Sence kendimizi dansa kaptırmak, doğru bir hareket mi ? | Open Subtitles | اتعجب اذا ما كنت تظن أنه بالامكان أن ترقص قليلا |
Leo, Sence de gerçekte kim olduğunu söyleme zamanı gelmedi mi? | Open Subtitles | اذا ليو الا تظن أنه حان الوقت لتقول لى من أنت؟ |
Tamam ama Sence de isteği biraz abartı değil mi? | Open Subtitles | نعم , حسناً لكن ألا تظن أنه يبالغ في طلبه؟ |
Yani, kendini yine evli ve aşık ve hayatı hala güzel sanıyorsun. | Open Subtitles | تظن أنه إن كنت لازلت تحبها و متزوج منها تصبح الحياة جميلة |
Ben de hiç iş kalmadığını düşünüyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت حقاً لا تظن أنه لم أعد بقوتى أليس كذلك؟ |
Şimdi, gerçekten garip olan şey şu, birkaç yıl çalıştıktan sonra, Sizce bu ülkelerde neler oldu? | TED | الآن، هذا هو الشئ المثير، بعد أن عملوا لسنوات عديدة، ماذا تظن أنه حدث لتلك الدول؟ |
Biz iki yaşlı savaş atının ateşkes ilan etme zamanı geldi mi Sence? | Open Subtitles | ألا تظن أنه حان الوقت لنا نحن خيول الحرب العجزة أن نعقد هدنة؟ |
Sence de garip değil mi, seninle ilişkili olan iki kadın öldürüldü bugünlerde? | Open Subtitles | ألا تظن أنه من غير العادي أن إمرأتان قتلتا في أقل من يومان |
15 yıl Cinayet Masasında çalıştı. Sence böyle bir şey yapar mı? | Open Subtitles | كان محققاً جنائياً طوال 15 سنة هل تظن أنه قام بتغطية الأمر؟ |
Ona işe başladıktan birkaç saat sonra hedefi hallettiğimizi söyleseydik ne derdi Sence? | Open Subtitles | حسنًا, كيف تظن أنه سيتصرف إن علم أننا انكشفنا بعد سويعات من انطلاقنا؟ |
Sence de bana nerede olduğunu söylemek sorumluluğun değil mi? | Open Subtitles | ألا تظن أنه واجب عليك حتى إخباري لأين أنت ذاهب |
O kâğıt parçasını elinde tutuyorsa da Sence bu kâğıdı nerede saklar? | Open Subtitles | ولو كانت تلك الورقة بحوزته، أين تظن أنه قد يحتفظ بها؟ |
Aklından geçenleri tahmin ediyorum, ...ama Sence de artık unutma vakti gelmedi mi? | Open Subtitles | أنا أعرف ما يدور في ذهنك ، ولكن لا تظن أنه حان الوقت ل ننسى ذلك ؟ |
Sence cinayeti ve yer değişimini biliyor mudur? | Open Subtitles | هل تظن أنه يعرف شيء عن الجريمة أو الإستبدال؟ |
Bildiğin tren istasyonuymuşum gibi canın istediğin zaman hayatıma girip çıkabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظن أنه بإمكانك الدخول و الخروج من حياتي و كأنني محطة قطار لعينة؟ |
Yani, sen ne olacağını sanıyorsun çıkartsan şu ağzındaki baklayı? | Open Subtitles | أعني، ماذا تظن أنه سيحدث إن إنفتحتَ على نفسكَ قليلاً؟ |
Her toplantının veya tuvalette geçirdiğin her anın derin ve bilgelik dolu olduğunu sanıyorsun ama beni kovman hataydı. | Open Subtitles | تظن أنه كل مرة تقوم فيها باجتماع أو تتبرز يكون الأمر عميقاً ومليئاً بالحكمة لكنك ارتكبت خطأ بتركي أذهب |
Onu okulundan bir anda çekip hiç tanımadığı insanların olduğu bir yere zorla götürmenin daha iyi mi olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا إذاً، تظن أنه من الأحسن أن نخلعه من مدرسته ونجبره على الانتقال إلى مكان لا يعرف فيه أي أحد؟ |
Sizce farklı olmak, başkaldırmak yanlış mı? | Open Subtitles | هل تظن أنه من الخطأ أن تقوم بالتغيير ، أن تتمرد ؟ |
Şantaj nedenini size söylememin önemli olduğunu sanıyorsunuz. | Open Subtitles | تظن أنه من الضرورى أن أخبرك لماذا كان يتم أبتزازى ؟ |
Burada kalmamın neden akılsızca olacağını düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تظن أنه ليس من الحكمة أن أبيت في هذا المكان؟ |
Aslında hastanın istekte bulunmadığı bir muayene, ama yan evdeki dost komşusu denemeye değer olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | استشارة لم تطلبها المريضة لكن طبيبة التقويم تظن أنه من الأفضل للمريضة سماع الاستشارة |
Bir ajan, imha edici. Charlene onun John adında bir hademe olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | هو وكيل, وهو مبيد تشارلي تظن أنه الفراش المسمى بجون |
Onu sıkı bir gözetim altında tutmalı olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لا تظن أنه يجب أن نبقي عينًا قريبة عليه ؟ |
Yoksa hayatına giren bütün kadınların ölmesinin tamamen bir tesadüf olduğunu mu sanıyordun? | Open Subtitles | أو هل تظن أنه كان مصادفة أن جميع النساء في حياتك انتهين موتى؟ |
Ailemin sorunlarından yararlanabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | إذاً أنت تظن أنه يمكنك الإستفادة من مشكلة عائلتي |
Hatasız davrandığını zannediyorsun. Senin kafa yapın bu! | Open Subtitles | تظن أنه لا يمكنك ارتكاب الأخطاء ما خطبك ؟ |
- "Onun iyi biri olduğunu düşündüğünü biliyorum." - "İyi olduğunu biliyorum." | Open Subtitles | كنت أعرف أنك تظن . أنه رجل جيد . كنت أعلم أنه رجل جيد |
Değişmeyeceğim ya da dönüşmeyeceğim ya da her olacağını düşünüyorsan artık. | Open Subtitles | لن أتحول أو أتغير أو مهما كان الذي تظن أنه سيحدث. |