"تستحقون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hak
• layıksınız
• layık
• hakettiğinizi
• haketmiş
• Alacağınız
• hakediyorsunuz
• hakkınız
• hakettiniz
• haketmiyorsunuz

Eğer bir aile olmakla ilgilenmiyorsanız o zaman birlikte olmayı hak etmiyorsunuz demektir.
لانه ليس لديكم اي اهتمام بشان عائلتكم انتم لا تستحقون اي وقت معاً

Ona da göster. Ama sizler daha büyüğünü hak ediyorsunuz bence.
ـ أعرض المقطع عليه ـ لكن أظن جميعكم تستحقون شيئاً أكبر

İşinizin güvende olduğunu, burada olmayı hak ettiğinizi mi sanıyorsunuz?
تعتقدون أنكم تستحقون أن تكونوا هنا أن عملكم بأمان ؟

Çocuklarım, benim en iyi yanlarım ve hepiniz benden daha iyisine layıksınız.
أطفالي هم أفضل جزء منى جميعا تستحقون أفضل مني

Sizler 10 Emir'i almaya layık değilsiniz.
أنتم لا تستحقون أن تستلموا هذه الوصايا العشر

Ve eğer yapabiliyorsanız, sanki başarmayı hak ediyor gibi sayılmaz mısınız?
وحتى إذا استطعتم، ألا يبدو أنكم تستحقون النجاح؟

ve bunu hak ettiniz.
تتعرضون لهذا الشيء طالما أنتم على قيد الحياة، صحيح؟ إنكم تستحقون هذا الشيء.

Siz, ateş mangasının askeri saygınlığını hak etmiyorsunuz.
أنتم لا تستحقون الشرف العسكري للإعدام رميا بالرصاص

Zekisiniz, potansiyeliniz var ve şu an sahip olduğunuzdan daha iyi bir yaşamı hak ediyorsunuz.
أنتم أذكياء, و قادرون و تستحقون حياة أفضل من التي حصلتم عليها

Aferin, anne. Akşam dışarı çıkmayı hak ediyorsun.
حسنا , هذا جيد لك انتم تستحقون ليلة بالخارج

Çok iyi, kırmızı takım. Çok iyi. Bunun için bir kasa birayı hak ettiniz.
عمل رائع أيها الفريق الأحمر ، رائع تستحقون علبَ جُعة

Sizin gibi asalakların subay olmayı hak ettiğini mi sanıyorsunuz?
أيها الحمقى هل تظنون أنكم تستحقون أن تصبحوا ضباطاً؟ هل تظنون؟

Kendinize samuray demeyi hak etmiyorsunuz.
لا تستحقون اطلاق على أنفسكم لقب محاربي الساموراي

Siz polisler söylediğim gibi otobüse saldıracağımı filan sanıyorsanız kafanızda birer deliği hak ediyorsunuz demektir.
اذا اعتقدتم ايها الشرطة انني ساهاجم الحافلة بالطريقة التي ذكرت تستحقون ان يطلق النار على رؤؤسكم

Gerçektende bir lahitte yaşamayı hak ettiğine inanıyor musun?
أتعتقدين حقاً انكم تستحقون المكوث فى قبو ؟

Birbirinize layıksınız.
أنتما الإثنان تستحقون بعضكم البعض

Canın cehenneme! Tam da birbirinize layıksınız!
أنتم الاثنين تستحقون بعضكم

Beyler, bana burada olmayı hakettiğinizi söylediniz.
لقد أخبرتوني أنك تستحقون المجيء هنا أيها السادة

Ama beyler, sırf haketmiş olmanız... onu size verecekleri anlamına gelmez.
لكن أيها السادة ليس بمعني أنكم تستحقون الربح فهذا يعني أنهم سيعطونه لكم

Açık konuşacağım. Alacağınız ek ödeme koca bir sıfır.
لأكون واضحًا، أنتم لا تستحقون أي شيء

Harikasınız ve burda olmayı hakediyorsunuz
وانتم يا شباب هنا لإنكم تستحقون ان تكونوا هنا

İşte çocuklar. Bence bu sizin hakkınız. Hadi gidelim.
تفضلوا يا أولاد ، أعتقد تستحقون هذه ، لنذهب

Siz barış içinde yaşanacak uzun ve mutlu bir hayatı hakettiniz.
انتم تستحقون الحياه السعيده المديده في سلام

Siz.. unutulmuşsunuz İsim haketmiyorsunuz
أنتم منسيون لا تستحقون أن يكون لكم اسماء