ويكيبيديا

    "تعمي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kör
        
    Bu, insanlar için, güneşe ulaşmak gibi; kör edici bir parlaklığın çok büyük bir enerji kaynağını gizlemesi. Open Subtitles انه مثل التحديق بالشمس التى تعمي السطوع الذي يخفي مصدر القوة العظمى
    Duyguların, insanları gerçeklere karşı kör yapması gibi bir huyu vardır. Open Subtitles العواطف يمكن أن تعمي الأشخاص عن معرفـة الـحـقـيقـة
    Cama bir kutu boya atarsanız, sürücüyü kör edersiniz. Open Subtitles علبة طلاء على الزجاج الأمامي قد تعمي السائق
    Derler ki seni ileride yalan söyleme tehlikesine karşı kör edermiş. Open Subtitles يقولون أنها تعمي العين عن المخاطر التي قد تواجهك إنها مقشرة رائـعة أيضاً
    Hepsi para içindi. 20bin gözümü kör etti. Open Subtitles هذا الأمر برمّته حول المال عشرون ألف دولاراً تعمي العين
    Eğer cevabın herkesin ölmesi ise gözlerin kör olmuş demektir ve bunu durdurmaktan korkuyorsun. Open Subtitles و جوابك أن تقتل كل شيء إنك تعمي نفسك و تخشى من أن توقفه
    Eğer cevabın herkesin ölmesi ise gözlerin kör olmuş demektir ve bunu durdurmaktan korkuyorsun. Open Subtitles و جوابك أن تقتل كل شيء إنك تعمي نفسك و تخشى من أن توقفه
    Timsahın gözünü kör etsen bile yemeğini bulabilir ama burnunu tıkarsan açlıktan ölür. Open Subtitles يمكنك أن تعمي التمساح ،وسيظل بإمكانه الصيد للحصول على الطعام، لكن لو سددت أنفه، سيموت من الجوع.
    Sadakat yüce bir değer ama seni kör etmesine izin veremezsin, sadakatı hesaba kattığında arkanda olmadılar. Open Subtitles إن الولاء قيمة نبيلة لكن لا يُمكنك أن تسمح لها بأن تعمي بصرك وعندما تُفكر في الأمر لم يقف هؤلاء الأشخاص معك لمُساعدتك
    Onunla birini kör edebilirsin! Open Subtitles انت من الممكن ان تعمي شخصاً ما
    Göz renklerini değiştirmeyi denerken çocukları kör ettin. Open Subtitles تعمي الأطفال محاولاً تغيير لون أعينهم.
    Özellikle birini parfümle kör etmeye çalıştığımızda. Open Subtitles خاصة عندما تحاول ان تعمي شخص بعطر
    Takımı kör edip içeri dalıyorlar Open Subtitles تعمي الفريق وحراس دخول، التفجير.
    Ve bu arada, o şey 1989 yılında Whitby'de dört genci kör ediyordu. Open Subtitles وبالمناسبة، كادت تعمي 4 أحداث في "ويتبي" في العام 1989
    Göz kamaştırıcı bir surettir. Öyle ki insanları kör eder. Open Subtitles صورة مبرهة، لدرجة أنّها تعمي الناس
    Gözleri kör eden beyaz bir ışık vardı. Open Subtitles كانت هناك إضاءة بيضاء تعمي
    Dorchester Akıl Hastanesi'ndeki doktorlar bir başka hastayı çamaşır deterjanı ile neredeyse kör ettiğini söyledi. Open Subtitles إن الأطباء في مصحة (دورشيستر) النفسية أخبروني أنكَ كدتَ تعمي مريضٌ بمسحوق الغسيل
    Simler kör edici. Open Subtitles المعة تعمي العين
    Makinenin Bay Finch ve arkadaşlarıyla ilgili alâkalı bilgileri engelleyerek Samaritan'ı kör ettiğine inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنّ الآلة تعمي (السامري) بواسطة حجب جميع البيانات ذات الصلة بالسيّد (فينش) وزُملائه.
    kör oluyorsun. Open Subtitles لقد بدأت تعمي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد