ويكيبيديا

    "تسببت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sebep
        
    • yüzünden
        
    • neden oldu
        
    • yol
        
    • yüzümden
        
    • yaptım
        
    • sebebi
        
    • neden oldum
        
    • ettim
        
    • zarar
        
    • neden oldun
        
    • açtın
        
    • neden olan
        
    Ve kazaya... patlayan bir puro kutusunun sebep olduğunu düşünüyor. Open Subtitles ولديه انطباع أن الحادثة تسببت من سجائر متفجرة ماذا ؟
    Fakat huzur bulmak ve sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. Open Subtitles ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها،
    Fakat huzur bulmak ve sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. Open Subtitles ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها،
    Çünkü senin gibi kendini beğenmiş çocuklar yüzünden insanlar öldürülüyor. Ne dediğimi anlıyor musun? Evet, benim ne dediğimi anlıyor. Open Subtitles ولانك يا فتى المجد تسببت فقط بمقتل الرجال , فهمت قصدي ؟
    Boynu sıkıştıkça vuruşun gücü, kafasının sağa geri dönmesine neden oldu. TED وعندما بدأت الرقبة بالضغط، تسببت قوة الضربة في رجوعه ناحية اليمين.
    Bir olayda, geçidin halka açıklanması kıyamete benzer bir dünya savaşına yol açtı. Open Subtitles وفي إحدى الحالات , وبإيحاء العامة بوابة النجوم تسببت في حرب عالمية مروعه
    Geçen seferinde patlamasına sebep olup, bir sürü insana zarar vermiştin. Open Subtitles آخر مرة حدث هذا تسببت في انفجار أضر العديد من الناس
    Dassey davasının diğer benzersiz tarafı da sert bir halk tepkisine sebep olmasıdır. TED وقضية داسي فريدة أيضًا لأنها تسببت في غضب جماهيري عارم.
    Bu yıkıma bir buzul sebep oldu. TED كل هذا الدمار تسببت به بحيرة نتجت عن نهر جليدي ذائب.
    Onu eşsiz kılan döngüsü, defalarca kez kafa ve omurga incinmesi, boyun yaralanması hatta fırlamalara sebep oldu. TED الجولة فيها تسببت بالعديد من حالات الإصابة الشديدة، إصابة في الرقبة وحتى قذف من المقعد، كل ذلك بسبب حلقتها المميزة.
    Benim teknoloji platformum Pakistan'da ailelerin kızlarını katletmesine sebep oluyorsa bu benim sorunum değil. TED ليست قضيتي إذا تسببت قاعدة التقنية خاصتي في جعل الأسر في باكستان يقتلون بناتهم.
    - Kaçmaya çalışırken. Kızın sebep olduğu bir arbede çıktı. Onun için mazeret uydurma. Open Subtitles لقد كان هناك شغب و قد تسببت فيه لا تخترع الأعذار لها
    Ben dostunuzum. Kehanet. Bütün bu belaya kehanet sebep oldu. Open Subtitles ابقوا، لقد تسببت النبوءة في كل هذه المتاعب
    Sen bu koltuğa oturduktan sonra sen benim babam ve kız kardeşimin ölümüne sebep oldun ve annem için bu büyük bir şok oldu ve benim için mücadele dolu bir yaşam. Open Subtitles بعد الجلوس على هذا الكرسي تسببت فى موت أبي وأختي و تسببت فى حالة ذعر لأمي
    Lanet yaylım ateşin yüzünden orada bir sürü insanı harcadın. Open Subtitles لقد تسببت فى قتل الكثيرين من جنودنا بسبب احداثياتك الخاطئه هل تعلم ذلك ؟
    Resmî olarak, mekanik bir arıza kaybetmene neden oldu. Yenildin gibi görülmesini istemem. Open Subtitles أنت سوف تتعثر, و رسمياً ستكون الأعطال الميكانيكية هي التي تسببت في خسارتك
    Eğer daha fazla sivilin ölmesine yol açarsan bununla yaşayabilir misin? Open Subtitles أيمكنك أن تتعايش مع نفسك لو تسببت بالمزيد من الخسائر البشرية؟
    Ben ne zaman o günü ansam annemle babam benim yüzümden ölmüş gibi hissediyorum. Open Subtitles ..أنا ..كلما أتذكر ذلك اليوم أشعر انني تسببت في وفاة أبي وأمي
    - Her şeyi yanlış yaptım. - Hayır, önemli değil. Görüşürüz. Open Subtitles لقد تسببت فى كل هذا الخطأ لا ، لا بأس ، سوف نلتقى لاحقا
    İnişli çıkışlı terapinin sebebi cinayetler arasındaki gerginlik ve saadet dolu dönemler olabilir. Open Subtitles دوامة العلاج قد تكون تسببت بفترات متقطعة من الإحباط ثم النعيم المحاط بالقتل
    Bana barışın efendisi derler ama savaşa ve ayrılıklara neden oldum. Open Subtitles يسمونني ملك السلام... لكننى أتيت و تسببت فى الحروب و الإنقسامات...
    O an fark ettim ki gördüğüm şeyler ırkçı polislerimizin neden olduğu büyük çaplı mahkumiyetlerdi. TED وأدركت أن ما كنت أنظر إليه هي نتيجة نهائية لسياستنا العنصرية والتي تسببت في تفريق عنصري في الحجز.
    Önemli müşterilerin önünde şirketin mahçup olmasına neden oldun. Open Subtitles لا يكنك الحصول على هذه الوظيفة بحجج واهية قد تسببت في للشركة حرج شديد امام الزبائن مهمة.
    Başımıza yeterince dert açtın. Bu işi sessizce bitirmeliyiz. Open Subtitles لقد تسببت فى مشاكل كثيرة كل شئ سيتم على ما يرام
    Şuna derinden inanıyorum ki terörizme neden olan şey mülteci hareketliliği değil. TED وأنا أؤمن كليّا بأنه ليست حركة اللاجئين هي من تسببت في الإرهاب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد