ويكيبيديا

    "بمرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hastalığı
        
    • hastalık
        
    • hastası
        
    • hasta
        
    • hastalığın
        
    • hastalığına
        
    • hastalığını
        
    • hastalığa
        
    • hastalığından
        
    • bozukluğu
        
    • hastalıktan
        
    • hastalıkla
        
    • hastalığım
        
    • hastalıkları
        
    • rahatsızlığı
        
    Birkaç yıl önce gerçek bir deri hastalığı geçirmiş, skleroderma. Open Subtitles لأكون عادلة,كانت مصابة بمرض جلدي حقيقي قبل سنتين تصلب الجلد
    hastalık Kontrol Merkezi'ne göre 2000 yılından sonra doğan çocukların 3'te birinin şeker hastalığı olacak. TED ووفقا لمركز السيطرة على الأمراض، ثلث جميع الأطفال المولودين بعد عام 2000 سوف يصابون بمرض السكري.
    Çocuk felci virüsü bulaşmış insanların büyük çoğunluğu hastalık adına herhangi bir işaret göstermemektedir. TED الغالبية العظمى من الأشخاص المصابين بمرض شلل الأطفال لا تظهر عليهم أية أعراض للمرض.
    Sürekli ilerleyen bir hastalık neticesinde 16 yıl önce tekerlekli sandalye kullanmaya başladım. Bu durum benim dünyaya olan erişimimi tamamen değiştirdi. TED لقد بدأت باستخدام الكرسي المتحرك منذ 16 عاماً عندما أصبت بمرض غيّر طريقة وصولي الى العالم
    Haftanın en çok konuşulan hikâyesi Başbakanın akıl hastası kızı. Open Subtitles الخبر المتصدر هو خبر مرض ابنة رئيسة الوزراء بمرض عقلي
    New York'un en iyi hastanelerinde terminal hasta çocukların baş uçlarında 10 yılı aşkın bir süredir mutluluk yaymaya çalışıyorum. TED لقد قضيت أكثر من عِقد أجلب الفرح والبهجة إلى جانب أسِّرة الأطفال المصابين بمرض عضال في أفضل مستشفيات مدينة نيويورك.
    Yani bu hastalığın üstesinden gelebilirdiniz, hastalığın etrafını aşılayabilir ve kesebilirdiniz. TED لذا فإنه بإمكانك التحكم بمرض الجدري، بإمكانك أن تعطي اللقاح للمعرضين للشخص المصاب بالمرض و تمنع العدوى.
    Ve bunun tam olarak iyi bir şey olmamasının nedeni şu: 65 yaşın üzerinde, Alzheimer ya da Parkinson hastalığı'na yakalanma riskiniz üstel olarak artıyor. TED وهذا ليس بالأمر الجيد لان خطر الاصابه بمرض النسيان بعد عمر الـ 65 او سيزداد الشلل الاهتزازي أسيا
    Eğer Parkinson hastalığı'na yakalanma riskini azaltmak istiyorsanız, kafein bir dereceye kadar koruma sağlıyor; kimse nedenini bilmiyor. TED إذا كنت ترغب في تقليل مخاطر الاصابة بمرض الشلل الاهتزازي الكافيين يحمي لحدٍ ما: لا احد يعرف السبب
    Kafaya alınan hasarlar sizin için kötü. Parkinson hastalığı'na yol açıyorlar. TED إصابات الرأس سيئة لك. انها تودي للإصابة بمرض بالشلل الاهتزازي
    Alzheimer hastalığı'ndan korunmaya gelince, balık yağının Alzheimer hastalığı riskini azaltıcı etkisi var. TED في ما يخص لحماية نفسك من مرض النسيان حسنأ, نجد ان زيت السمك له تآثير في تخفيض الاصابه بمرض الزهايمر
