Tam bir aşağılık olduğumu düşünmemeniz için size bazı haberlerim var. | Open Subtitles | فقط حتى لا تظنون بأنني إنسان حقير لديّ بعض الأخبار لكم |
Sana bazı haberlerim var. Ama yalnızca sana söyleyeceğim | Open Subtitles | . مرحبا . لدى بعض الأخبار ، لكن أنا الوحيده التى ستخبرك |
Hey, beyler! Harika bir haberim var. Muhteşem bir haber. | Open Subtitles | مرحباً يا أصدقائى, لدىّ بعذ الأخبار العظيمة بعض الأخبار الرائعة |
Size oldukça ilginç bazı haberleri iletmem istendi. | Open Subtitles | لقد طلب منى أن أنقل إليك بعض الأخبار المثيرة |
Aile kurmaya çalıştığımızı hepiniz biliyorsunuz ve iyi bir haberimiz var. | Open Subtitles | الأمر ليس سرّاً أنّنا نحاول أن نكوّنُ عائلة ولدينا بعض الأخبار السارة. |
Seni neşelendirecek bazı haberlerim olabilir. - Öyle mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّ لدىّ بعض الأخبار التى سوف تبدأ بفهمها |
- bazı haberlerim var. Kral, güvendiğimiz biriyle Papa'ya boşanma ile ilgili bir mektup gönderdi. | Open Subtitles | لدي بعض الأخبار, الملك يرسل رجلاً جيداً لرؤية البابا |
Tatlım, sıkı tutun. bazı haberlerim var. | Open Subtitles | عزيزتي حافظي على رابطة جأشكِ، فلدي بعض الأخبار |
Anne uyandırdığım için özür dilerim ama sana bazı haberlerim var. | Open Subtitles | أمي اعتذر عن إيقاظكِ ولكن عندي بعض الأخبار |
Seni mutlu edecek bazı haberlerim var. | Open Subtitles | حسناً، لديّ بعض الأخبار التي لربّما قد تُبهجكِ. |
Ve bu gerçekten iyi bir haber olabilir. | TED | وأعتقد أن هذا يمكن أن يمثّل بعض الأخبار الجيدة حقا. |
- Bayan Quested az önce kötü bir haber aldı da. | Open Subtitles | الآنسة كويستد تلقت للتو بعض الأخبار السيئة |
Susie, annen ve ben çok üzücü bir haber aldık. | Open Subtitles | سوزي، أمّك وأنا لدينا بعض الأخبار المحبطة جدا |
Zaman kazanmak için bazı haberleri kısaltacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بحذف بعض الأخبار لنوفّر الوقت للتغطية |
Korkarım sana kötü bir haberimiz var, Ramsey. | Open Subtitles | نخشى بأنا نحمل بعض الأخبار السيئة يا رمزي |
İyi haberler var. Öncelikle, uzun uzun bir yol katettik. | TED | هناك بعض الأخبار الجيدةأولاً دعوني أقول نحن حضرنا من طريق طويل |
İşinize yarayabilecek birkaç haberim var. | Open Subtitles | قد تكون لدي بعض الأخبار الجيدة حول منافعك |
Her geçen gün, bu korkunç ama ağır suç hakkında yeni haberler geçiyor elimize. | Open Subtitles | كل يوم تردنا بعض الأخبار الرهيبة بعد الجريمة البشعة |
Belki de hepinize bazı haberler vereceğim Hep duymak istemedin. | Open Subtitles | لأنهم قد يعطونكم بعض الأخبار التي لا ترغبون في سماعها. |
Oh, tam aksine. Size heyecan verici haberlerim var. | Open Subtitles | على النقيض، أحمل لكم بعض الأخبار الشيقة |
Bazı haberlerimiz var. İyi mi bilmiyorum ama kötü de değil. | Open Subtitles | لدينا بعض الأخبار , لا أعرف إذا كانت جيدة ولكنها ليست سيئة |
Albayın sana iyi haberleri var. | Open Subtitles | الكولونيل هنا لديه بعض الأخبار السعيدة لك |
Ama size kötü haberlerimiz var: | Open Subtitles | ولكن حصلنا على بعض الأخبار السيئة بالنسبة لك. |
Laboratuvardan bazı ilginç haberler getirdim. | Open Subtitles | حصلت على بعض الأخبار المثيرة للاهتمام من المختبر |
Bilirsin. Belki de etrafta iyi bir haberin dolanması başka iyi haberler de getirir. | Open Subtitles | ربّما بعض الأخبار الطيّبة هنا تكون معدية |