Yani mimari aniden hikâyeler yazıp, hikâyeler oynayan bir oyuncunun niteliğini alıyor. | TED | وهكذا تتخذ الهندسة المعمارية فجأةً نوعية اللاعب، من يكتُب الحكايات، ومن يؤدّي القصص. |
Bu dersi bırakmak bütün günümü alıyor. | Open Subtitles | اسقاط تتخذ هذه الفئة حتى بلدي يوما كاملا. |
Marjinalleştirilmiş figürler; mahkum, aşçı ve kapıcılar olarak merkezde sahne alır. | TED | وكانت الشخصيات المهمشة تتخذ مركز الصدارة مثل السجناء والطباخين والبوابين. |
Yani kıyafetlerini, yiyeceğini, yemeğini kendi seçsin, kendi kararlarını kendi mi versin diyorsun? | Open Subtitles | تقصدي ان اتركها تختار غذائها الخاص و ملابسها الخاصه و تتخذ قراراتها الخاصه |
Sen bir karar vermeden önce söyleyeyim, ben de şapkamı ringe atıyorum. | Open Subtitles | قبل أن تتخذ أي قرار أنا ألقي قبعتي في مهب الريح ايضاً |
Ne okuyorsunuz? Sonra bunu potansiyel kopuklukları anlamak için nasıl biçimlendiriyorsunuz ve tamamen hazır ve tedarikli olmak için bir şeyler yapmak üzere hemen nasıl karar veriyorsunuz? | TED | وبعد ، كيف تستخرج هذا لكي تتمكن من فهم الفجوات المحتملة، ثم تتخذ قرارا لتقوم بشيء ما الآن لكي تكون مهيأ ومستعدا؟ |
Demek istediğim, şu hayatta risk almadan asla kim olduğunuzu öğrenemezsiniz. | Open Subtitles | أعني , حتى تتخذ المخاطر في الحياة و إلا لن تعرف من أنت حقاً |
Bak bayım, karar vermeni bekliyorum. | Open Subtitles | أنظر يا سيدي، أنا واقف هنا في إنتظار أن تتخذ قرارك |
20 yaşındasın, hayatın boyunca bir tane bile önemli bir seçim yapmadın. | Open Subtitles | أنتَ في العشرين من عمرك ولم تتخذ أي قرارات هامة في حياتك |
Hayatını değiştirmek için, ezilmeyi göze alıyorsun. | Open Subtitles | لأنها تأخذ السحق و تتخذ هذه اللفتة لتغيير حياتها |
- Orklar geçit için esir alıyor. | Open Subtitles | شركة مصفاة نفط عمان تتخذ السجين للبوابة. |
Harekat timi son yerlerini alıyor. | Open Subtitles | .قوات الهجوم تتخذ مواقعها النهائية |
Rowena alıyor tüm kararları. Eminim siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | " روينا " تتخذ كل القرارات لكني على ثقة بأنكم تعرفون |
Ve her birimizin 5 milyon $ alması yerine ben 3 milyon $ alırım ve Joe'da 1 milyon $ alır." dedi. | Open Subtitles | "وبدلا من كل واحد منا الحصول على 5 ملايين دولار ، "سآخذ 3 ملايين دولار جو ويمكن أن تتخذ 1 مليون دولار." |
Yetimler onlara ne verilirse onu alır. | Open Subtitles | تتخذ كل من الأيتام يمكنهم الحصول على رعايتهم. |
Ve hedef prensiplerine sadık kalmaya karar verdiğinde göreviniz çok kötü bir hâl alır. | Open Subtitles | و عندما يقرر الهدف التمسك بمبادئه تجد أن المهمة تتخذ مساراً سيء للغاية ماذا ؟ |
Büyümenin bir parçası da kendi kararlarını vermek ve sonuçlarına katlanmaktır. | Open Subtitles | جزء من النضوج هو أن تتخذ قراراتك و تتعايش مع العواقب |
Bu komite karar vermesinden once mahkuma soylemek istedigin birsey var mi? | Open Subtitles | قبل أن تتخذ اللجنة قرارها هل هناك أي شيء يود السجين قوله؟ |
Ölünün ailesi daha sonra seçim yapmak zorundadır. | Open Subtitles | عائلة الضحيه لها أن تتخذ القرار يمكنهم أن يجعلوه يغرق و يمكنهم أن ينقذوه |
Ama itiraf etmeliyim ki şu hayatta risk almadan asla kim olduğunuzu öğrenemezsiniz. | Open Subtitles | ولكن حتى أخبرك بهذا إذا لم تتخذ مخاطر في الحياة لن تعرف من أنت حقاً |
Bak bayım, karar vermeni bekliyorum. | Open Subtitles | أنظر يا سيدي، أنا واقف هنا في إنتظار أن تتخذ قرارك |
Nasıl bir insan olmak istediğin konusunda bir seçim yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتخذ قرارًا بشأن.. أي شخص ترغب أن تكونه.. |
Her zaman alıyorsun demek. Biraz geri çekilir misiniz? | Open Subtitles | تحصل عليهم طوال الوقت هل تتخذ خطوتين للخلف ؟ |