    hastalık veya anormallik değildir ve illa ki depresyona, kaygıya ya da kendine güvene bağlıdır anlamına gelmez. TED إنها ليست بمرض أو شذوذ، وليست مرتبطة بالضرورة بالاكتئاب، القلق، أو تقدير الذات.
    Devletin algoritması genetik verilerini taramıştı ve DNA'sında kronik hastalık riski olduğunu saptadı. TED فقد فحصت خوارزمية الدولة بياناته الجينية ووجدت بعد فحص حمضه النووي احتمالية إصابته بمرض مزمن.
    Belki de deli diye birşey yok ve size akıl hastası teşhisi konulması deli olduğunuz anlamına gelmiyor. TED لذا ربما، تعرفون، ليس هناك شيء كالجنون، وكونك مشخصا بمرض عقلي لا يعني أنك مجنون.
    Kendi şehrini veba salgını ile hasta ettiğine inanmamız için nedenler var. Open Subtitles لدينا أعتقاد بأنه هو الذي قام بنشر عدوي في المدينة بمرض الطاعون
    Daha önce hastalığın son evresinde olan hastaların Emily gibi tekrar sağlığına kavuştuğunu görmekten minnettarız. TED إننا ممتنون كثيرا لرؤية المرضى الذين أصيبوا سابقا بمرض يودي بالحياة يعودون إلى حياة صحية كما في حالة إيميلي.
    15 sene içerisinde, kroner kalp hastalığına yakalanma riski sigara içmeyen bir kişininki ile aynı seviyede olur. TED بعد 15 عامًا، فرصة الإصابة بمرض القلب التّاجيّ تكون مساوية لفرص الإصابة بنفس المرض عند شخصٍ غير مدخّن.
    Afrika'da Parkinson hastalığını kapmadan önce avukattım. Open Subtitles كَانَ عِنْدي شغل مثل المحامي قَبْلَ أَنْ اصاب بمرض باركنسونُين
    Daha ileriki yaşlarda daha fazla çalışmaya devam ettikçe, iş gücündeyken ciddi bir hastalığa yakalanma ihtimalimiz artıyor. TED بينما نواصل العمل أطول وأطول لعمر أكبر، فاحتمالية إصابتك بمرض خطير خلال عملك تزداد.
    Ama bir hasta, graft versus host hastalığından kurtulsa bile bağışıklık sistemi donör hücrelerini reddedebilir. TED لكن حتى إذا تنجب المريض الإصابة بمرض عدم توافق خلايا المضيف، قد يرفض جهازه المناعي خلايا المتبرع.
    Andi, yedi yaşındayken ona çoklu kişilik bozukluğu teşhisi konmuştu. Open Subtitles تم تشخيص اندي بمرض أضطراب تعدد الشخصية عندما كانت بالسابعة نحن ..
    Ondan o kadar nefret ediyorum ki, amansız bir hastalıktan öldüğünü görmek isterdim. Open Subtitles أكرهه بشدة، وأتمنى أن أراه ميتاً بمرض رهيب.
    Alzheimer ile ilgili korkunun büyük bir kısmı, hastalıkla ilgili yapabileceğimiz olmadığı düşüncesinden kaynaklanır. TED جزء من الخوف المحيط بمرض ألزهايمر ينبع من الشعور بأنه ليس بإمكاننا فعل أي شيء حياله.
    hastalığım hakkında, tüm bilgiye sahibim. Bir kan hastalığım olduğunu biliyorum. Open Subtitles انني على دراية تامة بمرضي أعرف أني مصاب بمرض في الدم
    Ama kesin olan birşey var ki "akıl hastalıkları"ndan muzdaripler. Open Subtitles كل مانعرفه انهم مصابون بمرض يتطلب دخولهم الى المصح
    Billy Edward Lenz'de doğuştan var olan karaciğer rahatsızlığı cildinin sararmasına yol açtı. Open Subtitles بيلى إدوارد لينز ولد بمرض نادر يجعل جلده أصفر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد