Sanırım o durumda da kendinize dikkat edebilirsiniz Majesteleri. | Open Subtitles | أظن أنك مدرك تماما أنك يجب أن تحرص على نفسك و لا تتجاوز الحد .. يا صاحب الجلاله |
Annem yüzünden. Her zaman çarşafların temiz olmasına dikkat eder. | Open Subtitles | إنه طبع أمي تحرص على أن تبقى الأغطية نظيفة |
Yapılması gereken o evde kalmalarını sağlamak. | Open Subtitles | .عليكأن تحرص. أن يبقيا في المنزل |
Peki, tamam, onlar kendilerini yanlış yerde havaya uçuruyorsa, sen hepsinin bunu doğru bir şekilde, yapmasını sağlayacaksın. | Open Subtitles | حسناً , إذا كانوا ينوون تفجير أنفسهم في المكان الخطأ فيجب أن أن تحرص على أن يفجروا انفسهم في المكان الصحيح |
Silahlı kuvvetler şiddetin devlet tekelinde olmasını sağlar. | TED | القوات المسلحة تحرص على احتكار السلطة لاستخدام العنف |
Adam odadan çıkana kadar her şeyi kaydettiğine emin ol yeter. | Open Subtitles | يجب ان تحرص على تسجيل كل شئ حتى يرحل هذا الرجل |
Ne umduğuna dikkat etmelisin. | Open Subtitles | وأيضا.. أن تحرص على ما كنت ترغب في ل. |
Tıraş olurken dikkat etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تحرص أكثر أثناء الحلاقة |
Buna özellikle dikkat etti. | Open Subtitles | و قد كانت تحرص على ذلك. |
Kendine dikkat etsen iyi olur. | Open Subtitles | يستحسن أن تحرص علي نفسك |
Linda bunların asıldığına hep dikkat ederdi. | Open Subtitles | أعتادت (ليندا) أن تحرص على وضعاللوحةهُناكطوالالوقت.. |
Hepinizin güvende olmasını sağlamak için burada. | Open Subtitles | انها هنا كي تحرص أن الجميع بخير |
bazı sakar ajanlarının güvenliğini sağlamak için? | Open Subtitles | لكي تحرص أن عميلاً ما لن يتلعثم؟ |
El-Sakar'ın derhâl bulunmasını sağlamak. | Open Subtitles | هي أن تحرص على العثور على "الصقر" وبسرعة |
Sen şehirdeki en güçlü temsilcisin Ari. Orada olmasını da sen sağlayacaksın. | Open Subtitles | أنت أقوى وكيل، لمَ لا تحرص أنت؟ |
Ve bunun öyle olmasını sağlayacaksın. | Open Subtitles | يجب أنْ تحرص على عدم حصول ذلك. |
Ve sen bunun böyle olmasını sağlayacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تحرص على ذلك |
Onun kesinlikle saat yedide evde olmasını sağlar mısınız? | Open Subtitles | هلا تحرص على أن تعيده إلى منزله بحلول الساعة السابعة؟ |
Genç adam bana siyah birinin kanını vermemelerini sağlar mısın? | Open Subtitles | أيها الشاب، هل يمكنك أن تحرص على ألا يعطوني دمّاً فاسداً؟ |
İno'nun, onun beni kesinlikle sevmesini sağladığından emin ol! | Open Subtitles | عليك التأكد أنها يجب أن تحرص على أن تجعله يقع في غرامي |
Bunun bir daha olmayacağından emin ol. | Open Subtitles | إترك طعامك وحاول أن تحرص على أن لا يحصل هذا ثانية |