Farklı otellerde, farklı odalarda kaldık ve hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد أقمنا بغرف مختلفة, وفنادق مختلفة ولم يحدث أي شيء |
Elçiler, bekleme odalarında gezinmek için para alırlar. | Open Subtitles | فالسفراء يدفع لهم لكي يتململوا بغرف الانتظار |
Ama bu, benim soyunma odası sorunumu çözmüyor, öyle değil mi? | TED | ولكن ذلك لا يحل معضلتي المتعلقة بغرف تبديل الملابس، أليس كذلك؟ |
Clarendon cezaevi ölüm odasıyla meşhurdur. Onu denemek istemiyorum. | Open Subtitles | سجون كلارندون مشهورة بغرف القتل لا يجعلك هذا تريد أن تجربها |
Seni kupa odaları ve karnelerle rahatsız ederler. | Open Subtitles | يزعجونك بغرف الجوائز و شهاداتهم |
Gaz odalarının yerin üzerinde olan iki tanesi, burada Birkenau kompleksinin batı kısmında yer alıyorlardı. | Open Subtitles | إثنان منهم يرقدون هنا في الجزء "الغربي من مبانى"بيركنوه بغرف الغاز فوق سطح الأرض |
İşkence odalarıyla işleri karıştırmasınlar. | Open Subtitles | لا اريدهم ان يعقدوا الامور بغرف التعذيب |
Bir çocuğunuz var. O yüzden onu düşünerek ebeveynler olarak aynı evde yaşayacaksınız. Ama ayrı odalarınız, ayrı hayatlarınız olacak. | Open Subtitles | لديكم طفلة، ومن أجلها ستحيوا سويًا بالمنزل لكن منفصلين، بغرف منفصلة |
Vergi dairesi bizi farklı odalarda sorguladığı zaman hikâyelerimizin aynı olması lazım. | Open Subtitles | حينما تطرح علينا مصلحة الضرائب أسئلة بغرف منفصلة علينا أن نجعل قصصنا متماثلة |
Küçük duman dolu odalarda şarkı söyleyen. | Open Subtitles | مع موسيقي "البلوز" وتغنين معهم بغرف صغيرة مليئة بالدخان |
Farklı odalarda yatıyoruz! Ayrı yaşıyoruz! | Open Subtitles | نحن ننام بغرف متفرقه نعيش حياة مختلفه |
Onlar odalarında oturan, kortlarda koşturan, festivallerde gezinenler. | Open Subtitles | إنهم الأشخاص الذين يجلسون بغرف المدراء , يديرون المحاكم و يقوم الناس بتكريمهم |
- Şairlerin pek yakışıklı olmadığı bilinen bir gerçektir, çünkü sürekli karanlık odalarında çalışır ve Golum'a benzerler. | Open Subtitles | حقاً؟ كيف يبدو ؟ تعرفين الشعراء ليسوا وسيمين لأنهم دائماً بغرف مظلمة، و يشبهون غولم |
Ve bir çok karar oturma odalarında alınır. | Open Subtitles | ومعظم الأحكام تقررت بغرف المعيشه |
Bizim için bir ev inşa etmek istiyor, çocuk odası ve Fransız kapıları olan, ve bu benim ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | , يريد أن يبني لنا منزلاً , بغرف نوم أطفال و أبواب فرنسية و هذا يخيفني بشدة |
Kasap gibi kokmayan bir yatak odası olan büyük bir ev isterim. | Open Subtitles | أريد منزل أكبر بغرف لا تصدر منها رائحة اللحم. |
Sana evi gezdireyim mi? Mmm... ben daha çok sadece yatak odasıyla ilgileniyorum. | Open Subtitles | فى الغالب أجد متعتى بغرف النوم |
Bir sürü odasıyla sana yeni bir ev buldum. | Open Subtitles | وجدت منزلاً لك بغرف أكثر عدداً. |
- Çalışanlar odaları değiştirir mi? | Open Subtitles | -هل يحظى الموظفون بغرف لتبديل الملابس ؟ |
Sen her zaman bayanların soyunma odalarının civarında mı takılırsın? | Open Subtitles | وأنت دائما تتسكع بغرف المومسات؟ |
Birkanu operasyonunun can alıcı noktası, seçilenlerin öldürülüp yakıldığı gaz odalarıyla bütünleştirilmiş dört krematoryumdu. | Open Subtitles | على هيئة صليب فى عملية "بيركنوه" كانت أربعة محارق مربوطة بغرف الغاز حيث أولئك الذين اُختيروا للموت قتلوا وإحترقوا |
- Kendi odalarınız olacak. | Open Subtitles | ستحضيان بغرف منعزلة |