ويكيبيديا

    "ترتفع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yükseliyor
        
    • artıyor
        
    • yukarı
        
    • yükselir
        
    • yüksek
        
    • Kalk
        
    • artar
        
    • yükselecek
        
    • çıkıyor
        
    • yükselen
        
    • hızlanıyor
        
    • yükseldiğini
        
    • tavan
        
    • yükseğe
        
    • arttı
        
    Ancak 340. gün civarında kandaki kanser DNA'sının yükselişini görebiliriz. En sonunda, 400 ve 450. günler arasında daha da yükseliyor. TED ولكن، في حدود اليوم 340، لاحظنا ارتفاع الحمض النووي للسرطان في الدم وفي النهاية ترتفع بشدة عند اليوم 400 واليوم 450.
    Tam tersine, sanki yer son hızda ona yükseliyor gibi geldi". Open Subtitles . . بالعكس، أبداً الأرض كانت ترتفع نحوها في سرعة شنيعة
    Cinayet oranı artıyor, suçlar artıyor ama devriye polisi yok. Open Subtitles معدلات جرائم القتل ترتفع ، الجنايات مرتفعة ، الدوريات شاغرة
    Bunun sonunda kamera yukarı kayıyor ve bir pencere parçasını çekiyor. Open Subtitles في نهاية هذه الكاميرا ترتفع و تلتقط فقط جزء من النافذة
    Eğer büyüme azalırsa, insani ilerleme risk altına girer, ayrıca siyasi ve sosyal istikrarsızlık yükselir ve toplumlar daha karanlık, kaba ve küçük hâle gelirler. TED إذا تراجع النموّ الإقتصادي، سوف ترتفع المخاطر السياسيّة وعدم الإستقرر الأمني، وستصبح المجتمعات باهتة، ورديئة وصغيرة.
    ve bir bitkide yüksek oranda karbon olduğunda daha az azot ve B vitaminleri alıyorsunuz. TED وعندما ترتفع نسبة الكربون في النبات تنقص نسبة النيتروجين كما تنقص فيتامينات ب.
    Hastamızın boynunda bir kitle var ve son üç saattir ateşi yükseliyor. Open Subtitles مريضنا لديه ورم بعنقه و حرارة جسده ترتفع خلال الثلاث ساعات الماضية
    Böylece, pasif dönmeden, aktif dönmeye yükseliyor, yüzde 30'dan yüzde 80'e. TED ولذلك ، انها ترتفع من التواء سلبي إلى التواء نشط ، من 30 في المئة الى ما يصل الى 80 في المئة.
    "Sosyal yorum" ve "saygısızlık" 70'li yıllar boyunca yükseliyor. TED المواكبة الاجتماعية والاستخفاف ترتفع طيلة السبعينيات.
    Bu da saat başına daha çok yolculuk, saatte üretken oldukları daha fazla dakika demek ve gerçekten kazanç yükseliyor. TED و ذلك يعني المزيد من الرحلات في الساعة، دقائق أكثر من الساعة حيث انهم منتجون وفعلا ، الأرباح ترتفع .
    Isı hala yükseliyor. Bir şeyler soğutma programına erişimimizi engelliyor. Open Subtitles درجة الحرارة ما زالت ترتفع شئ ما يمنعنا من الوصول لبرنامج التبريد
    içtiğiniz her alkollü içecek ile az da olsa artıyor. TED ترتفع بصورة خفيفة جراء شرب أي كمية من الكحول.
    Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor. TED ومع ذلك ترتفع رواتب المديرين التنفيذين أكثر وأكثر.
    Burada zeminden, yukarı doğru bir hareket görüyorsunuz. TED كما تشاهدون، لديكم قاعدة متحركة ترتفع صعودا.
    3.kız: Tıpkı borsa gibi, yükselir, düşer. TED تماما مثل سوق الأسهم ، ترتفع للأعلى ثم تهبط وتستفر في الأسفل.
    Bölücüler ne yazık ki E güvertesinden daha yüksek değil. Open Subtitles ولسوء الحظ لم ترتفع المياه عن الطابق الخامس.
    Sanırım Kalk ve onunla tanışmalısın. Open Subtitles أعتقد أنك يجب أن ترتفع وتلبية له.
    Eğer cisimleri bir araya sıkıştırırsanız ısı artar. TED إذا ضعطت الأشياء مع بعضها ، فإن درجة الحرارة ترتفع.
    Ne? Bu mülk tam Sunset üzerinde, değeri gittikçe yükselecek. Open Subtitles هذا المكان يقع فوق الغروب مباشرة القيمة سـ ترتفع للأعلى
    Fakat, daha eşit toplumlarda, bu yüzde 60 ya da 65'e çıkıyor. TED ولكن في المجتمعات التى بها عدالة إجتماعية ترتفع النسبة الى 60-65 %
    Bunun yerine ihtiyacımız olan daha fazla kontrol edemeyeceğimiz seviyeye doğru yükselen ortalama yoğunluk. TED انما ما نحتاجه كثافة متوسطة ترتفع الى مستوى معين بحيث لا يتوجب علينا ان نقود سياراتنا لمسافات طويلة
    180 yönünde, gezegen yüzeyinden yıldız geçidinden çıkıp hızlanıyor. Open Subtitles الوجهة 180 إنها ترتفع من سطح الكوكب.. من إحداثيات البوابة وتتسارع
    "...onun parmakları krem peynir olmuştu vücut sıcaklığının yükseldiğini anlayabiliyordum." Open Subtitles خلال جبنة الكريمة شعرت بحرارتها ترتفع ما هذا ؟
    Diğer üçü için değerleri tavan yapana kadar yıllarca bekleyebilir. Open Subtitles يُمكنه أن يجلس على الثلاثة الأخريات لسنواتٍ عندما ترتفع قيمتها.
    Bir telafi edici özelliği ise, yerden yükseğe kaldırılmış olması, bir hükümsüzlüğe sahip, bir nevi ruhunda boş bir çekirdek var ve ön yüzü ise daha çok şirket ve devlet stiline sahip. TED سمة واحدة ايجابية فيها الا وهي أنها ترتفع بعيداً عن الأرض وانها امتلكت هذا الخلاء وفيها مركز فارغ كنوع من الروح وتلك الواجهة تشبه كثيرا نمط الشركات والمباني الفدرالية.
    Bunun gibi bir lalenin, normal lalelerden daha nadir bulunması sonucunda bu çiçeklerin fiyatları yükselmeye başladı ve lalelerin popülerliği de arttı. TED زهرة توليب كهذه كانت أكثر فرادة من زهرة توليب عادية وكنتيجة لذلك، بدأت أسعار هذه الأزهار ترتفع ومع ارتفاعها زادت شعبية التوليب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد