Oturup, iş yapanların nasıl daha iyi yapabileceklerini ve nasıl düşüp tökezlediklerini işaret eden değil. Başarı, arenadaki adama ait, | TED | لا اعتبار لمن يجلس وينظر للشخص كيف يفعل أفعاله بشكل أفضل وكيف وقع وتعثر. الرصيد يذهب لذلك الرجل في الميدان |
Diyelim çocuğunuzun matematik ödevini daha iyi yapmasına yardım etmek istiyorsunuz. | TED | فلنفترض أنك تريد مساعدة ابنتك على إنجاز واجبها المنزلي بشكل أفضل. |
Eğer birbirimizi daha iyi tanısaydık, ayrılmamın bir anlamı olurdu. Evet. | Open Subtitles | إن كنا عرفنا بعضنا البعض بشكل أفضل لترك رحيلي أثراً حقيقياً |
Gözlerim başka bir yerde daha çok işe yarar, Efendi Baka. | Open Subtitles | يمكننى إستخدام عيناى بشكل أفضل فى مكان آخر يا سيد باكا |
GG: Uyuduklarını biliyoruz, duyamıyorlar, uyanıyorlar ve oyunu oynamayanlara göre Daha iyisini yapıyorlar. | TED | وعندما يستيقظون فهم يتذكرونها بشكل أفضل من تلك التي لم يسمعوها. جريج: هذا رائع. |
Bunu istemiyorum sadece ben olmazsam bu konuları çok daha rahat konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | ليست هي السبب الأمر فقط أن هذه الأمور سيتم مناقشتها بشكل أفضل من دون وجودي |
Buradaki bir kaç arkadaşı daha yakından tanıyacaksın. | Open Subtitles | وبعض هؤلاء الرجال ستتعرّف عليهم بشكل أفضل |
Bu yüzden, eğer mutfakta yaparsak daha iyi bir performans göstereceğini düşündü. | Open Subtitles | لذا فقد شعر أنه سيؤدي بشكل أفضل إن فعلنا ذلك في المطبخ |
daha iyi açıklayabilirdim ama bunun için listeler ve grafikler gerekiyor. | Open Subtitles | بإمكاني تفسيرها بشكل أفضل. ولكني بحاجة لخرائط ورسم بياني وحامل خرائط. |
Senin daha iyi bilmen gerekirdi. Bu teknoloji sizi kat kat aşar. | Open Subtitles | أنتم كان يجب أن تعرفوا بشكل أفضل أنت التقنية ستنقلب على رؤوسكم |
Bu, kurallara aykırı. Bay Soneji bunu daha iyi bilir. | Open Subtitles | هذا ضد الإجراءات السيد سونجى يجب أن يعرف بشكل أفضل |
Senin için daha iyi çalmayı isterdim. Çünkü bu seni mutlu ederdi biliyorum. | Open Subtitles | ليتني عزفت بشكل أفضل من أجلك لأني أعلم أن ذلك كان سيجعلك سعيداً. |
Üzgünüm, açıklaması çok zor. Bunu Doktor daha iyi yapardı. | Open Subtitles | آسفة، فشرح الأمر صعب نوعاً الدكتور يفعل هذا بشكل أفضل |
Gözlerim başka bir yerde daha çok işe yarar, Efendi Baka. | Open Subtitles | يمكننى إستخدام عيناى بشكل أفضل فى مكان آخر يا سيد باكا |
Hayır, bir tane. Ford profile Hitchens'dan daha çok uyuyor. | Open Subtitles | لا واحد فقط فورد يطابق الوصف بشكل أفضل من هيتشنز |
Ama iyi haber şu ki, yıllardır süren araştırma ve geliştirme çalışmalarımız, Daha iyisini yapmamıza izin veren teknoloji ve bilgiye ulaştırdı. | TED | ولكن الخبر الجيد هو عقود طويلة من التجربة والتطوير فد أنتجت تكنولوجيا وعلوم جديدة تتيح لنا أن نؤدي عملنا بشكل أفضل. |
Daha iyisini yapabilmenin bizim sorumluğumuz olduğunu düşünüyorum. | TED | أنا أعتقد أنها مسؤليتنا أن نعمل بشكل أفضل |
Daha serin, daha rahat ve daha mutlular ve daha iyi oynayacaklar. | Open Subtitles | هم أبرد، أكثر راحة، أسعد، بالتالي سيلعبون بشكل أفضل. |
Şimdilik seni daha yakından tanımak istiyorum. | Open Subtitles | في الوقت الحالي ، أتمنى أن نتعرف على بعضنا بشكل أفضل |
- Geri dönüp ne kadar kötü olduğunu görsen iyi olur. | Open Subtitles | سوف تذهب بشكل أفضل إلى الوراء ونرى كيف أنها سيئة. حسنا. |
Artık gitsem iyi olacak. | Open Subtitles | أنت تعرف ما، وأعتقد أنني سوف تذهب بشكل أفضل. |
İnsanları seçmede biraz daha iyi olsaydım Kang Min Ho tarafından oyuna getirilmezdim. | Open Subtitles | إذا فهمتُ الناس بشكل أفضل لما كنتُ قد خدعتُ من كانغ مين هو |
Daha iyisi neden bununla ilgili bişey söylemiyorsun, buraya gel | Open Subtitles | أو بشكل أفضل لماذا لا تعيشي لكي تحكي عنه ؟ |
Güzel, bu aile bir olduğunda daha güzel şeyler ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | هذه العائلة تسير بشكل أفضل عندما نكون متحدين سوف ترين .. |
Ancak, neden âşık olduğumuzla az ilgilenip nasıl daha güzel aşk yaşayabiliriz konusuyla daha fazla ilgilenir. | TED | مع ذلك لم تكن معنية كثيرًا بلماذا نحب بقدر ما كانت مهتمة بالكيفية التي تمكُّنًا من أن نحب بشكل أفضل. |
Belki senin için benden daha uygun biri... şu anda. | Open Subtitles | ربما هي ملائمة بشكل أفضل لك منّي في هذه اللحظة. |
Aslında pek çok teori var ve sürecin kendi de buna dâhil, Verilere en iyi şekilde uyan teoriler günümüze kadar gelmiş olanlar. | TED | يوجد العديد من النظريات، وتمامًا مثل العملية نفسها، تلك التي تتناسب مع البيانات بشكل أفضل هي التي تبقى حتى يومنا هذا. |
İnsanı mutlu eder, aç hissettirmez ve daha iyi uyursunuz. | Open Subtitles | وهذا يجعلك سعيداً ، وغير جائع ويجعلكَ تنام بشكل أفضل |