Pis Kokuyu Galler'den bile almışlardır. | Open Subtitles | يمكنك ان تشم الرائحة العفنة على طول طريق العودة لويلز |
Çaylakların kokusunu aldılar da ondan Patron. | Open Subtitles | تشم رائحة السجناء هذا كل ما فى الأمر يارئيس |
Etrafta hiçbir şeye dokunamadan, hiçbir koku alamadan dolaş bakalım. | Open Subtitles | حاول أن تتجول دون أن تلمس أو تأكل أو تشم |
Hiç bu şekilde, İnanmıyorum Köpeğin kızılderili kokusu alacağına. | Open Subtitles | على أي حال ، لا أصدق أن الكلاب تشم رائحة الهنود |
Bir çiçek gördüğün zaman onu koklamak istemez misin? | Open Subtitles | عندما ترى وردة، ألا تريد أن تشم رائحتها؟ |
Güzel. Temiz, aydınlık... Hala çimento kokuyor. | Open Subtitles | انها جميله , نظيفه ومشرقه يمكنك أن تشم رائحة الطلاء |
Stephanie, bir kaç gün önce onu terk etmek üzereydi. Şimdi onun çiçeklerini kokluyor. | Open Subtitles | ستيفانى، منذ يومين كانت ستهجره والأن تشم زهوره |
Sözünü geri al. Öyle görünüyorsun. Öyle kokuyorsun. | Open Subtitles | حسنا، انت تبدو كفأر و رائحتك كذلك، انت تشم هذا ؟ |
Bu iğrenç Kokuyu da mı hiç almadın? | Open Subtitles | ام انك ستخبرني انك لم تشم هذه الرائحه الكريهه؟ |
Çünkü uyuşturucu bedeninin içindeyken köpekler Kokuyu alamıyor. | Open Subtitles | لأن الكلاب لا يمكنها أن تشم المخدرات عندما تكون في داخلك |
Havadaki adrenalin kokusunu alabiliyor musunuz? | Open Subtitles | تكاد تشم رائحة الأدرينالين في هذا المكان، أليس كذلك؟ |
Bir adamı ölürken seyretmek yetmez, etinin kokusunu da duymalısın. | Open Subtitles | رؤيتكلرجليموتليس كافياً. يجب أن تشم حماقاته وهى تطهى. |
Onu yakma! Dinozorlar kilometrelerce uzaktan koku alabilir. | Open Subtitles | لا تشعل هذه الدينوصورات تشم الروائح على بعد أميال |
Polisler ölü polislerin kokusu 100 mil öteden alır. | Open Subtitles | الأمر سهل ، الشرطة تشم رائحة الشرطي الميت على بعد 100 ميل |
Gülü koklamak istiyorsan, dikenlerini kesmen lazım. | Open Subtitles | إذا أردت أن تشم الورد عليك أن تقطع الشوك |
Evet, buram buram Quantico kokuyor. | Open Subtitles | نعم, تقريبا بإمكانك ان تشم قاعدة كوانتيكو |
Bir karınca diğerine dokunursa onu kokluyor. Örneğin, bu dokunuş diğer karıncanın bir yuva mensubu olup olmadığını anlatabilir... ...çünkü karıncaların her biri bir koloninin özel kokusunu taşıyan bir yağ katmanıyla... ...donandıkları için birbirlerini tanırlar. | TED | عندما تلمس نملة الأخرى, فإن الأخرى تشم. وتستطيع معرفة ذلك، على سبيل المثال، ما إذا كانت النملة نملة عش، لأن النمل يغطون أنفسهم في بعضهم البعض من خلال التبرج، مع طبقة من الشحم الذي يحمل رائحة مستعمرة محددة. |
Ne yani bu kadar zenginsin ama kek mi kokuyorsun? | Open Subtitles | هل انت بذالك الغني لكي تشم كيك؟ |
Başka insanları mı kokluyorsun? | Open Subtitles | هل كنتَ تشم رائحة الأشخاص الآخرين؟ |
- Sen de bir doktorsun, Homer. Sen eter gibi kokmuyorsun. - Ben bir doktor değilim. | Open Subtitles | أنت طبيب هومر أنت لا تشم الأثير أنا لست طبيب |
Kazağını mı kokluyordun? | Open Subtitles | هل كنت تشم سترتها؟ |
O turtayı yeme, kızartmalarımı yeme, o kravatı takma, o adamı koklama. | Open Subtitles | ,لا تأكل تلك الفطيرة, لا تأكل بطاطسي المحمرة لا ترتدي ربطة العنق تلك لا تشم ذلك الشخص |
Ona baktım ürünleri kokluyordu ve kendi kendime... | Open Subtitles | وعندما نظرتُ للأعلى كانت تشم البضاعة فقلت لنفسي |
Çünkü son gönderdikleri herif don giymiyordu... ayrıca donların ebatlarını da okuyamıyordu... ve onları koklardı, anladın mı? | Open Subtitles | لأن آخر شخص أرسلوه هنا لم يكن يرتدي أي سحابين لا يمكنك أن تقرأ الأحجام على السحابين أو تشم السحابين .. |
Eğer seviyorsan, nefesini koklamaya hoş geldin. | Open Subtitles | يمكنك ان تشم رائحة فمه اذا أردت |