Hazineye ulaştık, onu ele geçirip... talimatlar doğrultusunda İngiliz topraklarına yönelteceğiz. | Open Subtitles | ندخل إلى الحمولة، نستردها ومن ثم بموجب الأوامر نحوّلها إلى بريطانيا |
Mesela, Güney Afrika, geçenlerde, en iyi 1000 İngiliz firmasının kıyıdan uzak arama merkezleri için en iyi yer seçildi. | TED | مثال: جنوب أفريقيا تم التصويت لها على أنها أعلى وجهة لـ 1,000 من أفضل شركات بريطانيا لتفتتح مراكزاً لها في الخارج. |
Arkamda gördüğünüz peynir İngiliz değilse de Britanya lezzeti. | TED | الآن، الجبن المصور خلفي هو طعام شهي في بريطانيا إن لم يكن في انجلترا. |
İngiltere'de bugün tükettiğimiz her bir kalorilik yiyeceğin üretilmesinde 10 kalori harcanıyor. | TED | فكل كالوري نستهلكه من الطعام في بريطانيا اليوم، يتطلب 10 كالوري لأنتاجه. |
Fransa'nın başlıca düşmanı olan Britanya devrimci fikirlere karşı gelerek geleneksel birimlerini korudu. | TED | وكونها خصم فرنسا الرئيسي، قاومت بريطانيا تلك الأفكار الثورية والتزمت باستخدام وحداتها التقليدية. |
İngilizler ise 57,470 kayba rağmen neredeyse hiçbir şey başaramadılar. | Open Subtitles | بينما لم تحقق بريطانيا شيء ومع خسائر بلغت 57470 رجل |
Neredeyse tüm kitaplar İngiliz veya Kuzey Amerikalı yazarlara aitti ve neredeyse hiç çeviri eser yoktu. | TED | أغلب عناوين الكتب التي أملكها كانت لمؤلفين من بريطانيا أو من أمريكا، ولا أملك تقريبا أيّ كتابٍ مُترجم. |
Hiçbir şey bir uydudan daha fazla bulut görmüyor. Bir İngiliz bile. | TED | لا شيء يقدر على رؤية غيوم كثيرة أكثر من قمر صناعي ولا حتى شخص من بريطانيا. |
Kitap sıradışıydı çünkü El-Kaide yanlısı bir İngiliz tarafından yazılmıştı ve Britanya'da saldırılar yapılmasını öneriyordu. | TED | كان الكتاب غير عادي لأنه مكتوب من قبل مؤيدٍ بريطاني لتنظيم القاعدة، ويدعو المؤلف في هذا الكتاب لشن هجمات في بريطانيا. |
Daniel Merlin Goodbrey adlı bir İngiliz tarafından yapıldı. | TED | إنها من شخص يدعى دانيال ميرلين جوودبري من بريطانيا. |
Bağımsızlık ayrıca, İngiliz kontrolündeki Hindistan'ı Hindistan ve Pakistan olarak iki ülkeye ayıran bölünme ile aynı zamana denk geldi. | TED | تزامن الاستقلال أيضًا مع التقسيم، الذي قسّم الهند التي تسيطر عليها بريطانيا إلي دولتي الهند وباكستان. |
Burada, İngiltere'de İngiliz babaannelere deneyimden sonra bir çağrı yaptım. | TED | قمت هنا في بريطانيا بإجراء مكالمة للجدّات البريطانيّات، بعد تجربتي هذه. |
Sadece İngiltere'de ve Amerika'da değil, Fransa ve Macaristan'da, Brezilya'da, Myanmar'da, Yeni Zelanda'da. | TED | ليس فقط في بريطانيا و أمريكا، بل في فرنسا وهنغاريا والبرازيل ومينمار ونيوزلندا. |
İngiltere'deki Özel Şube, bütün havayollarının... ve gemilerin yolcu listelerinden onun izini sürüyor. | Open Subtitles | الفرع الخاص في بريطانيا يحاول تتبعه خلال قوائم المسافرين لكل شركات الطيران والعبارات. |
Aslında ben Britanya'dan geliyorum, fakat Maldivler'de yaşamaya başlayalı 26 yıl oldu. | TED | بالواقع أنا من بريطانيا, لكنني مازلتُ أعيش في المالديف منذ 26 سنة. |
Neden? Çünkü bunun, Büyük Britanya halkının güvenlik çıkarlarıyla ters düştüğünü düşünüyorlar. | TED | لماذا؟ لأنهم إعتبروا ذلك ليس في مصلحة الأمن العام لشعب بريطانيا العظمى. |
Gelişmekte olan ülkelerde, en yaygın taşıma türü demiryoludur ve İngilizler Hindistan'a oldukça fazla demiryolu yaptılar. | TED | ففي الدول النامية, تعد السكك الحديدية أكثر وسائل النقل شيوعاً, وقد شيدت بريطانيا كثيراً منها في الهند. |
Ruslar, Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar ve Belçikalılar geldi. | Open Subtitles | عندها وصلت قوات التحالف من أمريكا,روسيا,بريطانيا,فرنسا و البلجيك |
United Britannia 2485 numaralı uçuşun kokpit kayıtları. | Open Subtitles | إنها تسجيل لصوت قمرة القيادة لطيران بريطانيا المتحدة رقم 2458 |
CharoIIais'den sığır, Périgord'dan domuz, Brittany'den kuzu, Normandy'den dana eti geliyor. | Open Subtitles | لحم بقرى من شاروليز 0 لحم خنزير من بيريجورد000 حملان من بريطانيا ,لحم عجل من نورماندى0 |
Birleşik Krallık'ta ve ABD'de de trahom vardı. | TED | الآن، كانت التراخوما متواجدة في بريطانيا والولايات المتحدة. |
Britanyalı Afgan tazıları hayatlarında ilk defa kendi ülkelerinden insanları görüyorlardı, çünkü Kraliçe'nin arkasından gelen vagonlarda | Open Subtitles | لأول مرة في حياتها ترى كلاب الصيد الأفغانية في بريطانيا أشخاص من وطنها الأم فالعربات المرافقة للملكة |
Tam olarak beş dakika içinde, yurttaşların İngilizlere saldırdıktan sonra, ben de bu füzeyi İngiliz'ler adına | Open Subtitles | خلال 5 دقائق بالضبط و بعد أن يقوم أبناء بلدك بالهجوم على الاسطول البريطانى سأقوم بالدفاع عن بريطانيا العزيزة |
1917 ve 1948 yillari arasinda Filistin Ingilizlerin kontrolündeydi. | Open Subtitles | سيطرت بريطانيا على فلسطين بين 1917 و 1948 |