Bin altın mı! Ben Leydi Amara için hayatımı bile veririm! | Open Subtitles | ْ 1000 قطعة من الذهب أنا أضحي بحياتي من أجل أمارة |
hayatımı böyle bir şey için neden tehlikeye attığımı öğrenmek istiyordu. | Open Subtitles | هو يريد أن يعلم لماذا أخاطر بحياتي من أجل شيء كهذا؟ |
hayatımda daha önce bu kadar kaybeden birini görmedim. Herşeyini kaybetti. | Open Subtitles | لم ار اي شخص بحياتي يمحو كل شيئ,لقد خسر كل شيئ |
hayatımda ilk kez birisi beni herhangi bir şey için cesaretlendiriyordu. | Open Subtitles | كانت المرة الأولى بحياتي أن يقوم أحد بتشجيعي لأقوم بأي شيء |
Kanser oluşum, bana hayatımın kontrolünü elime alabileceğimi ve hayallerime ulaşabileceğimi gösterdi. | Open Subtitles | هذا السرطان جعلنى أرى أنني استطيع التحكم بحياتي .. واتبع أحلامي ؟ |
Ben de iş, kendi özel hayatıma gelince, çok karamsarımdır. | Open Subtitles | أنا بنفس القدّر من السخرية عندما يتعلقّ الأمر بحياتي الشخصية. |
Sözleri hayatım hakkında daha önce düşünmediğim şeyleri gözden geçirmemi sağladı. | TED | لقد جعلتني أتفحص الأشياء الموجودة بحياتي التي لم آخذها بعين الأعتبار. |
Beni koruyacağına, hayatımı tehlikeye attın beni düzmesine izin verdin. | Open Subtitles | بدلاً من أن تحميني، كنت تقامر بحياتي وتسمح لهم بمضاجعتي |
hayatımı riske atmışım, gelmişim şu işe bak. Çıkar şu cadalozları. | Open Subtitles | ها أنا أعود إلى منزلي بعد المخاطرة بحياتي ، اطرديهم الآن |
Belki hayatımı riske attığım için sızlanmayı keser ve bana biraz rahat verir. | Open Subtitles | فلربّما ستتوقّف عن النواح وتتركني في حالي قليلاً بعدَ أن خاطرتُ بحياتي لأجلها |
hayatımı ve güvenimi bu yüzden mi sipariş ettin kendine. | Open Subtitles | انا اضمن, سونيا بحياتي وكذلك انت يجب ان تثق بها |
Ama senin gibi hayatımı temiz küçük kutular içinde sürdüremem. | Open Subtitles | ولكني لا يمكنني أن أحتفظ بحياتي في صناديق مرتبه مثلكِ |
Bu yüzden kendimi haklı çıkarmayı bırakıp hayatımda ilerlemeye karar verdim. | Open Subtitles | لهذا قررت التوقف عن اختلاق الأعذار. وأبدأ بالتقدم إلى الأمام بحياتي. |
hayatımda hiçbir şeyden korkmamamı öğreten birkaç olay geçti başımdan. | Open Subtitles | لقد مررت ببعض الأشياء بحياتي التي علمتني ألا أهاب شيئًا |
hayatımda ne yapacağıma ve geleceğime ben karar veririm, teşekkürler. | Open Subtitles | أنا من يقرر ما سأفعله بحياتي ومستقبلي، شكرا جزيلا لك. |
hayatımın en mutlu geçen 11 senesiydi ve onunla evlenmemeyi hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت أسعد 11 سنة بحياتي لا يمكنني التخيّلُ بأنّي لستُ متزوّجًا بها. |
Az önce o tuhaf kızla hayatımın en garip konuşmasını gerçekleştirdim. | Open Subtitles | لقد حظيت للتو بأغرب مكالمة بحياتي مع هذه الفتاة غريبة الأطوار |
Akash, Pooja hayatındaki kişiden bahsederken ilk defa hayatıma giren kızları düşündüm. | Open Subtitles | أكاش , عندما أخبرتني بوجا عن الفتي الذي بحياتها لأول مرة فكرت بكل الفتيات اللاتي كن بحياتي لقد كنت مجذوبا إليهن كلهن |
hayatım üzerine yemin ederim ki gereksinimlerimi asla bu kutsal tarikattan önce tutmayacağım. | Open Subtitles | أقسم بحياتي أنني لن أقدم احتياجاتي على أوامر هذه المنظمة المقدسة وليساعدني الرب |
hayatımdaki en doğru kararda hiçbir söz hakkım yoktu. | TED | لم أكن صاحبة شأنٍ في اتخاذ أفضل قرارٍ بحياتي. |
canımı zor kurtardım. Şu an evliliği tartışamam. | Open Subtitles | نجوت بحياتي بصعوبة , لا أستطيع مناقشة الزواج الآن |
hayatta ne yapmak istediğimi anlamak o kadar zor ki. | Open Subtitles | هو فقط من الصعب أن أقرر تماماً مالذي سأفعله بحياتي |
Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. | TED | فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم. |
Bir çıkış yoksa, oraya geri dönüp hayatımla ilgilenir misin? | Open Subtitles | لماذا انت مهتم بحياتي أن لم تكن هنالك واحده؟ ؟ |