| Üç saat içinde tasarıyı kabul ettirdim. Şikayet etmeyi kes! | Open Subtitles | لقدد نجح الإعلان في غضون ثلاث ساعات توقفي عن الشكوى |
| Meg, kes itiklemeyi. Onunla ne yaptığını bilmek bile istemezsin. | Open Subtitles | دعيني أنظر ميق، توقفي عن دفعي، لن تستفيدي من رؤيته |
| Sen de sadece 12 yaşındasın, daha büyükmüş gibi davranmayı kes artık. | Open Subtitles | وانت عمرك اثنا عشر فقط لذا توقفي عن الادعاء بأنك أكبر بكثير |
| Yalanı bırak, insanlarla oynamayı bırak. Daha kibar biri ol, yeter. | Open Subtitles | توقفي عن الكذب , توقفي عن التلاعب , فقط كوني ألطف |
| Kendini bu karanlık çukurda boğmayı bırak ve yukarı çek. | Open Subtitles | توقفي عن اسقاط نفسك في الحفره المظلمه و انهضي لاعلي |
| Ama beni zorlamaktan vazgeç çünkü o adam tipim değil. | Open Subtitles | ولكن توقفي عن دفعي لأن هذا الرجل ليس من صنفي |
| Laura, beni korumayi kes. Bunun benim fikrim oldugunu biliyorsun. | Open Subtitles | لورا, توقفي عن حمايتي انت تعلمين بان هذه كانت فكرتي |
| Ruh hastası gibi konuşmayı kes, normal insan gibi konuşamıyor musun? | Open Subtitles | توقفي عن الحديث مثل المعتوهة، أليس بإمكانك أن تتكلمي كشخص طبيعي؟ |
| Çünkü kuşkulanmasını istemiyorum Bana 007 demeyi de kes lütfen. | Open Subtitles | لأنني لا أريد إثارة شكوكها، ورجاءً توقفي عن مناداتي ب007. |
| Yalvarmayı kes ve söyle kızına iç çamaşırlarını bana versin. | Open Subtitles | توقفي عن التوسّل إليّ وأخبري إبنتك بأن تعطيني سروالها التحتيّ. |
| Pekala, onun hakkında konuşmayı kes, ve ardından ben de düşünmeyi keseyim. | Open Subtitles | حسناً توقفي عن الحديث في ذلك وسوف اتوقف عن التفكير في ذلك |
| Bana öyle bakmayı kes. Bazı insanlar hak ettiğini bulur. | Open Subtitles | توقفي عن النظر إليّ هكذا بعض الناس ينالون ما يستحقّون |
| Artık ağlamayı kes. Bitti. | Open Subtitles | الان توقفي عن هذا, لقد انتهى الامر كله الان. |
| Bekleyin, ağlamayı kes, gerçeği duymak istiyorum. | Open Subtitles | أرجوك ، انتظر . توقفي عن البكاء ، ماري أريد الحقيقة |
| Tamam, yalan söylemeyi bırak artık. Burada ne olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، توقفي عن الكذب أنتِ تعرفين ما حدث هنا |
| Bir yetişkin gibi davranma zamanın geldi. Üzerini değişiyor gibi yapmayı bırak. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لكي تتصرفي بطريقة ناضجة و توقفي عن اللعب بملابسكِ |
| Yağ çekmeyi bırak. Arayıcı beni öldürmeyecek. Bana hizmet edecek. | Open Subtitles | توقفي عن الحبو ، الباحث لن يقتلني ، بلّ سيخدمني. |
| Hadi ama bunu olduğundan daha tuhaf rastlantıymış gibi göstermeyi bırak. | Open Subtitles | هيّا، توقفي عن جعل هذا يبدو أكثر عشوائية منه في الحقيقة. |
| O genç adamı cezbetmeyi bırak da briçte dördüncü ol. | Open Subtitles | توقفي عن فتن هذا الرجل الشاب و تعالي إلى هنا |
| Onu aramayı bırak, ...ve abuk sabuk mesajlar atmayı da. | Open Subtitles | توقفي عن البحث عنه وتوقفي عن إرسال هذه الرسائل السخيفة |
| Sen daha iyisini yapabilirsin. Bu yüzden ona âşık olmaktan vazgeç. | Open Subtitles | يمكنك عمل أفضل من ذلك لذا توقفي عن الوقوع في حبه. |
| Tamam o zaman bir şeyin gelip bunları mahvedeceğini düşünüp durma. | Open Subtitles | اذا توقفي عن القلق بأن شيئا ما سيحدث ويخرب حياتنا, حسنا؟ |
| Bana böyle davranmayı keser misin ? | Open Subtitles | أنتي تفعلينها مره أخرى توقفي عن معاملتي بهذا الشكل |
| Transseksüel kız ve erkek kardeşlerimizi ötekileştirmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | سوف أتقبله توقفي عن تهميش الإخوة والأخوات المتحولين والمتحولات |
| Meyve diyetini bırakın. Proteine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | حسنا توقفي عن تلك الحمية جسمك يحتاج للبروتين |