Listede diğer insanların Hristiyanlık yerine sahip olduğu şeyleri içeriyor. | TED | و تتألف من الأشياء التي يعتقدها الآخرين بدلا عن المسيحية. |
Bunun yerine, bir bebeğim olduğu için beni bir kenara ittin. | Open Subtitles | بدلا عن ذلك، الأسبوع الماضي قمتي بدفعي جانبًا لأنني زرقت بطفل. |
Sadece bir kovada oturmak yerine Gördüğüm en güzel takımı giyiyorsun. | Open Subtitles | عدا أنك ترتدى الآن بدلة رائعة .بدلا عن جلوسك فى الدلو |
Bu, Pendleton'dan çocuğunuza besin veren bir bebek battaniyesi, hayatının sonrasında Alzheimer'a neden olmak yerine. | TED | هذا غطاء طفل من شركة بندلتون ستعطي طفلك تغذية بدلا عن مرض الزهايمر لاحقا. |
Sanırım çoğu şirket iki farklı yönlerinin ikisine birden odaklanmak yerine sadece birine odaklanacaklardır. | TED | وأعتقد أن بعض الشركات ستركز على قوى واحدة من الأخرى بدلا عن التركيز على الإثنين. |
Ama adayların sistemin işleyişi ve halk iradesine karşı olması yerine, Gana demokrasiyi ve halkını onurlandırdı. | TED | لكن بدلا عن عدم رغبة المرشحين السماح بالمضي قدما وترك الشعب يقرر، افتخرت غانا بالديمقراطية وشعبها. |
Araştırmalar gösteriyor ki inkarlarında aşırı kararlı olan insanlar konuşma dili yerine resmi dile başvururlar. | TED | تبين الدراسات بأن الناس الذين يبالغون في إنكارهم سيلجأون إلى اللغة الرسمية بدلا عن اللغة غير الرسمية. |
Bu nedenle, bir ürün yaratmak yerine, yapacağım şeyin bu projeyi bir sürü eş geliştiriciye açmak olduğuna karar verdim. | TED | لهذا قررت ذلك، بدلا عن تهيئة منتج، ما كنت أنوي القيام به كان فتح هذا إلى مجموعة كاملة من المطورين المتعاونين. |
Mesela, Jackson katıldı ve su pompaları yerine hava pompaları kullanmamızı önerdi. | TED | مثلا، لقد جاء جاكسون وأقترح بأنه علينا استخدام مضخات الهواء بدلا عن مضخات الماء. |
Onun yerine benim yeteneklerime ve kapasiteme bakıyor. | TED | ولكنه ينظر إلى مهاراتي وقدراتي بدلا عن ذلك. |
Bunun yerine tarihi bir çerçeve içerisinde düşünelim. | TED | لكن فلنفكر بدلا عن ذلك بالتاريخ ضمن إطار. |
mesela yazıcıdan çıkarılmış devre kartları kullanmak yerine iletken boyalarla devre çizebiliriz. | TED | حبر موصل يمكننا من رسم الدوائر بدلا عن استخدام لوحات الدوائر المطبوعة التقليدية او اسلاك. |
Gidip böyle bir veriye bakabilirsiniz ve sadece taksileri saymak yerine farklı sorular sormaya başlayabiliriz. | TED | فيكون بمقدورك الإطلاع على هكذا بيانات، و بدلا عن مجرد حساب عدد سيارات الأجرة، يمكننا أن نسأل أسئلة مختلفة. |
Bunun yerine, hepimiz de gerçekliği bize sunulan neyse o olarak kabul ederiz. | TED | ولكن بدلا عن ذلك نتقبل الواقع كما يُقدّم لنا. |
Onun yerine, bu skandal size dijital devrim tarafindan getirildi. | TED | بدلا عن ذلك، أُوصلت هذه الفضيحة إليكم عن طريق الثورة التقنية. |
Suç olmaktan çıkarmak yasaların kaldırılması anlamına geliyor seks endüstrisini cezalandıranları, bunun yerine seks işine de diğer işler gibi davranmak. | TED | عدم التجريم يعني إزالة القوانين التي تستهدف معاقبة صناعة الجنس، بدلا عن معاملة احتراف الجنس كأي نوع آخر من العمل. |
Bütün bu makinalar temelde böyle çalışıyor, sadece bilyeler yerine bu işi elektronlar yapıyor. | TED | وهذا ما تقوم به جميع هذه الآلات إلا أنها بدلا عن استخدام البرجون تستخدم الإليكترونات |
Bunun yerine, gözlerimizin hasar görmesi tamamen imkansız olsun diye bu ucuz, karton parçaları kullanmamızı istedi. | TED | بدلا عن ذلك أرادنا أن نستخدم نظارات رخيصة كرتونية حيث لا يكون هناك أي إحتمال أن تتلف أعيننا |
Böylece, sonunda MD (Medıcal Doctor) yerine MFA (Masters Degree in Fine Arts) elde etmeye karar verdim | TED | فقررت مؤخراً أن أحضر الماجستير في الفنون الجميلة بدلا عن الطب. |
belki verimliliği 12 dolar yerine 26 dolardan almamız gerekecek | TED | ربما سيكون عليك ان تشتري كفاءة بسعر 26 دولار بدلا عن 12. |