الهائجة
    Şimdi lütfen, kendi hayatın için daha az, onların hayatı için daha çok endişelen. Open Subtitles و الآن .. أرجو أن تهتم أكثر بحياتهم و أقل قليلا بشخصك
    Ve nasıl oluyor da Yeryüzü'ndeki tüm insanlar yaşamlarını yıldızların ölümüne borçlu? Open Subtitles .. وكيف يُعقل أن كل البشر على الأرض يدينون بحياتهم لموت النجوم؟
    Biliyorum geçen gece olanları geri alamam, ama bunu hayatlarıyla ödeyecekler. Open Subtitles اعرف بان احداث الامس لايمكن التراجع عنها ولكنهم سيدفعون الثمن بحياتهم
    hayatlarının değerini bilmeyen insanlardan nefret ederim. Open Subtitles أكره أولئك الّذين يفكرون قليلاً بحياتهم.
    Cazip hayatlarından, sinema yıldızı gibi görünmelerinden, senin ve benim sayabileceğimden daha çok paraları olmasından nefret ediyorum. Open Subtitles بحياتهم الساحرة، ومظهرهم مثل نجوم السينيما ومالأكثرممايمكنكأنتحسب.. أنا أكرههم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد