"بين ذراعي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kollarıma
• kollarımda
• kollarında
• kollarına
• kollarımdayken
• kollarımın arasında
• kucağıma
• kollarımdan
• kolları arasında
• kollarımın arasına
• Kucağımda

Sadece yardım için değil, seni kollarıma almak için geldim
لم اريد ان احضر اليك اريد ان اضمك بين ذراعي

Uzun zamandır seni kollarıma her aldığımda o piçin yüzünü görmeden sana geri dönmenin bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
حاولت لفترة طويلة إيجاد طريقة لأعود لك لكن ليس لرؤية وجه ذلك الوغد في كل مرة أخذك بين ذراعي

Biri kollarımda, ikisi sırtımda ve dördü de yerde yanımda olsun.
واحد بين ذراعي واثنان على ظهري، وأربعة آخرون على الأرض بجانبي.

Yolda bir tavus kuşuna çarptım ve ölene kadar onu kollarımda tuttum.
دهست طـاووسـا بطريقي إلى هنـا و بعدهـا أمسكتـه بين ذراعي حتى مـات

Doğru. 25 yaşındaki bir kızın kollarında ölmenin tıbbi tanımı.
مصطلح طبي للموت بين ذراعي نادلة عمرها 25 سنة مسكين

Kocası olmayan bir adamın kollarında mı?
مثلما حدث الليلة؟ بين ذراعي الرجل الذي ليس زوجا لها؟

Seni mecbur etmek zorundaydım. Böylece seni kollarıma alabilirdim.
كان علي أن أجبركِ ، كانت الطريقة الوحيدة ، لتكوني بين ذراعي

Onu bir kere kollarıma alabilmek için her şeyi verirdim.
لأحتضنها بين ذراعي مرة واحدة, سأضحي بكل شيء الفخر

Ve tüm şeytanların yardımıyla kollarıma düşecek sonunda göreceksin.
وعلى أي حال، أعرف ما يكفي لكي أضمها ما بين ذراعي

Onu kollarıma aldım ve geri dönebiliyor olmamın onun sayesinde olduğunu söyledim.
أنا ضممتها بين ذراعي و كانت تفعل كما قلت لها تماما و عندما أعود بالزمن

Halan evlendiğimiz gece kollarımda öldü.
توفيت خالتكِ بين ذراعي بنوبة قلبية ليلة زفافنا

O benim kollarımda öldü, efendim. Siz de oradaydınız.
لقد مات بين ذراعي وكنت واقفا وقتها راين :

Teğmen Cameron kollarımda can verdi, efendim.
ان الملازم كاميرون مات بين ذراعي وهو مليء بالدم سـيدي

Eğer kollarımda ölürse şirin bir doktorla tanışabilirim.
حسناً، لو مات بين ذراعي فسيمكنني مقابلة مسعف وسيم

İlk gün doğumunu Helen'in kollarında keşfeden güçlü Paris için dünya cazibelerinin ne anlamı vardı?
لماذا كانت كل سحر العالم لباريس الهائلة عندما وجد ذلك الفجر الأول بين ذراعي هيلين؟

Bir bacadan tepetaklak düşüp kendini Brooke Shields'in kollarında bulabilir.
هو يسقط خلفيا أسفل فتحة مجرى ويصفي بين ذراعي بروك شيلدز.

Eminim şöyle olacak, Bob'u göremeyince yan masadaki birinin kollarında mutluluğu aramaya çalışacak.
أنا آمل عندما لن يظهر بوب غدا سوف تكون محتاجة للراحة بين ذراعي الشاب الذي يجلس على الطولة التي بجانبها

kollarını sıfarlar ve hop başkasının kollarına atlarlar.
ليخلعوا قمصانهم ويقفزون بين ذراعي بعضهم البعض

Baban ve ordusu sen kollarımdayken kaçabileyim diye hayatlarını verdi.
أعطى والدك و جيشه حياتهم لأتمكن من الهروب معك و أنت بين ذراعي

kollarımın arasında yattı ve bana hıçkırarak korkunç şeyler anlattı.
لقد كان ينام بين ذراعي وهو ينتحب و قد قال لي أمور فظيعة

Uzun zamandır bu hayvanlar üzerinde çalışma yapıyorum ama ilk defa birini kucağıma aldım.
درستُ هذه الحيوانات لمدة طويلة للغاية لكن هذه هي المرة الأولى التي أحمل واحدا منها بين ذراعي

Ama bir keresinde marketteyken Muffin birden kollarımdan atladı ve kafasının üzerine düştü.
ولكن احد المرات كنت في السوق ومافن قفزت من بين ذراعي وسقطت على رأسها

Çok güzeldi, annenin kolları arasında güvende hissederdim.
كان أمراً جميلاً ، كنـتًُ أشعر بالأمان بين ذراعي أمـّكَ

Özgürlüğümüzü kazanacağız karımı kollarımın arasına alacağım ve benim adımı söylediğini duyacağım.
سنحصل على حريتنا سآخذها بين ذراعي وأسمعها تنطق باسمي

Oğulları Kucağımda yaşam savaşı verdi.
لقد حملت ابنهم بين ذراعي لانقذ حياته الليلة الطفل يعيش على الجانب الآخر من الشارع