L Yani, o sadece bu bir piyon olduğunu. | Open Subtitles | . أعني ، انها بالكاد بيدق بالشطرنج في كل هذا |
O zaman Church'ün sadece bir piyon olmadığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | لذا يتعين علينا أن نثبت شريش لم يكن مجرد بيدق |
Lemon'la olan savaşında piyon olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ أن أكُون بيدق في حربِكَ مع ليمون |
Hayatın pahasına korumaya çalısanda, sen sadece bir piyonsun! | Open Subtitles | حتى لو حميتها بحياتك لست سوى قطعة بيدق بأيديهم |
Hayır ben harcanabilir bir piyonum. | Open Subtitles | لا. لا. انا بيدق يمكن الإستغناء عنه |
Seni itaatkâr piyonu haline getirdi. Mahkeme yapılana kadar Barones Maddox'ın karısının sadece kilit altında tutulmasını istiyor. | Open Subtitles | وقام بتحويلك إلى بيدق تخدمه البارونة أمرت بالحبس الإنفرادي |
"Çarşamba, saat 14:43'de siyah piyon kendini siyah Şah zannedecek ve beyaz teşhis bölümünü ele geçirmeye çalışacak." | Open Subtitles | الاربعاء الساعة 2.43 مساء بيدق اسود سيظن انه الملك الاسود و سيحاول ان يحتل |
Oyun bittikten sonra piyon da şah da aynı kutuya girer. | Open Subtitles | وفي نهاية المباراة إن بيدق و الملك في نهاية المطاف في المربع نفسه. |
Benim gibi daha önemli parçaların oyunda kalması için oyundan çıkarılabilecek bir piyon. | Open Subtitles | بيدق من أجل يُبعد عن الطاولة لجعل القطع الأكثر أهمية تبقى في اللعبة،مثلي أنا |
İnsan satranç takımımızda piyon kendisi. | Open Subtitles | وقالت إنها هي بيدق على فريق الشطرنج البشري. |
Kraliçe bir piyon için her şeyi feda etmez. | Open Subtitles | ملكة الشطرنج لا تضحي بكل شئ حتى تتمكن من القضاء على بيدق |
Zavallı, küçük piyon. Zalim, yaşlı kral. | Open Subtitles | بيدق صغير مسكين يضحي من أجل ملك عجوز حقير. |
Ama önünde ki piyon oyundan düşerse kale öfkeye döner. | Open Subtitles | ولكن إذا كان بيدق أمامهم يموت ... طره هذا مضرب. |
piyon için vezirini feda edemezsin. | Open Subtitles | أدت إلى وقوع بيدق في موقف ضعيف لا نضحي بالوزير لإنقاذ بيدق |
O da beni öldürme planının bir parçası mı yoksa sadece bir piyon mu? | Open Subtitles | هل هي جزء من خطة قتلي أم أنها مُجرد بيدق ؟ |
Sen sadece bir piyonsun... | Open Subtitles | أنت مجرد بيدق دمية روان الصغيره |
Sadece bir piyonum, değil mi? | Open Subtitles | انا مجرد بيدق وضمان اليس كذلك؟ |
öyle olduğunu biliyorsun. Şah'ın piyonu D3'e. | Open Subtitles | أنت تعلم أنّه كان كذلك، بيدق الملك يتحرق لـ د3 |
Ve bu genç, çaresiz, savunmasız taş ta Private. | Open Subtitles | وهذا الشاب، بلا حول ولا قوة، الحصباء هو بيدق الضعفاء. |
Peters, süslü bir turnuvada bir grup oyuncuya elektrik veren bir adamdan, bizi vezirin üstündeki piyona yönlendiren bir ipucu aldık. | Open Subtitles | (بيترز) تلقينا معلومة من رجل قام بكهربة حفنة من لاعبيين في بطولة شطرنج، مشيرا لنا إلى بيدق أمام ملكة |
Bu zayıf piyonun tek bir seçeneği vardı adım adım kaleye ulaşmak ve "Vezir" olmaktı. | Open Subtitles | وكان هذا بيدق ضعيف خيار واحد فقط ... خطوة واحدة في وقت واحد، وصلنا إلى آخر مربع ... وصرت الوزير. |
Sen kenarını bile göremediği büyük bir satranç tahtasında oynayan bir piyondan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | ما أنت غير بيدق شطرنج يلعب على رقعةٍ كبيرةٍ جداً لايمكنك رؤية الحافة ذلك ما أنت عليه دوماً |
Bir tuzak görevine kukla olarak gönderildin. | Open Subtitles | أنت تجعل بيدق في اللعبة المجهّزة. |
Uygun yetkisi olmayan bir piyonla konuşmaya gelmedim buraya. | Open Subtitles | أنا لست هُنا للتحدث مع بيدق بلا تصريح مُناسب |
Sen baskasinin oyununda bir piyondun sana tuzak kurdular. | Open Subtitles | كنت بيدق في لعبة احدهم و نصبوا عليك |
Zavallı çocuk, sadece bir piyonmuş. Niye yaptığını bile bilmiyormuş | Open Subtitles | الفتى المسكين كان مجرد بيدق وليس لديه فكرة عمّا تورّط به |
Sandstorm'un piyonuydu ama artık bizim piyonumuz. | Open Subtitles | لقد كانت بيدق للمُنظمة ، والآن هي بيدق لنا |