Düşünürseniz radyo, cihazın kulağı gibi makine öğrenmesi ise beyin gibi ikisi birlikte ise Çok güçlü bir cihaz. | TED | لذا فإذا فكرتم في الأمر، فالراديو هو مثل الأذن لجهازنا وتعلم الآلات مثل الدماغ، ومعًا يكوّنان جهازًا قويًّا جدًّا. |
Mesela bazılarımız düzgün işlemeyen devlet sistemlerini düzeltmenin Çok zor olduğunu düşünmeye meyillidir. | TED | حيث يميل بعضنا مثلاً إلى الاعتقاد أنه يصعب جدًّا تحويل الأنظمة الحكومية الفاشلة. |
Tavşan, böyle tatlı bir arkadaş edindiği için Çok sevinmiş. | Open Subtitles | وأصبح الأرنب سعيدًا جدًّا بحصوله علي هذه الصديقة الجديدة اللطيفة |
O motosikleti bana sen almıştın. Ama tahminimce epey pahalıydı. | Open Subtitles | أنت اشتريتها لي، رغم ذلك أحزر أنّها كانت باهظة جدًّا. |
paralegal olman için Çok fazla akıllı olduğunu düşündüğünü söylediğim zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين عندما قلت بأنّك ظننتِ نفسك ذكية جدًّا على أن تكوني مساعدة قانونية؟ |
Ve bu O kadar kolay ki etrafında seni gerçekten seven insanlar olduğunda. | TED | ومن السهولة جدًّا فعل هذا عندما تكون مع الأشخاص الذين يشبهونك. |
Bir kez olsun onunla konuş Sanjana. Hayat Çok kısa. | Open Subtitles | . تكلمي معه مرة , سانجانا الحياة قصير جدًّا للكراهية |
O hayal gücü Çok gelişmiş birisi.Ama bu kötü değil, değil mi? | Open Subtitles | لديها خيال نشط جدًّا . لكنّ ذلك غير سيّئ، أليس كذلك ؟ |
O bilgi bankasındaki istihbarat bizim için hâlâ Çok değerli olabilir! | Open Subtitles | المعلومات في ذلك التقرير الرسمي قد تكون مهمّة جدًّا بالنسبة إلينا |
Keşke benim babam siz olsaydınız. Hayatım Çok farklı olabilirdi. | Open Subtitles | كم أتمنّى أنّك كُنت والدي حياتي كانت ستكون مُختلفةً جدًّا. |
Çok zeki birisin ama karakterin, liderlik kapasiten ve karar mekanizman Çok zayıf. | Open Subtitles | إنّكَ شخص حاد الذكاء، لكنّك ذو شخصيّة ومهارات قيادة وصُنع قرار ضِعاف جدًّا. |
Vampir olmak Çok garip. Aman Allah'ım, bu küveti Çok severim. | Open Subtitles | كون المرئ مصّاص دماء مريب جدًّا يا إلهي، أحبّ حوض الاستحمام |
Büyüler Çok kullanışlı oldukları için haliyle oyuncular tarafından sıkça kullanılıyorlar. | Open Subtitles | لكنّ بطاقات السحر هامّة جدًّا في هذه اللّعبة، ولهذا يستهلكهن اللاعبون. |
Bu sabah banyoya bile gelmişlerdi. Çok iyi zaman geçirdik gerçi. | Open Subtitles | لقد كانوا في حمامي هذا الصباح، استمتعت بوقتي جدًّا معهم أيضًا. |
Şu başımıza Çok az gelen bir şeyleri isteme zamanı. | Open Subtitles | يمكننا الحظو بأحد تلك اللّحظات النادرة جدًّا حيث ننال مرادنا. |
İçinde ufacık bir parça insanlık bile kalmayınca epey aşikâr oluyor. | Open Subtitles | انصت، حينما لا يُصبح هُنالك ذرّة إنسانيّة، يُصبح الأمر واضحًا جدًّا. |
Gezegen, çarpışmanın etkisiyle fazla sıcak ve kısmen buharlaşan bir hâle dönüşüyor. | TED | يصبح الكوكب ساخنًا جدًّا ومتبخرًا جزئيًّا بسبب الطاقة الناتجة عن الاصطدام. |
Ay gerçekten de tam olması gereken boyutta; büyük, ama Çok büyük değil. | TED | فالقمر هو بالحجم الصحيح تمامًا: كبير، نعم، لكن ليس كبيرًا جدًّا. |
Çarşaf parçasına garipçe bağlanmana bayağı bir sabır gösterdim. | Open Subtitles | لقد كنت صبورة جدًّا مع هذا التّعلق الغريب الذي لديكِ مع هذه القطعة الصّغيرة من القماش. |
O kadar ünlü oldu ki.... sonra Emniyet Müdürlüğünu bırakıp... milletvekili olmaya girişti. | Open Subtitles | كان ناجحاً جدًّا حتى أنه هجر الأمانة العامة للأمن وأمسى فيدرالي عضو الكونغرس |
Hayır, yardımın dokunur belki dedim. Beni öldürmek niye bu kadar önemli? | Open Subtitles | كلّا، إنّما ظننتُ أنّ بوسعكَ مساعدتي، لمَ من المهمّ جدًّا أن تقتلني؟ |
Tüm bunlar pek de mümkün olan olaylara benzemiyor. | Open Subtitles | هذه سلسلة من الأحداث بعيدة الاحتمال جدًّا |
Neden onu beklediğini merak ettim sadece. aşırı normal birisine benziyor. | Open Subtitles | يحدوني الفضول عن سبب سعيك لرفقتها فقط، فإنّها تبدو عاديّة جدًّا |
Bir vampir için son derece yüksektir. | Open Subtitles | بالسبة لمصّاصي الدماء، فإن المشاعر معظّمة جدًّا. |
Hayır, hayır, hayır. 8'i olmalı. 8'i hakkında oldukça net konuştu. | Open Subtitles | لا، لا، أريد اليوم الثامن، كان محددًا جدًّا بشأن اليوم الثامن. |