Ancak kontrol ederek ve düzenleyerek, o aerodinamik verimliliği elde edersiniz. | TED | إلا إذا تمكنت من التحكم وتنظيمه سوف تحصل على الكفاءة الهوائية. |
Bu gece diline hakim ol yoksa cankurtaranlık rozetini alamazsın. | Open Subtitles | راقب لسانكَ اللّيلة وإلاّ فلن تحصل على شارة الإنقاذ، أسمعتني؟ |
O krediyi alıyor musun? Sigortan var mı? | TED | هل تحصل على ذاك القرض؟ هل تحصل على التأمين؟ |
Bekle Bir dakika, yani burada 5 sent alıyorsun orada 10 sent mi? | Open Subtitles | انتظر , هل هذا يعني أنك تحصل على خمسة سينتات هنا وعشرة هناك |
Hatta belki terfi bile alırsın. O bahriyeliye gününü gösterirsin. | Open Subtitles | وربّما تحصل على ترقية وتُري ذلك البحريّ من هو الزعيم |
Ayrıca, yol boyunca Bir arkadaşa sahip olmak güzel oluyor. | Open Subtitles | بالأضافة , انه جيد ان تحصل على رفقة اثناء الرحلة |
Birinci haftayı doldurunca Bir hediye alacaksın, en çok neyin olmasını istersin ? | Open Subtitles | عندما نبيع أول محصول قمح سوف تحصل على هدية. ماالذى ترغب فيه أكثر؟ |
Bu arabayı aldın diye yanında bedava Barbi bebek verdiler mi? | Open Subtitles | هل تحصل على دميه باربي مجانا عند شرائك لهذه السياره؟ ؟ |
Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz. | Open Subtitles | لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل |
Ciddi ciddi bununla Cinlerin Perisi'ni elde edebileceğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت لن تفكر بجدية التي يمكن ان تحصل على حورية الجان |
Böyle Bir kadın peşinde olduğu şeyi elde edene kadar vazgeçmez. | Open Subtitles | امرأة مثل هذه لن تتوقف الى أن تحصل على ما تريد |
Yüz dolar versen bile bu kutuyu alamazsın. | Open Subtitles | حتى لو قدمت لي صك بقيمة مائة دولار، فلن تحصل على هذا الصندوق |
- O zaman kayık alamazsın. - O halde el koyarız. | Open Subtitles | عندها لن تحصل على القارب - نحن سناخذ واحدا فقط - |
Bir avuç kadar yeterli.. Enerjisinin çoğunu Güneş'ten alıyor. | TED | تحتاج مقدار قبضة فقط. فهي تحصل على معظم طاقتها من الشمس. |
Korkarım ki Bir puan kaybettin o tam olarak Bir puan alıyorsun. | Open Subtitles | ,فانا أخشى بأنك ستخسر نقاط على ذلك لذا تحصل على نقطه واحده |
Orada yarısı var, beni takip edersen kalanını da alırsın. | Open Subtitles | لديك النصف هنا ، اتبعني وسوف تحصل على النصف الأخر |
Çünkü kasada adamın olduğu sürece istediğine neredeyse sahip oluyorsun. | Open Subtitles | لأنك تريد شخصاً من الخزينة وكدت تحصل على ما تريد |
Yine de paranı alacaksın. Burada projenin yönetimine başkanlık etmek isteyen var mı? | Open Subtitles | سوف تحصل على المال ، ايريد احد هنا رئاسة مراقبة هذا البرنامج ؟ |
Dur Bir dakika, kamera almadın da Capybara'ya smokin mi aldın? | Open Subtitles | أنتظر، أنتَ حصلت على البدلة للكابيبارا ولكنكَ لم تحصل على الكاميرا؟ |
- Evet. Fakat birilerini öldürmeden önce biraz yardım almanı isterim. | Open Subtitles | لكنّي أريدك أن تحصل على بعضه ساعد أمامك يقتل شخص ما. |
Kafaları patlıyor." Bir tartışmaya girmenin sebebi rakibinizi nakavt edecek kadar güçlü olmasıdır. | TED | رؤوسهم ستنفجر. الفكرة هو أنك تحصل على جدال هذا قوي بأنه سيقرع خصمنا |
Evet, oraya Bir çok oyun mekaniği koyduk rozetleri aldığınız yere, alana göre lider tabloları yapmaya başlayacağız ve puanlar alabileceksiniz. | TED | نعم، لقد وضعنا آلية لعبة هناك وأنت تحصل على هذه الشارات ونبدأ بالحصول على قائد في كل منطقة، وتحصل على النقاط |
Bütün parmakları kırılmış. Şifreyi almak için ona işkence yapmış olmalısın. | Open Subtitles | وأصابعها تحطمت، لا بد أنك عذبتها لكي تحصل على الرقم السرّي |
Bu karavanı alabilirsin ve büyük Bir ihtimalle iyi fiyat olur çünkü en kısa sürede şehirden ayrılmak istiyor. | TED | تستطيع شراء هذه المقطورة، و ربما تحصل على عرض جيد حقا لأنه يريد الخروج من البلدة بأسرع وقت ممكن. |
Benden uyku hapı istiyorsan, alamayacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت تطلب مني منومًا فلن تحصل على شيء |