Eğer yarışmayı tamamlamayı başaramazsanız, Oyun sona erer ve her şeyi kaybedersiniz o ana kadar kazandığınız para da dahil. | Open Subtitles | إن فشلت في إكمال أي تحدي ستنتهي اللعبة. وستخسر كل شيء. بما في ذلك المال الذي ربحته قبل تلك النقطة. |
Saray muhafızları cesurca girdikleri çatışmayı kaybettikten sonra, o, ailesi ve genç torunları da dahil içeride vurularak öldüler. | Open Subtitles | هو وعائلته بما في ذلك أحفاده أُطلق عليهم النار داخل القصر بعد خسارة حرس القصر معركته بشجاعة دفاعاً عنه |
Benzer gelişmeler enerji alanında da gerçekleşiyor, yenilenebilir enerji de dahil. | TED | وتقدم مشابه يحدث في مجال الطاقة بما في ذلك الطاقة المتجددة. |
Teşekürler. Bu çok yaygın bir hadise bütün Asya'da, Maldivler de dahil. | TED | شكراً. إها ظاهرة منتشرة في ربوع جنوب آسيا، بما في ذلك المالديف. |
Ama aşk da dâhil olmak üzere çoğu şeyi çözebilir. | Open Subtitles | لكنّ كلّ شيء آخر قادر للحلّ بما في ذلك الحب |
Kimlerle çalıştığı dahil olmak üzere elimize yeni bilgiler geçti. | Open Subtitles | لدينا بعض المعلومات الجديدة، بما في ذلك لحساب من يعمل. |
O masalda korsanlar Iolani Sarayı'na saldırıyorlardı ve değerli olan ne varsa çalıyorlardı, Manoa Vadisi tablosu da dahil. | Open Subtitles | في تلك القصة القراصنة إقتحموا قصر أيولاني وسرقوا كل شي ذو قيمة بما في ذلك.. لوحة لـ وادي مانوا |
Başkanlık sarayı da dahil olmak üzere devlet kurumlarının tümü yıkıldı. | TED | المؤسسات الحكومية قطع رأسها، بما في ذلك القصر الرئاسي. |
Ve onları en başta rastgele ayrıcalıklı konuma getiren yazı tura olayı da dahil, bu gibi farklı olgulara karşı gittikçe umursamaz oldular. | TED | وأصبحوا أقل تفهماً لكل الميزات المختلفة للوضع، بما في ذلك نقر العملة المعدنية الذي أوصلهم عشوائيا إلى تلك المكانة المتميزة في المقام الأول. |
Birkaç gün sonra, yakın akrabaların katıldığı bebek Callum da dahil, bir cenaze töreni düzenledik ve hayatımızın bu bölümünü kapattık. | TED | بعد بضعة أيام،أقمنا جنازة مع عائلتنا الحالية بما في ذلك الطفل كالوم، ونحن أساسًا أغلقنا هذا الفصل من حياتنا |
En savunmasız mültecilere yeni bir başlangıç hakkı sunulmalı ve yeni bir ülkede yeni bir hayat verilmeli, Batı da dahil. | TED | معظم اللاجئين الضعفاء يحتاجون بداية جديدة وحياة جديدة في بلد جديد، بما في ذلك الغرب. |
Senin için artık hiçbir şey yapmayacağım buna böbreğimi vermek de dahil. | Open Subtitles | لن أقومَ بأيِّ شيءٍ آخر من أجلك، بما في ذلك تبرّعي بالكلية |
55 pasaport hepsi de vizeli. Sen de dahil misin? | Open Subtitles | خمسة وخمسون جواز سفر بما في ذلك التأشيرة، اضفت نفسك؟ |
Bu herkes dağıldı mı demek, Rick de dahil mi? | Open Subtitles | هل هذا يعني أن الجميع تربعت، بما في ذلك ريك |
Amerika da dâhil, dünyadaki diğer hükûmetler, bu kanunları kaldırmakta tereddüt ettik çünkü … | TED | وحول العالم، حكومات الدول الأخرى، بما في ذلك الولايات المتحدة، ترددت في فرض عقوبات على جنوب أفريقيا، لأن |
Elimizde Başkan da dâhil olmak üzere 3 ceset var. | Open Subtitles | الأستاذ أسبراندو ينتظر التنفيذ غدا انه بريء أنا أعرف قضيته لدينا 3 جثث الموتى، بما في ذلك المفتش |
Ayakkabılar ve tişörtler de dahil olmak üzere sürekli uygun kıyafetler giyilmelidir. | Open Subtitles | الملابس المناسبة، بما في ذلك الأحذية والقمصان ينبغي أن تُلبس طوال الوقت |
Yani Big Tobacco onu durdurmak için elinden geleni yapacaktır. | Open Subtitles | ونحن نعلم أن شركات التبغ ستقوم بما في وسعها لمنعه |
Altıncı basamakta, o sıradaki yaşantımızda yer alan insan veya insanları içeren çevremize dair düşüncelerimizi belirleriz. | TED | بالدرجة السادسة، نحدد معتقداتنا عن العالم حولنا، بما في ذلك الشخص أو الناس المشاركين بالتجربة هذه اللحظة. |
Bir gün geri geleceğim, ve sana diğer tarafta ne olduğunu anlatacağım. | Open Subtitles | سأعود في يومٍ ما وسأخبرك بما في الجانب الآخر |
Önemli olan kimseye bir şey olmadan onu bulmamız. Kendisi de dâhil. | Open Subtitles | والشيء الهام أن نجده حتى لا يتأذى أحد بما في ذلك نفسه |
Kaşıntı pek çok sebepten kaynaklanabilir; alerjik reaksiyonlar, kuruluk ve hatta hastalıklar dâhil. | TED | يمكن للعديد من الأشياء أن تثيرها، بما في ذلك التفاعلات التحسسية، الجفاف، وحتى بعض الأمراض. |
O resim dahil, onu hatırlatacak her şeyi yok etti ortalıktan. | Open Subtitles | دَمرت كل شي يذكرها به بما في ذلك تلك اللوحة اللعيّنة |
Her konuda hız yapmayı seviyorsunuz gibi görünüyor, arabalar dahil. | Open Subtitles | يبدو أنك تستمتع تسريع كل شيء، بما في ذلك السيارات؟ |