Zamanının çoğunu kötü insanların düşüncelerini okumaya harcadığın, ...kusurlarını ve zaaflarını görmeye çalıştığın zaman görebileceğin tek şey bu olur. | Open Subtitles | عندما تقضي مُعظم وقتك في التعمّق في داخل عقول أناس سيئيين، تبحث عن عيوبهم وضعفهم، فعندها يكون جلّ ما تراه. |
Yani elimizdeki tek şey posta mührü. | Open Subtitles | على أيّ واحدة من رسائل التهديد بالقتل، ممّا يعني أنّ جلّ ما لدينا للبدأ به هُو ختم البريد. |
Sadece prosedürler. Yapabileceğim tek şey bu. | Open Subtitles | يمكنني أن أرتّب الأوراق هذا جلّ ما يمكنني القيام به |
İstediğim tek şey, beleş Yemeği olan bir işti. | Open Subtitles | جلّ ما أردته سابقاً كان العمل مع الطعام المجاني |
Onlara devlet memurlarının bu cinayeti çözmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع إخبارهم أن جميع موظفي الخدمة المدنية يفعلون جلّ ما يستطيعون لحل هذه الجريمة؟ |
Tibbs için önemli olan tek şey, önemli bir adamı öldürmenin getireceği telâş. | Open Subtitles | جلّ ما يهتمّ به هو الصخب الذي ينتج من قتل رجل مهم. |
Şimdi yapmamız gereken tek şey saldırdığı kadını bulmak. | Open Subtitles | الآن جلّ ما علينا القيام به هو إيجاد المرأة التي إعتدى عليها. |
Adam bana ateş ettiğinde aklımdaki tek şey, oğlumu görebilmek için oradan nasıl kurtulacağım oldu. | Open Subtitles | أتعرفين، عندما أطلق عليّ ذلك الرجل، جلّ ما فكّرتُ به هو كيف يُمكن أن أنجو لرؤية ابني. |
Adam için yaptığım tek şey.. ...gitar çalmasını öğretmekti. | Open Subtitles | جلّ ما فعلته للرجل على الإطلاق كان تعليمه كيفيّة العزف على الجيتار. |
Onun kuşattığı tek şey komuta çadırındaki yemek masasıdır. | Open Subtitles | جلّ ما آرساه هو جدول للولائم في خيمة القيادة |
Yaptığın tek şey mücevherleri taşımaktı. | Open Subtitles | جلّ ما فعلته كان سرقة مجموعة من المجوهرات. |
Az daha ölüyordum ve düşünebildiğim tek şey sendin. | Open Subtitles | لقد شارفتُ على الموت، وأنت كنت جلّ ما أفكّر به. |
Bilmen gereken tek şey, hedefinin o evde olduğu. | Open Subtitles | جلّ ما تحتاجين لمعرفته هُو أنّ الهدف في ذلك المنزل. |
Son zamanlarda yaptığım tek şey buraya uzanıp kayaların üzerinden bu geri zekalıları gözetlemek sanırım. | Open Subtitles | أظن إنّ جلّ ما أعمله مؤخراً هو ألإنبطاح هنا و الصخور تلامس مناطقي الحساسة لأتجسس على هؤلاء الحمقى |
Bildiğim tek şey tam olarak burada durmamız gerektiği. | Open Subtitles | جلّ ما أعرفه أن هذا المكان بالتحديد هو المعنيّ أن نتواجد به. |
Komikmiş,Bence Kuzeylilerin bildiği tek şey konuşmak. | Open Subtitles | ذلك مسلٍّ، لأني أشعر أن على غراركم أنتم الشماليون جلّ ما تفعلونه هو الكلام |
Tüm gün boyunca düşünebildiğim tek şey acaba ortaya çıkacak mısın, acaba gizlice kaçacak mıyız ya da burada mı bir şeyler yapacağız oldu. | Open Subtitles | طوال اليوم، جلّ ما فكّرتُ به هي هذه اللحظة... كنتُ أتساءل عمّا لو كنتِ ستظهرين، سواء... |
Ve bu onun hatırladığı tek şey. | Open Subtitles | وكان ذلك جلّ ما بإستطاعتها تذكّره. |
Bulduğumuz tek şey 200 çift yanmış spor ayakkabı. | Open Subtitles | جلّ ما بالمكان 200 حذاء رياضيّ. |
Sen elinden geleni yaptın. Gerisi tanrıların elinde. | Open Subtitles | لقدْ فعلتَ جلّ ما بوسعكَ, الأمر بأيدي الآلهة الآن |