ويكيبيديا

    "بكامل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tüm
        
    • tam
        
    • bütün
        
    • tamamen
        
    • başında
        
    • kendi
        
    • yerinde
        
    • tamamını
        
    • rızamla
        
    • olarak
        
    • boyunca
        
    • rızasıyla
        
    Yine de, tüm saygımla, nasıl ne istediğini biliyor musunuz? Open Subtitles مع هذا ، بكامل إحترامي كيف تعرف ما تريده ؟
    Sonrasında, Christa ile olan tüm ilişkimizi ona anlatmaya başladım. Open Subtitles بعد ان انتهينا , اخبرتها بكامل قصة علاقتي مع كريستا
    Ama belkide ikimiz tam gaz çalışırsak normal bir erkeğin yaptığını başarabiliriz. Open Subtitles ولكن ربما إن عملنا معاً بكامل قدراتنا استطعنا اتمام مهمة رجل عادي.
    Pekala, tam bir alıcı taraması yapmak için yeterli yakınlıktayız. Open Subtitles حسناً، نحن قريبون بما فيه الكفاية لعمل المجسات بكامل كفاءتها
    Tamam, yani bütün lakros takımıyla yattın ve savaş öylece bitti mi? Open Subtitles حسناً , لذا نِمتَ بكامل فريق لعبة الكروس والحرب فقط ذهبت بعيداً؟
    Ve önden arkaya doğru odaklanmış bir görüntü elde etmek için tamamen sıkıştırabiliyorum. TED ثمَّ أقومُ بتجميعِ الأجزاءِ وضغطهم سويّةً لأحصُلَ على صورةٍ واحدةٍ مضاءةٍ بكامل تفاصيلها.
    Aklı başında bir adam, ona doğru gelen bir arabadan nasıl kurtulamaz ki? Open Subtitles لم أقصد أن أصدمه يا سيدى حسنا , كيف رجل بكامل قواه العقلية
    Ondan gerçekten de para sızdırmaya çalışıyordun tüm ailesinden para sızdıracaktın! Open Subtitles أنت حقا تحاولين الإطاحة بها الإطاحة بكامل العائلة من أجل المال
    Çünkü tüm gücümle söylüyordum ve sesim erkek gibi çıkıyordu. Open Subtitles لأنني كنت أغني بكامل الصدر وصوتي بدى تماما كأنه لرجل
    Hayır, anlamadığım neden tüm şirketini bunun için riske atmak istediğin. Open Subtitles هو لٍم أنت على إستعداد للمخاطرة بكامل شركتك من أجل هذا.
    Şimdi bu çocuğun tüm güçleri ile doğması gerektiğini biliyorum. Open Subtitles وأعلم الآن أن هذا الطفل يجب أن يولد بكامل قواه.
    Dost bir itfaiyeci tam takım yatıyor olacak ve sonra alarmı çalacak. Open Subtitles زملائه الإطفائيون سيكونون على الأرض بكامل عدته , و إنذار حركته يعمل
    Ne yazık ki, konu demokratik süreçleri teşvik etmek olduğunda mülki idareler teknolojiyi tam anlamıyla kullanmıyorlar. TED ولسوء حظنا، عندما نأتي إلى تدعيم العمليات الديمقراطية، حكومات مدننا لم تستخدم التكنولوجيا بكامل إرادتها.
    Bu kadar tam fonksiyonel... ...çalışkan varlık... ...balıkçılık ruhsatı ile ilgil görüşür muzakere eder. TED و هي الآن مؤسسة عاملة تعمل بكامل طاقتها في التفاوض بشأن رخصة الصيد العكسي مع الدولة.
    Öğrencileri sokaklara çıkarsak bile, yıllar boyunca tam gücümüze ulaşamayız. Open Subtitles حتى لو وضعنا الطلاب العسكريين فى الشارع لن نكون بكامل قوتنا لسنوات
    Ancak bir milyon senenin üzerinde bir süredir hayattaysanız, hâlâ bütün uzuvlarınıza sahip olma olasılığı oldukça düşük. TED لكن إذا كنت حيّاً لمدة أكثر من مليون عام. فإن احتمال احتفاظك بكامل أطرافك قليلٌ جداً.
    bütün bu ev halkı ve her şey, sadece senin için pervane olmuş durumda. Seni rahat ettirmek ve iyileşmene yardımcı olmak için. Open Subtitles هذا المنزل يعمل بكامل طاقته فقط لأجلك ، لمساعدتك على التحسن
    Bir kar fırtınasının ortasında, tek motoru yanmış gece vakti , tamamen dolu bir F-22'yi indirdim yani benim için endişelenme. Open Subtitles هبطت بطائرة ال اف22 بكامل بكامل حمولاتها ليلاً في وسط عاصفة ثلجية مع محرك واحد مشتعل لذلك لا داعي للقلق عني
    Aklı başında biri neden iş yapmak için en azından görünürde berbat bir yer gibi görünen bir topluma yatırım yapar ki? TED لماذا يفترَض لأي إنسان بكامل قواه العقليّة أن يستثمر في مجتمع يعاني على الأقل في ظاهرُه، من معوقات جمة لدخول عالم الأعمال؟
    Ve insanı yeryüzünde yaşayan her şeyin hakimi kıldı ve iyi ile kötü arasında seçme iradesini verdi fakat her biri kendi yolunda gitti çünkü Tanrı buyruğunun nurundan habersizdi. Open Subtitles و أصبح الإنسان يمتلك كل شئ على الأرض و لديه القدره على التمييز بين الخير و الشر عدا أنه يختار ذلك بكامل إرادته
    10 sene önce hiçbir yerde Dünya gezegeninin hiçbir yerinde Wikipedia modelini tahmin edebilecek aklı başında bir ekonomist bulamazdınız. TED قبل 10 سنوات لم تكن لتجد اقتصادي واحد بكامل وعيه في أي مكان على كوكب الأرض، كان بإمكانه التنبأ بموسوعة ويكيبيديا.
    Verilen kararın tamamını okumadan yorum yapmayacağımızı söyledim. Open Subtitles أخبرتهم أنه لن نصرّح بشيئ قبل الإطلاع على بيان المحكمة بكامل حذافيره
    Beni serbest bırak kendi rızamla özür dileyeyim. Open Subtitles أطلق سراحي ومن ثم سأعتذر وأنا بكامل إرادتي
    Ben Ron Mitchell olarak, öldükten sonra yakılmayı vasiyet ederim. Open Subtitles أنا رون ميتشل بكامل قواي العقلية أريد أن يتم حرقي
    tüm yolculuğumuz boyunca kardeşim olursun diye ummuştum. Open Subtitles كان لدي أمل بأن يرافقني أخي بكامل الرحلة
    Seninle gönül rızasıyla evlendim bu yüzden Tanrı katında, sana kızgın davranmaya hakkım yok. Open Subtitles لقد تزوجتك بكامل ارادتي لذا أنا لاأملك الحق في ان أفرغ غضبي من القدر عليك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد