Yani bana kurbanın odasındaki kişinin bir itfaiyeci olduğunu söylüyorsun! | Open Subtitles | أنت تخبرني أن كان هناك إطفائي في غرفة نوم الضحية |
Bunlardan daha uzun bir bina olmadığını mı söylüyorsun bana şimdi? | Open Subtitles | وأنت تخبرني أن هناك مبنى واحد أطول من كل من هذه؟ |
Long'un senin için sıradan bir dava olmadığını neden söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أن لونغ كان أكثر من قضية عشوائية؟ |
Doktorların Amerikan askeri desteği olduğunu neden bana söylemedin? - Çünkü yok. | Open Subtitles | لم لم تخبرني أن الطبيبة لديها دعم من القوات الأمريكية؟ |
Sakın bana imparatorun Ormanın Ruhu'nun kellesinin insanı ölümsüzleştirdiğine inandığını söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أن الامبراطور يصدق ان روح الغابة تمنح الحياة الابديه |
Tanrım,on hafta süren ıstırabım boyunca çalınan belgelerin odamdamı olduğunu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | يا إلهي ، تخبرني أن أثناء أسابيعي الـ10 الطويلة للمعاناة الوثيقة المسروقة كانت في غرفتي دوماً؟ |
Dışarıdayken erekte olmam konusunda annem mi yardım etti diyorsun? | Open Subtitles | أنت تخبرني أن أمي من ساعدني بخصوص منشأتي العامة ؟ |
FBI'ın bana sörf yapmayı öğreneyim diye maaş ödediğini mi söylemeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أتحاول أن تخبرني أن المباحث الفيدرالية ستدفع لي لأتعلّم التزلّج |
Peki, bunu bana üç hafta önce neden söylemediniz ? | Open Subtitles | حسنا , لماذا لم تخبرني أن المشكله من ثلاثة أسابيع مضت |
Bir tetikçin olduğunu bana söylemeliydin. | Open Subtitles | كان من المفروض أن تخبرني أن لديك قناص هنا |
Matty, okulda böyle fıstıklar olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | ماتي، أنت لم تخبرني أن لديك بعض المشاعل الوقورة في مدرستك هنا |
Bana Rowan'ın federal hapishaneden kaçtığını ve sonra da otoyolu kullanarak en sevdiği katilini almaya gittiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني أن روُان قد هرب من السجن الفيدرالي ومن ثم ماذا مر من خلال الطلبات الخارجية للسجن المشدد |
Haewon Ortaokulu ve Lisesi anneme ait olduğu için sınırlarımı aşmamam gerektiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | بما أنّ مدرسة هاي ون ملك أمي بالنهاية تخبرني أن لا أتعدى حدودي |
Bir delinin tüm bunların arkasında kimin olduğunu ortaya çıkaracağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تخبرني أن مختل عقليا ذاهب للكشف عن الذين وراء كل هذا |
Sen, Mr. Orange kalkmış arkadaşım olan bu adam hakkında babam için dört sene hapiste kalmış dört sene boyunca önerdikleri hiçbir pazarlığa girmemiş bu adam hakkında, tam şimdi serbest olduğunda ve biz ona hakkını ödeyebileceğimiz bir zamanda bize kazık atmaya ve bizi yeryüzünden silmeye karar verdiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن ، سيد اورانج أنت تخبرني أن صديقي المفضل الذي قضى أربعة سنوات من اجلنا |
Neden bana Casey'nin küçük kardeşini Montecito'nun müdürü yaptığını söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أن كايسي جعل شقيقه الأصغر مدير فندق هاواي ؟ |
Babanın onu bu şekilde küçük düşüreceğini bana neden söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني أن والده كان سيهينه هكذا؟ |
Bana bu adamın ortağının siyah olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | أنت لم تخبرني أن شريك هذا الشخص كان أسود. |
Bunun bir meteor kuşağı olduğunu söyleme sakın. Negatif, efendim. | Open Subtitles | لا تخبرني أن ذلك كان فيضانًا من النيازك. |
Bana annenin başka mücevherleri olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أن أمك لديها المزيد من المجوهرات |
Komiserim, bana bunu yapan kişinin evimin anahtarına sahip şekilde altı yıl yakınlarda oturmuş olabileceğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ملازم هل تخبرني أن الشخص الذي فعل هذا بي قد يكون يعيش حولي لست سنوات ويحمل مفتاح لمنزلي |
Bana hayatımın geri kalanını yatağımda acılar içinde kusarak geçireceğimi mi söylüyorsunuz. | Open Subtitles | هل تخبرني أن بقية حياتي ستكون على هذا السرير غارقاً في القيء والألم؟ |
Bu kalıplardan biri yüzünden birinin ölmesini için sindiriyor mu diyorsun, bana? | Open Subtitles | أنت تخبرني أن لديك الشجاعة... للقتل لأجل واحدة من هذه القوالب هنا؟ |
Kocamın öldüğünü söylemeye geldiniz değil mi? | Open Subtitles | هل أتيت إلى هنا كي تخبرني أن زوجي قد مات ؟ |
Neden okula gelmemi söylemediniz? | Open Subtitles | لماذا م تخبرني أن آتي للمدرسة ؟ |
Dünyamızın alt üst olduğunu bana hatırlatmana gerek yok. | Open Subtitles | لا أحتاج أن تخبرني أن العالم لم يعد كما كان |
Matty, okulda böyle fıstıklar olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | ماتي، أنت لم تخبرني أن لديك بعض المشاعل الوقورة في مدرستك هنا |