Neden öyle bir adam her şeyini tehlikeye atsın ki? | Open Subtitles | مقصدي هو أنّه لماذا يخاطر شخصٌ بكلّ ما يملكه ؟ |
Senden istediği her türlü ıvır zıvır işi yapacak mısın? | Open Subtitles | تقوم بكلّ تلك المهمات الصغيرة والأعمال الرتيبية التي تطلبها منك |
Yaptıkları şeyin cezasını çekmeleri için gücüm yettiğince her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | وسأقوم بكلّ ما في إستطاعتي للتأكّد أن يدفعوا ثمن ما فعلوه. |
Ve tüm bunları bilgisayarla tanıştıktan sadece dört saat sonra yapar hale geldiler. | TED | قاموا بكلّ ذلك بعد مُضيّ أربع ساعات. من مشاهدتهم جهاز كمبيوتر للمرة الأولى. |
Bize, bütün o korkunç çürüklerin bu yüzden olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتنا كيف انها اصيبت بكلّ تلك الكدمات الفظيعة بسبب الجمباز |
her şeyimi riske atıp, buraya gelirken amacım intikam değildi. | Open Subtitles | لم أخاطر بكلّ شيء لآتي إلى هنا من أجل الانتقام |
Babamı tanırım, her yıl bir kurucular partisi vermek isteyecektir. | Open Subtitles | معرفةً بأبي فهو يريد أنّ يقيم حفلة المؤسسين بكلّ عام. |
Tıbbi ekibimiz her birinizle ilgilenip en sağlıklı halinizde olmanızı sağlayacak. | Open Subtitles | سيهتم طاقمنا الطبيّ بكلّ واحدٍ منكم ليضمنوا أنكم ستكونون بصحة مثالية |
Seninle başka bir hayatta karşılaşmak için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | لكنت أضحي بكلّ ما لديّ، لأتعرف إليكِ في حياةٍ آخرى. |
Bilmem. her yerim ağrıyor gibiyim. Kafam patladı patlayacak sanki. | Open Subtitles | لا أدري أشر بآلام بكلّ مكان أشعر بأنّ رأسي سينفجر |
Zavallıca... Dördüncü aşamada benim yerime her şeyi siz yaptınız. | Open Subtitles | يا للخزيّ، إنّكما قمتما بكلّ شيءٍ عنّي في المرحلة الرابعة. |
Burada söylediğin her şeyi rapor etmem gerek biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفُ أنّهُ يجبُ أن أبلّغ بكلّ شيء تقةلهُ هنا، صحيح ؟ |
Benim gibi birinin polise anlattığı her acıklı hikayeye kanma. | Open Subtitles | لا تتأثّري بكلّ قصّة مثيرة للشفقة يخبرها شاب مثلي للشرطة |
Benim gibi birinin polise anlattığı her acıklı hikayeye kanma. | Open Subtitles | لا تتأثّري بكلّ قصّة مثيرة للشفقة يخبرها شاب مثلي للشرطة. |
Şimdi olmaz General. her işi sırayla halledelim. Olur mu? | Open Subtitles | ليس الآن أيّها اللواء، لنقم بكلّ أمر على حدى، إتفقنا؟ |
Kanunun gözünde birinci gruptan uyuşturucu kullanmanız incelediğiniz her delilde şüphe yaratır. | Open Subtitles | ففي نظر القانون، قد يؤدي تعاطيك لمخدر للتشكيك بكلّ دليل تتعامل معه. |
Kurban ve evdeki köpek saldırıya uğradığında tüm kapılar kapalıymış. | Open Subtitles | أعني، ضحيّة وكلبه مهاجم داخل من البيت بكلّ الأبواب أغلقت. |
Sınavdan iyi puan alırsa tüm hazırlıkları yapalım ve bir kutlama töreni tertipleyelim. | Open Subtitles | إذا أبلى حسناً فيها. سنقوم بإستضافة الحفل التأبيني، و سنقوم بكلّ الترتيبات اللازمة. |
İşini bitirdiğim tüm müşterileri tek tek dolaşıp, ...onları benimle alırım. | Open Subtitles | سأتّصل بكلّ زبون أغلقت له صفقة على الإطلاق و سآخذهم معي |
Bölgede bulunan bütün kapalı devre ve trafik kameralarının izlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ تحكّماً فوريّاً بكلّ كاميرات المراقبة و كاميرات المرور في المنطقة |
Evet, ama bütün bunları ne kadar hatalı olduğunu göstermek için yaptım. | Open Subtitles | ودعوته إلى هنا؟ أجل، لكنّي قمت بكلّ هذا لأريكِ بأنّكِ مخطئة تمامًا |
- Bana yardım edecek ajanı bulursanız seve seve. | Open Subtitles | سأتعاون بكلّ سرور حالما تجدين لي عميلاً يمكنه مساعدتي. |
Evet, sor Yüzbaşı'ya! Hakkında bilmek istediğin herşeyi anlatır sana! | Open Subtitles | نعم، اطلب من الكابتن سيخبرك بكلّ شيء تريد معرفته |
FDA çok dikkatli bir şekilde üzerinde çalıştı ve ilacı onayladı. | TED | قاموا بدراسته بكلّ عناية ومن ثمّ وافقوا عليه. |
Elime onca kişinin kanı bulaşmış olduğu halde, öz oğlumun annesini öldüremedim. | Open Subtitles | بكلّ الدمّ على أيديي أنا لا أستطيع أن إقتل أمّ إبني الخاص،... |
Hayır. Polisin hepsini araştırmasına imkan yok. | Open Subtitles | ليس بمقدور الشرطة البحث بكلّ تلكَ الطرق إنّه عيد القدّيسين |