Yemek almak için değil, benim eski dergilerimi almayı seviyor. | Open Subtitles | ليس من أجل الطعام، لكنّها تحبّ الحصول على مجلّاتي القديمة. |
Daha iyi bir soru, sen kızları sever misin? | Open Subtitles | السؤال الأفضل: أين كنت طوال هذه المدة، هل تحبّ البنات؟ |
Aklınla ve ruhunla seviyorsun sahiden kalbinle değil. O sadece bir deyiş. | Open Subtitles | أنت تحبّ بعقلك و روحك و ليس بقلبك, إنه مجرّد قول |
Atları sevdiğini söylüyorsun ama gerçek bir ata binmeye korkuyorsun. | Open Subtitles | تقول بأنّك تحبّ الخيول لكنّك تخشي الحصول علي واحد حقيقي. |
- Bunları çok seversin. Aslında benim de hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | تحبّ هذه المادة عادة انا لا استطيع رفضها |
Kendi sesini duymak hoşuna gidiyor, değil mi? | Open Subtitles | أنت تحبّ أن تسمع نفسك وأنت تتكلم، أليس كذلك ؟ |
Burada görebileceğiniz gibi, bizim gibi, çocuklarımız gibi, bu oyunu joystick kullanarak oynamayı seviyor. | TED | و كما ترون هنا، فهي تحبّ استعمال عصا التحكّم أثناء لعب ألعاب الفيديو، تماما مثلنا و مثل أطفالنا، |
Kadınları öldürmeyi seviyor musunuz Bay Regali? | Open Subtitles | ليس معي. تحبّ قتل النساء، السّيد ريجالي؟ |
Kimbap ve yakışıklı yıldızları seviyor... çekici beysbol oyuncularından hoşlanıyor. | Open Subtitles | تحبّ النجوم اللطيفة وتحب الكيمباب ولاعبوا البسبول الودودين الجذّابين |
Her gece happy hour ve canlı müzik vardır. Caz sever misiniz? | Open Subtitles | لديهم أوقات خاصة رائعة وموسيقى حيّة، هل تحبّ موسيقى الجاز؟ |
Her gece happy hour ve canlı müzik vardır. Caz sever misiniz? | Open Subtitles | لديهم أوقات خاصة رائعة وموسيقى حيّة، هل تحبّ موسيقى الجاز؟ |
Meredith Gates ölümlüleri uzakta tutmayı sever. | Open Subtitles | ميريديث جايتس تحبّ إبقاء الأعداء بعيداً عنها. |
Söyle Craig, neden kuklacılığı seviyorsun? | Open Subtitles | أخبرني، كريج , لماذا تحبّ تحريك العرائس؟ |
Oyunları seviyorsun çünkü onları kontrol edebiliyorsun. | Open Subtitles | أنت تحبّ الألعاب، لأن بإمكانك التحكّم فيها |
Barmen olmayı sevdiğini biliyorum çünkü sen ve tanıştığın herkesin... | Open Subtitles | أعرف بأنّك عامل بار لأن تحبّ ثلاثة أقدام من الحانة |
Sinirli olduğunda şaka yapılmasını seversin. | Open Subtitles | أنت تحبّ النكتة المضحكة عندما تكون متوتّراً |
Yanındaki genç bayanı dövmek hoşuna mı gidiyor? Buradaki herkes bunu biliyor. | Open Subtitles | تحبّ أن تضرب تلك الشابّة وكلّ شخص هنا يعرف ذلك |
-Bu kadın çikolataya bayılır. | Open Subtitles | أوه.. أقــّدم تحبّ هذه الإمرأة شوكولاتها. |
Aslında... Bir kadın biraz daha davetkâr bir şeyler duymak ister. | Open Subtitles | المرأة تحبّ سمـاع الكلام الممتع أكثر بعض الشيء |
Ders sınıflarına gitmeni ve onlar hakkında sevdiğin her şeyi buraya yazmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى صفك وبعد ذلك إكتب كلّ شيء تحبّ عن دروسك |
Karım denizi pek sevmez. Yüzme bilmiyor. Çocukken neredeyse boğuluyormuş. | Open Subtitles | زوجتي لا تحبّ الإبحار، لا تستطيع السباحة كادت أن تغرق متى كانت طفلة |
Hem Judex evde yalnız kalmayı sevmiyor. | Open Subtitles | والقطّة لا تحبّ أن تبقى في البيت لوحدها. |
Fırtınadan hoşlanır mısın? | Open Subtitles | أيها الولد الكبير, تحبّ العواصف الرّعديّة ؟ |
Ama hâlâ başkasına aşık olduğunu anlamam için testler yapmama gerek yok. | Open Subtitles | ولكنّي لستُ بحاجة لإجراء تحليل لأرى أنّكَ لا تزال تحبّ شخصاً آخر |
Tanrı'yı seksten daha çok sevdiği dışında ne öğrendin? | Open Subtitles | وفي النهاية اكشتفت أنّها تحبّ الربّ أكثر من الجنس ؟ |
Annem kaplumbağa çikolatalarını dünyadaki her şeyden çok severdi. | Open Subtitles | كان أمي تحبّ حبّاً جماً الشوكولاتة المقولبة على هيئة سلاحف |