ويكيبيديا

    "تبين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çıktı
        
    • gösteriyor
        
    • Meğerse
        
    • göster
        
    • göre
        
    • Anlaşılan
        
    • Meğer
        
    • ki
        
    • gösteren
        
    • gösterdi
        
    • aslında
        
    • öğrendim
        
    • fark
        
    • göstermek
        
    • öyle
        
    Ve o haklı çıktı. Hayır, bu bir cevap değil. Open Subtitles ـ تبين ليّ أنه كان مُحقاً ـ هذه ليست إجابة
    Bir sonraki resim, etrafında dönen 3 boyutlu versiyonunu gösteriyor. TED والصورة التالية تبين نسخة ثلاثية الابعاد لهذا العالم الذي يدور.
    Bizim önümüzdeki otoyolda bir kaza oldu, Meğerse iki beyaz kamyon şoförü, göçmen ve siyahi bir aile arasında olmuştu. TED وحادث أمام الطريق السريع، تبين أنه لسائقَي شاحنة من ذوي البشرة البيضاء وعائلة مهاجرة تصادف أنهم من ذوي البشرة السوداء.
    Pekala, bana neler yapabileceğini göster bakalım. Open Subtitles جميع الصحيح، لقطة ساخنة. تبين لي ما الذي حصلت عليه.
    -Çünkü görünüşe göre... Rahibe Mary Clarence rahibe filan değilmiş. Open Subtitles لأنه تبين أن الأخت ماري كلارنس ليس راهبة على الاطلاق
    Çünkü Anlaşılan hafta 50 oyuncu onu arayıp becermek istiyormuş. Open Subtitles إذ تبين أن 50 ممثل يتصلون كل أسبوع بهدف مضاجعتها
    Meğer problem engeller değilmiş. TED حسناً، لقد تبين أن العقبات ليست المشكل.
    Sonradan anlaşıldı ki odadaki ışık normalde olduğundan biraz farklıymış. TED لقد تبين أن الضوء في تلك الغرفة كان مختلف قليلاً.
    İş yerinde paranın kaybolduğu ve onun suçlandığı ortaya çıktı. Open Subtitles تبين لي أن مالاَ مفقوداَ في العمل وهو الملام عليه
    Biri onu gördüğünü sanmış ama başkası çıktı o da. Open Subtitles لا، أحدكم ظن أنه شاهده ولكن تبين أنه شحص آخر
    Hastanenin fazla mesai yaptırdığı hemşireleri ona söyleyen bir kaynağı olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles لقد تبين أنه يملك ذاك المصدر اللذي أخبره أن المستشفى يرهق الممرضات بالعمل.
    Toksik tarama, kanında alkol ve metamfetamine karışımı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles تحاليل الدم تبين مزيج من المخدرات و الكحول في دمائها
    Biliyor musun, araştırmalar bebeğin anne karnında ikinci bir dil öğrenebildiğini gösteriyor. Open Subtitles تعرفين .. الدراسات تبين ان الاطفال يتعلمون لغة ثانية وهم في الرحم
    Meğerse üzerinde çalıştığı kayda o ölünce bir şey kaydedilmiş. Open Subtitles تبين أن الاسطوانة التي يعمل عليها.. سجلت شيئاً عندما مات
    Aferin sana Phil, ona gerçek patronu göster. Open Subtitles أنت تقف على ارضك كنت تبين لها الآمر الناهي
    Michael, sensörlerimin bildirdiğine göre, önümüzdeki yol, ağır şekilde mayınlı. Open Subtitles مايكل ، أجهزة الاستشعار تبين لي أن الطريق مزروعة بالالغام
    Anlaşılan o ki, doğru dili kullandığında ve doğru soruları sorduğunda, cevaplar önemli derecede açık ve hemfikir olunmuş hâle geliyor. TED تبين أنه عندما تملك اللغة المناسبة وتطرح السؤال المناسب، تصبح الإجابات أكثر وضوحاً وبالإجماع.
    Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş. TED لقد تبين بأن هناك مشاكل عديدة لشق طريقك وحدك.
    Görünen o ki, eğer dünyayı okumak istiyorsanız, bunu ön yargısız bir şekilde yapmak istiyorsanız, dünya size yardım ediyor. TED تبين أنه، إذا كنت تريد قراءة كتب من أنحاء العالم، إذا كنت تريد مواجهة شيء بعقل منفتحٍ، سيقوم الجميع بمساعدتك.
    Burada farklı türleri, farklı renklerde gösteren gerçek veriyi görüyorsunuz. TED وهنا ترون البينات الحقيقة والتي تبين الكائنات المختلفة في ألوان مختلفة.
    Bana etrafımda kurduğum kafesten kaçmayı öğretmekle kalmadı aynı zamanda kafesin de en başından beri var olduğunu gösterdi. Open Subtitles لم تبين لي فقط كيفية الهروب من القفص الذي بنيته حول نفسي. بل وبينت لي أن القفص موجود أصلا.
    İşin aslında iyi cadı kötü cadıymış ve kötü cadı ise bir erkekmiş. Open Subtitles تبين ان الساحرة الطيبة هي الساحرة الشريرة والساحرة الشريرة كانت في الواقع رجلا
    Hatta orada hala çalışmakta olan hem yerli hem de yabancı akademisyenler olduğunu da öğrendim. TED في الواقع، تبين أن عددًا من الأكاديميين المحليين والدوليين استمروا في العمل هناك.
    Daire kiralarını karşılayabilmek için yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim. Open Subtitles الآن كما تبين أنا أحتاج إلى مساعدة قليلة في الإيجار
    Size bunu göstermek istedim ki nasıl çalıştığını anlayabilesiniz. TED أردت فقط أن تبين أن لكم لكي تستوعبوا كيف عمل هذا.
    Hep tahmin ederdim ama şimdi gerçekten öyle olduğunu görüyorum. Open Subtitles ، كنت أظن ذلك دائماً و لكن تبين أنه صحيح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد