| Ama kızın bildiğin üzere anneannesinin evinde kalıyor, çünkü ne de olsa annesi, babasını başka bir kadına ilişmek üzereyken yakaladı. | Open Subtitles | لكن حاليًا أبنتك تمكث عند منزل جدتي. لأن أمي أمسكت والدي وهو واضعًا يده على أحد الملابس الداخلية. التي ليست لأمي. |
| Sadece Ayılar Girebilir'in dediğine göre o buralarda bir yerde kalıyor. | Open Subtitles | نعم أونلي بيرز يقول بأنها بكل تأكيد تمكث في هذه المنطقة في مكان ما |
| Benim yanımda kalacak. Her şey yolunda gidecek, tamam mı? | Open Subtitles | سوف تمكث معى هنا وكل شئ سوف يكون على ما يرام |
| Bunu konuşmadık ama her ihtimale karşı bu dairede benimle ve kız arkadaşımla kalabilirsin. | Open Subtitles | ولكن الامور تزداد سوءا يمكنك ان تمكث هنا معى و مع صديقتى |
| Gece geç saatlere kadar kalıp, hocasıyla çalışıyor. | Open Subtitles | تمكث حتى وقت متأخر من المساء للعمل مع مدربها |
| Annem öldüğünden beri ilk defa tek başına kalacaksın. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذه هي أول مرة تمكث فيها وحيداً منذ وفاة أمي |
| Kimse alınmadı, seni uyuşuk, evde kalan sürtük. | Open Subtitles | لم تؤخذ, يا ساقطة الكسولة التي تمكث بالمنزل |
| Ve seni uyarmak için buradayım, Oğlak nerede kaldığını biliyor. | Open Subtitles | و إنني هنا لأحذرك , كابريكورن يعرف أين تمكث الآن |
| Nerede kalıyorsun? | Open Subtitles | إذن, أين تمكث ؟ |
| Cherry burada kalıyor. Onu gelip ziyaret edebilirsin. | Open Subtitles | زهرة الكرز تمكث هنا, وبوسعك أن تأتي من حينٍ لآخر لزيارتنا |
| Burada kalıyorum. Eski sevgilin evinde mi kalıyor? | Open Subtitles | أنا أمكث هنا خليلتك السابقة تمكث في منزلك |
| Ve o gittikten sonra kadınlar ve kızlar ardında kalıyor. | TED | و بعد ذهابه, تمكث السيدات و الفتيات. |
| April birkaç günlüğüne senin evinde kalacak. | Open Subtitles | أخبرت أبريل أنها يمكن أن تمكث معنا فى شقتك لمدة يومين |
| Burada kısa süre kalacak. Onunla zaman geçirmek istemiyor musun? | Open Subtitles | ،لن تمكث لمدّة طويلة تودّين قضاء وقت برفقتها، صح؟ |
| Bu gece burada kalabilirsin ve dost olduğumuz için bu bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | أقصد, تدري؟ بإمكانك أن تمكث هنا الليلة و لن يعني ذلك أي شيء, لأننا أصدقاء فحسب |
| Bu dünyanda kalıp, farklı bir çıkış bulmalısın. | Open Subtitles | ينبغي أن تمكث في هذا العالم وتقدم وسيلة للخروج من هذا |
| Gelecek bir emre kadar güvenli evde kalacaksın. | Open Subtitles | يتحتَّم أن تمكث مَعقِل آمن مترقبًا الائتمار بخلافه. |
| Evimde kalan kadınla seviştiğine inanamıyorum! | Open Subtitles | ... لا أصدّق أنّك عاشرت المرأة التي تمكث في منزلي |
| Seni arayacaktım, ama nerede kaldığını bilmiyordum. Odasında-değil cevabını verip durdukları için-- | Open Subtitles | كنت لأهاتفك, ولكني لم أكن أعلم أين تمكث. |
| Yani birkaç gün daha mı kalıyorsun? Ne? | Open Subtitles | اذا سوف تمكث بضع ايام ماذا؟ |
| Haberin olsun, Bay Kadın Şapkası Numunesi Taşıyan Hergele... tırnağı bile olamayacağın birinin eskiden kaldığı odadasın. | Open Subtitles | لمعلوماتك أيها الوغد صاحب الحقيبة الملأى بنماذج القبعات أنت تمكث في غرفة رجل لا تليق أن تلعق حذاءه |
| Lily istediği kadar burda kalabilir. Lily kaçtığını söylemişti. | Open Subtitles | يمكن لـ ليلي أن تمكث هنا كما تشاء ليلي قالت بأنك رحلت |
| Benimle kalması yasal mı değil mi onu söyle sen. | Open Subtitles | أخبرني فحسب .. هل من القانونيّ أن أجعلها تمكث معي؟ |
| Bir kere daha, 'ev hapsi' evin içinde kalmalısın demek. | Open Subtitles | مرة ثانية ، الإحتجاز بالمنزل يعني أن تمكث داخل منزلك |
| - Umurumda değil! La Vida Loca bu evde bir gece daha kalmayacak. | Open Subtitles | لا يهمنى فهذه الأسبانية المجنونة لن تمكث هنا |
| Neden otelde kalıyorsunuz ki? | Open Subtitles | لمَ تمكث بفندق بينما لديك منزل بالمدينة؟ |
| Galiba senin için yaşlı bayanınla evde kalmak daha iyi olabilir. | Open Subtitles | ربما انه من الأفضل لك أن تمكث مع صديقتك الأكبر منك سناً |