| - Durumu nasıl karşıladı. - Şef gitmişti, o yüzden kadın durumu bilmiyor. | Open Subtitles | ـ كيف تقبلت الأمر ـ اضطر القائد للذهاب ، هي لا تعلم بالأمر حتى الآن |
| Dawn haberleri nasıl karşıladı? | Open Subtitles | كيف تقبلت الأخبار؟ الأنفصال وكل هذة الأشياء |
| Ona sorunları anlattığında bunu nasıl karşıladı? | Open Subtitles | إذاً عندما أخبرتها عن الاضطرابات, كيف تقبلت ذلك؟ |
| Ordunun bana bahşettiği sonuçları kabullendim hâlâ da kabullenebilirim. | Open Subtitles | تقبلت و لا زلت أتقبل عواقب أن الجيس لم يعجبه. |
| Bana sonsuzluk gibi gelen süre sonunda yapmam gerekeni kabullendim ve sağ ayağım üzerinde durdum, kaymadım, yani ölmedim ve bu en zorlu tırmanışın sonu oldu. | TED | وبعدما شعرت بأنه قد مر وقت طويل، تقبلت ما كان علي فعله. ووقفت على قدمي اليمنى، ولم تنزلق، ولذلك لم أمت، وكانت تلك الخطوة نهاية أصعب جزء في التسلق. |
| Sonra hayvan olduğumu kabul ettim. Çok güçIü. | Open Subtitles | لكن بعد هذا تقبلت الأمر ، الحيوان إنه يعطينا القوة |
| Oh, şu mesele. Çok iyi karşıladı. | Open Subtitles | حسناً , تقبلت الأمر بشكل جيد جداً |
| Diğer kızlar bunu nasıl karşıladı? | Open Subtitles | كيف تقبلت الفتيات الأخريات هذا؟ |
| Umduğumdan daha iyi karşıladı. | Open Subtitles | ولقد تقبلت الأمر بأفضل مما توقعت. |
| Çok şaşırdı ama bunu iyi karşıladı. | Open Subtitles | متفاجاة و لكنها تقبلت الامر جيداً |
| Hayır, nasıl karşıladı yani? | Open Subtitles | لا، لا، لا اعني كيف تقبلت الأمر؟ |
| Annen Chester'la çıkmanı nasıl karşıladı? | Open Subtitles | كيف تقبلت امك موضوع مواعدة شيستير؟ |
| Ona ilk kez woge yaptığımda Hank'in verdiği tepkiye kıyasla daha iyi karşıladı. | Open Subtitles | لقد تقبلت الأمر بشكل أفضل من (هانك)، عندما تحولت لأجله في المرة الأولى. |
| Duygularım incindi ama kabullendim. | Open Subtitles | مشاعري جرحت ولكني تقبلت الاأمر |
| Annem, babamı terk ettiğinde ben bunu kabullendim. | Open Subtitles | أعني, حينما أمي هجرت أبي, تقبلت الموقف |
| Artık böyleyim, ve bunu kabullendim. | Open Subtitles | وهذا هو أنا الآن, ولقد تقبلت ذلك |
| kabul ettim çünkü mutluydun, ve tek önemsediğim şey buydu, ama bu- | Open Subtitles | , و تقبلت هذا لأنك كنت سعيداً , و هذا هو أهم شئ |
| Hayır, seni kovabilmek için kendimi sarhoş yaptım, sende benimle seks yapmamaya karar verdin ki ben de bunu incelikle kabul ettim. | Open Subtitles | لا، لقد أسكرت نفسي لأطردكِ، وأنتِ قررت ألا نقيم علاقة، وأنا تقبلت ذلك بامتنان |
| Nasil karsiladi? | Open Subtitles | كيف تقبلت الأمر |
| E olunca da kabullendi ama. | Open Subtitles | حسنا، هي نوعاً ما تقبلت ذلك ذات مره |
| - Babanı kabullendin beni kabullenmen bu denli zor mu olurdu? | Open Subtitles | أنت تقبلت حقيقة أبيك هل سيكون عسيراً جداً عليك تقبل حقيقتي؟ |
| Gerçeklerle ne kadar kısa zamanda yüzleşirsen, o kadar kısa zamanda bundan kurtuluruz. | Open Subtitles | كلما تقبلت الحقائق بشكل أسرع كلما سارت الأمور بشكل أسهل |
| Günün sonunda hapse gireceğim gerçeğini kabullenmiş durumdayım. | Open Subtitles | لقد تقبلت حقيقة أنني سأذهب إلى السجن اليوم |