Bu konu hakkında sanırım Belediye Başkanımız bir kaç söz söylemek ister. | Open Subtitles | وبناء على تلك الملاحظة ، أعتقد أن محافظنا سيرغب بقول بعض الكلمات |
İnsanlar sonunda bizim durumumuza düşene kadar bunu söyleyip dururlar! | Open Subtitles | الناس تستمر بقول هذا حتى ينتهي بهم الأمر بالعيش مثلنا |
Üç tane aptalca şey söylemeye hakkımız olduğuna göre hiç zorluk çekmem. | Open Subtitles | لا يجب أن أقلق، ما دام مسموحاً لنا بقول ثلاثة أشياء مملة. |
İçimizi döktüğümüze göre ben yapayım. Q. Hakkında acımasız şeyler söyleyerek başlayabilirim. | Open Subtitles | بما أننا ننقي أنفسنا أعطني هذا يمكنني أن أبدأ بقول شيء قاس |
Sürekli yanlış şeyler söylüyorsun bana. | Open Subtitles | تستمر بقول كل الأشياء الخاطئة استمع الى كلماتى |
Hayır. Herkes aynı şeyi söylüyor, ve bu kabul edilemez. | Open Subtitles | لا الجميع يستمرون بقول هذا و هو امر غير مقبول |
Efendim, heyet toplantısında sesimi çıkarma niyetinde olmadığımı söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | سيدي، يجب أن أبدأ بقول أنا ما كان علي أن أخد الكلمة في إجتماع مجلس الإدارة |
Kamu hizmetinin beni çağırdığını söylemek isterdim ama bu doğru değil. | Open Subtitles | أرغب بقول أنه تم إستدعائي للخدمة المدنية لكن هذا ليس حقيقًا |
Ayrıca Göz'ü güvende tutma konusunda hârika bir iş çıkardığınızı söylemek isterim. | Open Subtitles | و هل تسمح لي بقول أنك قمت بعمل بارع بإبقاء العين آمنة |
Ama söylemek istediğim ikimiz de hatalıyız ve böyle şeyler olur. | Open Subtitles | لكن لنكتفي بقول أن كلانا مخطئ ، وهكذا ينتهي الأمر |
İnsanlar sonunda bizim durumumuza düşene kadar bunu söyleyip dururlar! | Open Subtitles | الناس تستمر بقول هذا حتى ينتهي بهم الأمر بالعيش مثلنا |
Durmadan evin içinde kısa saçlı bir kız çocuğunun olduğunu söyleyip duruyordu. | Open Subtitles | كانت ترتجف و هي تستمر بقول أن هناك فتاة ذات شعر قصير |
Evet, bunu söyleyip duruyorsun ama anlamıyorum. Bu ne demek? | Open Subtitles | انت تستمر بقول ذلك لكنني لا افهم ماذا يعني ذلك |
Tam yağmur gibi yasal suçlamalarda bulunacakken kız federal şerif şarkısı söylemeye başladı. | Open Subtitles | وكنت على إستعداد لأمطرها بالمشاكل القانونية حتى حتى تبدأ بقول , مارشال مارشال |
Bilirsin, eğer böyle şeyler söylemeye devam edersen insanlar umursadığını düşünecekler. | Open Subtitles | لو استمررت بقول أشياء كهذه سيظن الناس أنك تهتم لأمري فعلاً |
Ve böylece, konuşmamı şunları söyleyerek bitireceğim şimdiye kadar 20 şizofreni hastasına baktık. | TED | إذاً، سأختم بقول: أننا قد فحصنا 20 شخصاً مصابون بالفصام. |
Bunu tüm detayları bilmediğimi söyleyerek başlamak isterim. | TED | وأريد أن أبدأ بقول إني لا أعرف كل التفاصيل. |
Bence onlardan kurtulduk.Hep bunu söylüyorsun ama hiç kurtulamıyoruz | Open Subtitles | اعتقد ضيعناهم نستمر بقول ذلك لكننا لم نضيعهم |
- Herkes bunu söylüyor. - Ama güvende değilim, değil mi? | Open Subtitles | كل شخص يستمر بقول هذا، وانا لست بأمان، اليس كذلك ؟ |
İlk albümünden daha erişilebilir olduğunu söyleyebilir miyiz? | Open Subtitles | لا يمكن لقد اسرني هل يمكن ان تذهبي بعيدا بقول انه سيكون اكثر نجاحاً من اول اعمالك؟ |
Ne planından bahsediyorsun? Plan falan konuşmadık ama planımız var deyip duruyorsun. | Open Subtitles | نحن لم نناقش ابداً أي خطة وانت تستمر بقول انه لدينا خطه |
ABD mayınına düşene kadar ABD, ABD demeye devam ettin. | Open Subtitles | إستمررت بقول الولايات المتحدة الأمريكية، الولايات المتحدة الأمريكية إلى أن سقطتَ على لغم الولايات المتحدة الأمريكية |
Seni aldatmış ve hayatımın en büyük hatasını yapmış... olsam bile bunu söyleme iznim var mı? | Open Subtitles | هل مسموح لي بقول هذا بالرغم أنني خنتك و ان هذه أكبر غلطة ارتكبتها في حياتي؟ |
Ben sana, senin ne düşündüğünü soruyorum sen de bana "Annem şöyle diyor, böyle diyor" diyorsun. | Open Subtitles | صحيح ، أترين ؟ ، إنني أسألكِ كيف تشعرين و أنتِ تستمرين بقول أمي و أمي |
Ve sakın "Sorun onda, çok küçük" ya da "seni olduğun gibi kabul edemiyorsa onun sorunu" deme. | Open Subtitles | ولا تكلف تفسك بقول:"كلا، الخطب به هو صغير جدّا" أو قول:"إذا لم يتقبلكِ كما أنتِ فإنّها مشكلته" |
Sana söylüyorum bu kasabada garip çılgın işler dönüyor. | Open Subtitles | أنا بقول لك إن البلد ده فيه حاقات مجنونه بتحصل |
Bu kategoride jürinin oy birliğiyle karar verdiğini... söylemekten memnuniyet duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا فخور بقول هذا أمام هذا الحشد لجنة التحكيم توصلت إلى قرار جماعي بالإجماع |